PİRHA- Alevi Kültür Dernekleri genel başkanlığına aday olan Yolcu Bilginç PİRHA’ya konuştu. “Herkesin temsil edildiği demokratik bir yönetim olmalı” diyen Bilginç, yönetimlerde kadın temsiliyetinin arttırılması gerektiğine de vurgu yaptı.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkan Adayı Yolcu Bilginç, Türkiye’nin ilk tiyatroya sahip köyü olma özelliği ile tanınan İzmir’in Urla ilçesine bağlı Bademler köyünde dünyaya geldi. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Halk Müziği bağlama bölümünü bitiren Bilginç, 12 yıldır İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde koro şefliği yapıyor. 2 Mart’ta yapılacak AKD kurulunda başkanlık için aday olduğunu açıklayan Bilginç, Alevi derneklerinin öncelikli sorunlarına dikkat çekti.
Alevi derneklerinin tüm toplumu kapsaması gerektiğine vurgu yapan Bilginç, derneklerin niteliğini eleştirerek şunları aktardı:
“Yerelde geleneksel metotlarla devam ediyoruz. Ama bunu bilimsel çerçevede yapan akademik insanlarımıza ihtiyacımız var. Alevilik bugüne kadar ocaklar bazında gitmiş. Ama köyler ve şehirlerde ocaklar birbirine karışınca bocalama dönemi olmuş. Yine de örgütlenme süreçleri ile birlikte binalarımız oldu. Ama çatıdaki örgütlenmenin bütün Alevi toplumunu kapsayacak bir hale gelmesi gerektiğini düşünüyorum.”
“HERKESİN TEMSİL EDİLDİĞİ DEMOKRATİK YÖNETİM OLMASI LAZIM”
Bilginç, AKD’ye başkan seçilmesi durumunda sergileyeceği vizyon hakkında da bilgi verdi. Kimi ocakların asimilasyon ile karşı karşıya kaldığına işaret eden Bilginç şöyle devam etti:
“Arkadaşlarımızla birlikte 12 yıl önce ocak üzerinden Tahtacı örgütlenmesini yaptık. Doğru bir sistem yaptığımızı düşünüyorum. Tahtacılarda iki tane ocak var; Yan Yatır ve Acemirli ocağı. Alevi örgütlülüğünün içinde ocakları çok bozulmuş, izleri kalmamış ama ayakta dimdik duran ocaklar da var. Öncelikle bunları ayakta tutmaya devam etmemiz lazım. Alevilerin içerisinde farklı farklı eğilimleri olan gruplar var. Yani farklılıklarımız çok. Alevi Kültür Dernekleri’nde Alevi olmayanlar da var. Onlar da yönetici oluyor. Kürt, Türkmen, balkan göçmeni, Arap arkadaşlarımız da var. Herkesin kendisini demokratik olarak temsil edebildiği bir yönetim olması lazım. Karşımızdakini kendimize benzetmeye çalışmayacağız. Siyasi bir parti örgütü gibi değil, kendimizi Hacı Bektaş Veli’nin kucağındaki aslan ve ceylan motifinin içerisinde bulacağız. Kaynaşmaya gayret edeceğiz.”
“ÖRGÜT ORTAK AKILLA YÖNETİLMİYOR”
Geçtiğimiz dönemde Alevi Kültür Dernekleri’nin eksik kaldığı noktalara da değinen Bilginç, aday olması konusunda halktan yoğun istek geldiğini de söyledi. Bilginç, “Sorunların en önemlisi örgüt ortak akılla yönetilmiyor” diyerek şunları aktardı:
“Ege’de, Bursa ve İzmir’deki arkadaşlarımız aday olmamızı önerdiler. Son 12 yıldır Tahtacılarla ilgili çalışmanın içindeydim. AKD içerisindeki kadrolar nedir, genel kurulu nasıl oldu, nasıl yürüyor, çok ilgili değildim. Ama bu son 15 gündür örgütleri geziyorum. Sorunların en önemlisi şu örgüt ortak akılla yönetilmiyor. Derneklerimizin hepsine danışıp birlikte karar verilerek gidilmiyor. Genelde yakınmalardan biri bu. Ekonomik olarak üretime dönük bir Alevi örgütlülüğü yok. Cemevine, derneğe girdiğimizde hep tüketiyoruz. ‘Bağış ver, para ver, kira ödenecek elektrik ödenecek’ başka bir şey yok. Üretimle ilgili bir şey düşünülmemiş. Örneğin köy enstitüleri modeli vb. gibi bir kooperatifleşme olabilir. Hep bina yapmamalıyız, bunlarda lazım. Zaten ‘tek bayrak, tek millet, tek, devlet’ diyenler artık ‘tek domates, tek biber, tek salatalık, tek patlıcan’ diyerek manav dükkanı açmaya başladılar. Üretimi de düşünmemiz lazım. Derneğimize ait iki dönüm bahçemiz var mı? Çocuklarımız bu beton binanın içine mi gelecek. Çocuklarımızın ayakları toprağa bassın. Uçurtma uçursunlar, domates diksinler, doğanın içinde kuş sesi duysunlar. Üretim içinde olmazsak olmaz. Yani vizyonu Yolcu Bilginç koymayacak. Bilginç herkesi dinleyecek, herkese adil davranacak, ‘Her şeyin en iyisini ben biliyorum’ demeyecek ama her şeyin en iyisini bilenlerle çalışacak, vizyonumuzun ana gövdesi bu olacak.”
‘BÖLGESEL FEDERASYON’ MODELİ
Bilginç, yönetime gelmesi durumunda ‘Alevi Federasyonu’ modelini de hayata geçirebileceklerini söyleyip şöyle devam etti:
“Mevcut durumda genel başkan AKD genel merkezi ile birlikte 100 civarındaki şubeyi yönetmek durumunda kalıyor. Bu da hantallığa sebep oluyor. Bu genel başkanın başarısızlığı, şubelerin beceriksizliği anlamına gelmiyor. Bu modeli daha mobilize hale getirmek lazım. Örneğin projelerimizden birisi bölgesel federasyonlar. Bu AKD’nin yükünü hafifleteceği gibi, hem de Alevi derneklerinin birbiriyle kaynaşmasını beraberinde getirecektir. Ege bölgesi örneğin, Alevi Federasyonu oluştuğunda Tahtacı, Çepni, Abdal, AKD, Cem Vakfı, Pir Sultan üyeleri bir araya toplanacak. Bölgelere dağıldığında bu yük hafifleyecek.”
“ALEVİ GELENEĞİ KADINLA YÜRÜR”
Alevi kurumlarında kadın temsiliyetinin azlığı da Bilginç’in değerlendirmeleri arasında yer aldı. Kadınların kurum yönetimlerinde olması gerektiğini söyleyen Bilginç’in sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Kadınlarımızı cemevinde hep bulaşık yıkayan, mutfakta çalışan, çay dağıtan, oraları derleyip toparlayan kişiler olarak gördüm. Kadını buralarda üretimin içine koymalıyız. Örneğin, örgütlerimizde kadın kolları yok. Geçmişte yapılan gecelerde salonun yarıdan fazlası kadın olurdu. Bugün yüzde 80’i erkek kaldı. Bunu artırmak bizim elimizde. Analar, çocuklarını eşit yetiştirirse, kız çocuğunu geri plana oğlunu ön plana çıkarmazsa bu toplumu rahatlatacaktır. Aleviliğin gelenekleri, inançsal boyutu kadınla yürür. Tahtacılarda ana, bacı, dede tek başına cem yürütemez. Dedenin yanında eşi de olacak. Biz de mutfağa girmeliyiz, biz de bulaşık yıkamalıyız, kadınlarımız da yönetici olmalı. Kaç tane şube başkanımız kadın?”
Cebrail ARSLAN – Eren GÜVEN / ANKARA
Alevi kültür derneklerinin sorunlarını objektif olarak saptamış,çözüm önerilerini de göstermiş.kutlarim kendisini. Ancak mevcut çıkardı yönetim buna yol vermez ! Ancak destek olmamız gerkir.