Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye olan Halide Aktay, 78 yaşındaki tutuklu Sise Nine’ye hastanede kelepçeli muayene dayatıldığını ve asansör olmasına rağmen merdiven kullanmaya zorladıklarını belirtti.
Muş’un Varto ilçesinde 2015 yılında tutuklanan ve geçtiğimiz gün Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Varto İlçe Eşbaşkanı Halide Aktay, tutuklu bulunduğu Tarsus Cezaevi’nde yaşananları Mezopotamya Ajansı’na anlattı.
İlk tutuklandığında Muş E Tipi Kapalı Cezaevine yaklaşık 5 aylık tutukluluğunun ardından Sincan Cezaevi’ne oradan da Tarsus Cezaevi’ne gönderildiklerini dile getiren Aktay, “Bizleri 15 kişilik bir grup halinde ilk olarak kampusa getirdiler. Kampusa ayak basar basmaz ellerinde jop ve soba olan 50 kişilik bir gardiyan grubu bizi karşıladı. İlk önce iki tane kadın arkadaşı bizden ayırıp yerlerde sürükleyerek götürdüler. Bir süre sonra o arkadaşların çığlıklarını duyduk ve kapının açılması ile arkadaşlarımızın yüzlerinin kanlar içerisinde olduğunu gördük tepki göstermemizle beraber cezaevinin ikinci müdür olan Şeyma adından bir kadının talimatı ile gardiyanlar kafamıza, belimize ve göğüslerimize darbeler vurarak işkenceler yaptı” dedi.
“6 SAAT AYAKTA BEKLETİLDİK”
Gördükleri şiddet karşısında baygınlık geçirmelerinden kaynaklı revire kaldırıldıklarını söyleyen Aktay, tedavi edilmedikleri gibi yaz sıcağında 6 saat boyunca çıplak ayakla burada bekletildiklerini ve eşyalarına el konulduğunu aktararak, “Akşama doğru çıplak ayaklarla bizi koğuşlara götürdüler. Koğuşlar karşılaştığımız manzara korkunçtu. Bizden önce getirilen kadın arkadaşlar darptan dolayı yüzler hala morluk ve yara içindeydi. Bir kadın tutuklu aldığı darbeler sonucunda dişi apse olduğu için hiç konuşamıyordu. Bir diğer kadın tutuklu ise kafasından aldığı darbelerden kaynaklı sürekli kusuyordu” diye anlattı.
78 YAŞINDA SİSE NİNEYE KELEPÇELİ MUAYENE DAYATMASI
Darp ardından 2 ay kadar tıbbi yardım göremediklerini söyleyen Aktay, kendilerini darp eden gardiyanların da “A Takımı” ismiyle bilinen 20-30 kişilik bir grup olduğunu ifade etti. Bu grubun ayakta sayım vermeyen tutukluları saçlarından sürükleyerek tutukluları hücreye attığını belirten Aktay, “Kampüs’te çıplak arama ve onur kırıcı birçok uygulama vardı. Kargolarımız ve mektuplarımız verilmiyordu. Hiçbir spor etkinliği de yapılmıyordu. Muş Cezaevi’nden sürgünle gelen 78 yaşında Sise Nine (Bingöl) ile hastaneye gittim. Onu asansöre bindirmeyip 3 kat merdiven yürüttüler. Sonra bu yetmedi Sise Nine’ye kelepçeli muayene dayatıldı. Sise Nine de, bu dayatmayı kabul etmediği için muayene olmadan geri götürülmüştü” diye anlattı.
ASKERDEN ÖLÜM TEHDİDİ
Hastaneye sevk edildiklerinde Jandarma komutanının kendilerini tek sıra dizilmeye zorladığını dile getiren Aktay,bunu kabul etmediklerinde ise askerlerin, “Teröristsiniz. Hepinizin kafasına sıkıp öldürmemiz gerekirken sizi tutup da hastaneye getiriyoruz. Devlet size iyi bakıyor. Siz hala karşı çıkıyorsunuz” tehdidine maruz kaldıklarını söyledi.
MEKTUPLARA EL KONULUYOR
Sudan sebeplerle her gün disiplin cezalarının verildiğini belirten Aktay, gardiyanların kendilerini kışkırtmak için, “Efrin’e keşke bende gidip savaşsaydım ve orada bulunan bütün Kürtlerin köklerini kazısaydım” söylemlerinde bulunduğunu belirtti.
Aktay, mektuplarda “Efrin” ve “Barış” kelimelerinin geçtiği mektuplara el konulduğunu söyledi.
Yoruma kapalı.