PİRHA-Çiğdemli Köyü Sivas’ın Divriği ilçesine bağlı bir Alevi köyü. Köyün eski ismi Tuğut olan Çiğdemli Köyü de diğer köyler gibi dışarıya göç vermiş. Yazları tatil sebebiyle gelenler sayesinde nüfusu artan köyde kışları yaklaşık 40 hane kalıyor. Çiğdemli Köyü’nde de diğer Alevi köylerinde olduğu gibi hizmet sıkıntısı var. Köy sakinlerinden İbrahim Arslan köyden AKP’ye oy çıkmadığı için 15 senedir hiç hizmet alamadıklarını söylüyor.
Divriği merkeze 20 km uzaklıktaki Çiğdemli (Tuğut) Köyü, Divriği kadar eski bir tarihe sahip. Günümüzdeki betonlaşmaya rağmen Tuğutlular eski yapılarını ve köylerinin tarihi dokusunu korumaya çalışıyorlar. Alevi köyü olan Tuğut da diğer Alevi köyleri gibi kışın göç verip yazın göç alıyor. 20- 30 sene evvel 140 haneyi bulan köy nüfusu şimdilerde 40 haneyi ancak buluyor. Köy sakinleri ile Tuğut’taki yaşama dair sohbet ediyoruz.
AKP’YE OY ÇIKMADIĞI İÇİN HİZMET VERİLMİYOR
64 yaşındaki İbrahim Arslan, yılın 6 ayı köyde 6 ayı ise İstanbul’da yaşıyor. Köyün tarihinin neredeyse bin yıla tekabül ettiğini söyleyen Arslan, köyün yapılarını şu an koruma altına aldıklarını ancak bu korumada devletin herhangi bir desteğinin olmadığını kaydediyor. Divriği’nin hemen hemen tüm köylerinin yollarının bozuk olduğuna dikkat çeken Arslan, Tuğut’ta son 15 yıldır herhangi bir devlet yatırımının olmadığını ve bunda Alevi olmasının ve AKP’ye oy verilmemesinin payı olduğunu söylüyor.
“BİTİRME OPERASYONU”
Arslan, yapılan ayrımcılığı şöyle anlatıyor:
“Bizim köyü bırak Divriği’nin yüzde 80’i, 90’ı Alevi. Büyük kuruluşların çoğunu kapattı. Mezbahasını kapattı, tarımını, askeriyesini kapattı. Bir askerliği bitiriyorsun sülüs alamıyorsun gidip Kangal’dan alıyorsun. Burası Kangal’ı her yönden ikiye, üçe katlar. Orada kendi partisi olduğu için her şeyi verdi Kangal’a. 15 senedir buranın belediyesini alamıyor Ak Parti. Alamadığı için de her şeyini bitirmeye çalışıyor. Bunlar bitirme operasyonu. Onun cezasını da biz garibanlar çekiyoruz.”
ZAMLAR YÜZÜNDEN TARIMI BIRAKMIŞLAR
Genellikle tarım ve hayvancılıkla geçinen Tuğutlular mazot ve gübre pahalandığı için tarımı azaltarak hayvancılığa yönelmişler. Tarımı ise genelde yazları köye gelen gurbetçilerin yaptığını söyleyen Arslan, Tuğut’ta kalanların genelde hayvancılık yaptıklarını ancak sadece iyi besicilik yapılabilirse hayvanın para ettiğini aksi durumda ellerinde kaldığını belirtiyor.
“MALATYA’NIN ARAPGİR ÜZÜMÜ VE KAYISISI TUĞUT’UN MEMBAASI”
Malatya’nın meşhur Arapgir üzümü ile kayısısının Tuğut’un membaası olduğunu kaydeden Arslan, “50 sene evvel Malatya’da bir dikili kayısı ağacı bulamazdın. Buradan gitmedir. Şimdi döndük biz onlardan alıp ekiyoruz. Mesela ben 4-5 dönüm bir bağ yaptım. Malatya’dan fidanını aldım, getirdim, yetiştirdim. Eskiden de onlar bizden götürürdü” diyor ve bu durumun nedenini de göçlere bağlıyor.
TARİHİ DOKUSUNU KORUMAYA ÇALIŞIYORLAR
Günümüzdeki betonlaşmaya rağmen Tuğut’un tarihi dokusunu korumaya çalıştıklarını ifade eden Arslan, eski yapıların yeni yapılardan her yönüyle daha sağlıklı olduğunu şöyle anlatıyor:
“Kışın bunların içinde soba yakmadan oturursun, betonarmede mümkün değil oturamazsın. Yazın da serin olur. O kadar güzel, 70-80 santim kalınlıkta taş duvarlar bunlar.”
ŞİMDİ RENÇBERLİK YAPAMIYOR
Yazları köyde kışları ise Divriği merkezde yaşayan Mustafa Kemal Gök de eskiden rençberlik yapanlardan. Köyde bir çiftlikleri olduğunu söyleyen Gök, şimdilerde kardeşleri ve çocukları göç ettiği için rençberlik yapamadığını söylüyor.
“ŞİMDİ YOL ERKAN KALMADI“
73 yaşındaki Hıdır Yaşin de senede 3, 4 ayını köyde geçiriyor. Yılın geri kalanında Ankara’da yaşayan Yaşin, aynı zamanda bir ocakzade. Hıdır Abdal Ocağı evladı olan Yaşin, üzülerek artık dedelik yapmadığını belirtiyor. Gençlik yıllarında dedelik yapan Yaşin, ekmek parası derdine düşüp şehre göç ettikten sonra dedelik yapmayı da bırakmış. Küçüklüğünde katıldığı cemlerde peyik olduğunu söyleyen Yaşin, o günlere olan özlemini şu sözlerle anlatıyor:
“Özlemez olur muyum o günler tatlı günlerdi, insanlık vardı. Her şey bambaşkaydı. Yine de bizim köyümüz herkesin köyünden iyidir. İnsancıldır, birbirlerine saygılılardır. Mahkeme hiç yoktur mesela. Binde bir olur o da bilmeyen cahiller yapar. Bizim inancımızda yok.”
Şimdi yol erkanın kalmadığını dile getiren Yaşin, “Yol yok artık. Kimse sürdürmüyor. Cemevleri yapıldı doğru dürüst cem yapıyorlar mı cemevlerinde” diyor.
Suay ABAK/SİVAS
Yoruma kapalı.