Alevi Haber Ajansi

’72 Aleme bir nazardan bakmak, demek Alevi fikriyatına daha uygundur’

PİRHA – Pir Zeynel Kete, Hacı Bektaş Veli’ye ait olan “72 millete bir nazarla bakmak” sözünü yorumladı. Kete, “‘72 Aleme bir nazardan bakmak’ demek Alevi fikriyatına daha uygundur. Bu mana ile Aleviler sadece kendi hakları söz konusu olduğunda bu cümleyi kullanmaları eksik kalır. Tekçi zihniyetin zulmüne uğramış, dili, dini, rengi ne olursa olsun yanında olmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“72 millete bir nazarla bakmak” hoşgörü insanı Hacı Bektaş Veli’nin adeta dünyaya hangi pencereden baktığını da tarif eden bir söz. İnsan odaklı felsefesinin, ne derece algılanıp hayat bulduğu ise tartışılması gereken en önemli husus olsa gerek.

Hacı Bektaş Veli’nin eşitlik, sevgi, paylaşım ve hoşgörü üzerine söylediği sözler, 750 yılın ardından Anadolu coğrafyasını da aşarak Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından da değerli bulundu.

ALEVİ İNANCI FARKLILIKLARIN İKRARLI BİRLİĞİNİ ESAS ALIR”

Hacı Bektaş Veli’nin, hümanist öğretisini kendisine rehber edinen Alevi toplumu, “72 millete bir nazarla bakmak” sözüne dair nasıl bir okuma yapıyor? Konuyu Şıx Çoban Ocağı’ndan Pir Zeynel Kete ile konuştuk. Alevi kültürünü Anadolu’ya yayan Hacı Bektaş’ın ‘Hoşgörü’ odaklı sözüne dair Pir Zeynel Kete “Ben ‘72’ kavramını ‘millet’ ile eş tutulmasının Aleviliğin kapsamını daralttığına inanıyorum” açıklamasını yaptı. Kete, ‘Millet’ kavramının Aleviliğin ‘Hakk’ kavramını daralttığını söyleyerek şu cümlelerle devam etti:

“ ‘72 millete bir nazardan bakmayan, medresede müderris olsa da halka karşı asidir’ söylemi Alevilerce sıkça söylenir.

Bence ‘millet’ kavramı yerine ‘72 Alem’ kavramını kullanmak Hakk Yol Alevi perspektifine, Rıza Toplumu perspektifi ile daha çok uyumludur.

Aleviler birey, toplum ve doğa ile ikrarlı bir ilişkiyi esas alırlar. Doğa ve bireyi ‘millet’ kavramı içine hapsetmek bana tekçi bir zihniyet gibi geliyor. Ya da kadim kelamları tercüme edenlerin, tekçi zihniyetin rıza toplumuna karşı bir sapmanın izlerini taşır.

Arapça bir kelime olan ‘millet’ kavramı daha çok ‘benzer özellikleri olan topluluk, aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında duygu, düşünce, dil, tarih, gelenek birliği olan insan topluluğu veya ulus’ şeklinde sözlüklerde yer alır. ‘Ulus’ kavramı modern bir kavramdır ve kapitalist modernist anlayışta uluslaşma çoğu zaman tekleştirme, savaş ve katliamla özdeştir. Alevi inancı farklılıkların ikrarlı birliğini esas alır. Cümle can Hakk’ın varlık deryasıdır. Yedi iklim, dört köşede, on sekiz bin alemde nakşeyleyen, insana bahşeyleyen Hakk kavramı cümle canı, bütün kainatı kapsar.

Geleneksel kültürü yaşayanlar ‘72 millet’ ya da ‘72 fırka’ kavramı yerine ‘72 Halk’ kavramını kullanırlar. Hakk Yol Alevi perspektifine bakıldığında, bu kavram inancın kemaleti ile uyuşmaz. Her ne kadar dilde ve yazında dolaşımda olsa da bu kavram daha çok Şia ve dinci bir kavram gibi geliyor bana.

‘Eşref oğlu al haberi

Bahçe biziz gül bizdedir

Biz de mevlanın kuluyuz

72 dil bizdedir’

Deyişinde geçen ‘72 dil’ kavramı; farklı halkları, kültürleri, sürekleri tarihsel toplum değerleri ile kabul ediyor. Farklılıkların ikrarlı ve rızalığı esas alan yaşamı savunmak Alevi inancının demokratik, komünal yaşamının gereğidir. Alevi inancında her sürek bir derya gülüdür. Her gül bahçede, kendi mekanında, doğal ortamında, kökleri ile var olur.

‘Gül alırlar

Gül satarlar

Gülden terazi yaparlar

Gülü gül ilen tartarlar’

Deyişi, her farklılık bir candır, hakkın aynasıdır, varlık deryasıdır. Gül alıp gül satmak, farklılıkların yaşam alanını genişletmek, çoğaltmak, renkliliği arttırmak, korumak anlamına gelir. Buradaki terazi, farklılıkların rızalığıdır, birbirlerinden razı olmalarıdır. Rıza şehrinde kurulan terazi kar ve zarar üzerine kurulu değildir. İkrar ve rızalık esastır.

“ALEVİ HAKİKATİNİN KAPSAMA ALANI ‘MİLLET’ KAVRAMINI AŞAR”

Pir Zeynel Kete, ‘72 millet’ kavramının toplum nezdinde sadece söylemde kaldığına işaret ederek “Manasına uygun pratik sergilemede eksik kalınmıştır” diye de ekledi. Pir Kete, ‘72 halk’ kavramının daha kapsayıcı olduğunu ifade ederek şunları dile getirdi:

“Dil kavramı kültür kavramının başat öğesidir. Bir toplumun kazandığı zihniyet, ahlak, estetik ve duygu dünyasının birikimidir. Bu mana ile ‘72 millet’ kavramının yerine ‘72 halk’ kavramı daha kapsayıcıdır. Hatta bir çok kişi ya da yazar, ‘73 Alem’ kavramını kullanır. ‘72 fırka’ ya da ‘millet’ kavramının Emevi ve Şialar tarafından Hariciler için kullanıldığı söylenir. Bir aşağılama, yoldan çıkanlar için Hariciler için kullanıldığı söylenir.

‘73 Alem’ Rıza toplumu sürekleri için kullanılır. Bütün farklılıkların tekleşmeden, farklılıkların birlenmesi, karşılıklı bir birini var etmesi manasına gelir. Alevi toplumsal hafızasında 73 sayısı unutulsa da, daha çok 72 sayısı yerleşmiştir. Halk kavramı Alevi fikriyatına daha uygundur.

‘72 millet’ olarak literatüre girmiş ama Alevi hakikatinin kapsama alanı ‘millet’ kavramını aşar durumdadır. ‘72 Aleme bir nazardan bakmak’ demek Alevi fikriyatına daha uygundur. Bu mana ile Alevilerin sadece kendi hakları söz konusu olduğunda bu cümleyi kullanmaları eksik kalır. Tekçi zihniyetin zulmüne uğramış, dili, dini, rengi ne olursa olsun yanında olmaları gerekiyor.

Özellikle binlerce yıllık Alevi hakikatini dernek hattına yerleştiren zihniyet, ‘72 millet’ kavramını söyler ama manasına uygun pratik sergilemede eksik kalınmıştır.

Ulus devlet anlayışının zulmüne uğrayan komün toplumlar; devlet dışı kalmış inançlar, etnik yapılar, aşiretleri tekleştirme, Alevi fikriyatında yoktur. Örneklendirirsek Kürtlere yönelik tekleştirme siyaseti 1924 Anayasası ile resmiyet kazanmıştır. Aynı anayasa Alevileri de makbul vatandaş kabul etmiyor.”

“ALEVİLER, FARKLILIKLARI TEKLEŞTİRME ANLAYIŞINI RET EDER”

Pir Zeynel Kete, son olarak Alevilik “Zulme karşı mazlumun yanında yer edinmenin en güzel ifadesidir” diyerek şunları kaydetti:

“Aleviler, farklılıkları tekleştirme, katliama tabi tutma anlayışını ret eder. Günümüzde farklılıklarından dolayı soykırıma, katliama, sürgüne, uğramış halkların yanında olacağının da bir ikrarıdır. Günümüzde tekçi ulus devlet anlayışında zulme uğrayan farklı klan, kabile, aşiret, halk gibi toplumsal formların varlığı, birliği, dirliğini yaşamaları Aleviler açısından Hakk’ın emri rızasıdır. Hakk önce bir zerre idi sonra 18 bin alemde görünür oldu. Bundandır Mansur ‘Enel Hakk’ dedi. Bu hakikat tekçiliğe karşı direnmenin Mansurlaşmak anlamına geldiğini ifade eder.”

Eren GÜVEN / ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak