PİRHA-Sivas Katliamı’nın 28. yılında Madımak Oteli’nde yaşamını yitirenlerin yakınları Şehriban Metin ve Aynur Atay, PİRHA’ya konuştu. “Bizleri 2 Temmuz öncesinde hep bir sancı alır” diyen Metin ve Atay, Sivas Katliamı’nın aydınlatılmadan Türkiye’nin de demokratikleşemeyeceğine vurgu yaptılar.
33 aydın, yazar ve sanatçının, semah dönen çocukların ve gençlerin katledildiği Sivas Katliamı’nın 28. yıldönümünde k katliamda yaşamını yitiren Handan Metin’in ablası Şehriban Metin ve Mehmet Atay’ın ablası Aynur Atay duygularını PİRHA ile paylaştı.
Madımak Oteli’nde yaşamını yitirenlerin yakınlarından Şehriban Metin, kardeşi Handan Metin’in öldürüldüğü süreçte ODTÜ öğrencisi olduğunu belirtti. Metin, yaşanan kayıplar sonrasında ise adaletin işletilmediğini belirterek, “Zanlılar hiçbir ceza çekmeden yurtdışında konforlu bir şekilde yaşıyorlar. Maalesef katliamın perde arkası açığa çıkarılamadı” dedi.
“SİVAS AYDINLATILMADAN TÜRKİYE AYDINLATILAMAYACAK”
Şehriban Metin, Sivas Katliamı dosyasının aydınlatılmadan ülkede gerçek bir adaletin mümkün olmayacağını ifade ederek şunları söyledi:
“Her sene kameralar bize çevrildiğinde ‘bu sene yeni ne söyleyebiliriz?’ diye düşünüyorum. Çünkü 28 yıldır bu kanayan yara hiçbir şekilde azalmadı, hafiflemedi. Çünkü aydınlık bir dünya için seçkin insanlar, Sivas Katliamı’nda yok edildikten sonra Türkiye’de hiçbir şey aydınlığın önünü açacak şekilde ilerlemedi, gelişmedi. Ondan sonra bizleri çok üzen, yaralayan, bizim de peşine düştüğümüz pek çok acı yaşandı ve halen de yaşanıyor. Ne demokrasi ne adalet ne de gelecek güzel günlere olan özlemimizin hiçbirini sağlayamadık.
Kardeşim, sadece Pir Sultan Abdal’ı anmak için Sivas’a gitmişti. 28 yıldır süren davadan hiçbir sonuç alamadık. Çünkü biz, bu işin tertipli ve planlı olduğunu biliyoruz. Ama onu açığa çıkaramadık.
Şu anda ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanan yaklaşık 12 zanlı, yurtdışında. Ve Türkiye’de pek çok talebimiz olmasına rağmen herhangi bir girişim yapılmadı. Zanlılar, hiçbir ceza çekmeden yurtdışında konforlu bir şekilde yaşıyorlar. Maalesef katliamın perde arkası açığa çıkarılamadı. Dolayısı ile davada halen pek çok soru işareti var. İnanıyorum ki Sivas çözülmüş olsaydı ondan sonraki süreç daha yaşanılabilir bir Türkiye için uygun olurdu. Özellikle bugün yaşadıklarımız sonucunda durup Sivas’ı bir kez daha düşünmekte olağanüstü fayda var. Yani Sivas aydınlatılmadan Türkiye aydınlatılamayacak. Sivas’ın aydınlatılması için Sivas’ın unutulmaması gerekiyor.”
“ADALET DUYGUMUZ YARALANDI”
Abla Şehriban Metin, Sivas Katliamı sanıklarından İhsan Çakmak’ın uzun yıllar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmış olmasına da değinerek şöyle devam etti:
“Bu tür haberleri pek çok kez duyduk. Hapisteyken evlenen, belediyelerde çalışan, çocuğunun adını ‘Hizbullah’ koyan, arandığı halde bulunamayan ama Sivas’ta evinde ölen, bakan veya milletvekili olan ve daha pek çoğunu duyduk. İnanılmaz derecede adalet duygumuzu yaralayan, acı ve öfkenizi arttıran haberler bunlar. Hepsi, başından beri bildiğimiz olaylar. Büyük bir örgütlenme ve güç birliği olmadan da gün ışığına çıkarılamayacak şeyler…”
Şehriban Metin, “2 Temmuz’da Sivas’ta olacak mısınız?” sorusuna ise “Annem bir süredir rahatsız ve yoğun bakımda. Sağlık sorunlarının oluşmasındaki neden; bizleri 2 Temmuz öncesinde hep bir sancı alır. Sivas’a gitmeyi çok istiyorum. Her yıl da gidiyorum. Bu yıl da yine gideceğim” yanıtını verdi.
“BU ÖZLEM GİTGİDE ARTIYOR”
Katliamda yaşamını yitiren Mehmet Atay‘ın ablası Aynur Atay da katliamı yapanların, iktidar tarafınca korunduğuna işaret etti. Atay, “Sivas’ın yangını halen sürüyor” diyerek duygularını şu cümlelerle anlattı:
“33 kişiyi katleden zihniyet, maalesef bizi yönetiyor. Gün gibi açık, her şeyi de biliyoruz. Bu katliamın organize bir şekilde yapıldığını herkes biliyor. Devletin yardımıyla bu katliamın yapıldığını biliyoruz. Katliam yapılmadan günler önce Sivas’a dışarıdan gelen yabancı insanlar, otelin karşısına yığılan taşlar… Bütün bunlar olayın organize olduğunu gösteriyor. Zaten uzun yıllardır devletin, o şenliğe nasıl oldu da izin verdiğine halen takılıyor, anlayamıyorum.
Maalesef 28 yıldır bizlerin canı yanıyor. Ama arkamızda binlerce insan olduğu için bu acıyı çok daha paylaşarak yaşadık. Bu da bizi rahatlattı. İyi ki duyarlı insanlarımızla beraberiz. Yıllar geçse de yitirdiklerimizi özlüyoruz ve bu özlem gitgide artıyor.”
“DEVLET YİNE GÖZ YUMUYOR”
Aynur Atay Sivas sanıklarından İhsan Çakmak’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde uzun yıllardır çalışıyor olduğunu öğrendikten sonra çok üzüldüğünü de ifade ederek şunları söyledi:
“İşte yine devlet göz yumuyor. CHP’li belediye geldikten hemen sonra bu kişi hakkında işlem yapmalıydı. Ancak yine oluşan tepkilerden sonra işten çıkarma yapılmış” dedi.
“SADECE BİR YIL GİTMEYE CESARET EDEBİLDİM”
Atay, bu yıl Sivas’ta anmada olamayacağını da belirterek şunları kaydetti:
“Zaten ben sadece bir yıl gitmeye cesaret edebildim. Duygusal olarak o oteli görmeye yıllarca cesaret edemedim. Bir kere gittim ve çok acıydı. Dayanmak çok zor. Ben ablayım ama o annelerin otelin içerisine girdiklerindeki duygularını Ankara’dan hep yürekten hissettik. Bizler de hep ‘Ankara’da olalım ve buradaki mitingi, anmayı büyütelim’ diye düşündük ama asıl gitmeme sebebim o acı yeri görmeye cesaret edemememdi. Bu yıl da yine gidemeyeceğim ama gönlümüz hep orada.”
Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.