PİRHA- ‘Suruç Aileleri İnisiyatifi’ne yönelik polis müdahalesinde gözaltına alınan 13 kişinin serbest bırakılması için basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada, “İnsanlar alana gelmeden vahşice gözaltına alındılar. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Bu katliamdan beslenenlere karşı hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” denildi.
Suruç Katliamının 6’ncı yılında yürütülen kampanya kapsamında 10 Ekim Ankara katliamında yaşamını yitirenlerin anmasına katılacak olan ‘Suruç Aileleri İnisiyatifi’ alana alınmamış, Gar yakınında aracı durdurulan ‘Suruç Aileleri İnisiyatifi’ üyelerinin etrafını saran çevik kuvvet polisi, kitleye biber gazıyla müdahale ederek 13 kişiyi gözaltına almıştı.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü binasında yaşanan gözaltılara ilişkin basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasına Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), Devrimci Anarşist Federasyonu üyeleri, HDP Ankara İl Eşbaşkanları, HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ve HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni katıldı.
“ADALET HERKES İÇİN ADALET DİYORUZ”
‘Adalet Mücadelemiz Engellenemez, Gözaltılar Serbest Bırakılsın’ yazılı pankartın açıldığı basın açıklamasında HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni konuştu. Yetkililerin yaşanan katliamları engellemek yerine suç işlemeye devam ettiğini söyleyen Çepni, şunları dile getirdi:
“Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Bugün alan polis ablukası altındaydı. İnsanlar alana gelmeden vahşice gözaltına alındılar. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Bu katliamdan beslenenlere karşı hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Ankara için, Suruç ve Gülistan Doku için adalet herkes için adalet diyoruz.”
“ADALETSİZLİĞE UĞRAYANLARIN ADALET ÇIĞLIĞINI BURAYA TAŞIMAYA GELDİK”
Ardından ‘Suruç Aileleri İnisiyatifi’ adına Emrah Topaloğlu konuştu. Suruç katliamının yaşandığı günden bugüne adalet arayışlarının sürdüğünü dile getiren Topaloğlu, adalet çağrısını adalet arayanlarla birlikte bir arada olmak istedikleri için Ankara’ya geldiklerini belirterek, “Katliamın öznesi olan, Cumartesi Annelerine, Gülistan Doku için Adalet Komisyonlarına, Somalı ailelere çağrıda bulunduk ve onların adalet çığlığını buraya taşımaya geldik. Dün İstanbul’dan Ankara’ya doğru yola çıkarken, arkadaşlarımıza polis tarafından, ‘Size izin verirsek diğer gruplara da vermek zorunda kalıyoruz dedi. Bu gerekçeyle gözaltına alındık. Sabah saatlerinde ise arkadaşlarımız darp ve işkence edilerek gözaltına alındı. Bu gözaltılarla mücadelemizden vazgeçeceğimizi düşünenler bilsin ki mücadelemizden vazgeçmiyoruz” şeklinde konuştu.
10 Ekim-Der üyesi Mustafa Doğan da söz alarak, Türkiye’de insanların sürekli adalet mücadelesi yürüttüğüne vurgu yapıp, Suruç’a adalet geldiği takdirde 10 Ekim Gar Katliamı’na da adalet geleceğini söyledi.
“ARKADAŞLARIMIZ BIRAKILANA KADAR BURADAN GİTMEYECEĞİZ”
Suruç katliamında yaşamını yitiren Naze Gül Boyraz’ın kızı Yasemin Boyraz, 6 yıldır adalet mücadelesi yürüttüklerine dikkat çekerek şunları aktardı:
“Suruç’taki katliamın dosyasında 20 ay gizlilik kararı olmasaydı Ankara Gar Katliamı da olmayacaktı. Suruç’taki katliamın faillerinin abisi gelip Ankara’da katliam gerçekleştirdi. Bugün Ankara’da bir kez daha adalet talebimizi yenilemek için geldik ama karşılaştığımız şey barikatlar oldu. Katillere karşı alınması gereken barikatlar bizim önümüze çekildi. Annemin çocuklarını bırakın, arkadaşlarımız bırakılana kadar buradan gitmeyeceğiz.”
“TEK SES OLURSAK KAZANACAĞIZ”
Son olarak söz alan ‘Gülistan Doku İçin Adalet Komisyonu’ Üyesi Helin Yağmur ise, “Tek bir sesle adalet talebimizi yükseltmek için buradayız. Katilleri koruyanlar bugün bizlerin önünde barikat kuranlar bu adalet mücadelesinden korkuyorlar. Adalet mücadelesini bütünleştirmeye devam edeceğiz. Bütün bunlara karşı yargılayan bir gün bizler olacağız. Tek ses olursak kazanacağız” ifadelerini kullandı.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.