Alevi Haber Ajansi

Sancar: Demokrasi ve barış ittifakını hep birlikte oluşturalım

PİRHA-HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye’nin umudunu ve geleceğini çalan ve utanmadan kılıfına uydurmaya çalışan bu iktidara karşı gençlere sözlerinin olduğunu belirterek, “Bu topraklar sizindir. Bu topraklar her şeyi ile sizindir, bu ülkenin geleceği sizin ellerinizdedir. Değişim fikrinize, yenilik anlayışınıza biat etmeyen, itiraz eden, tartışan sorgulayan, duruşunuza hepimizin çok ihtiyacı var” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu.

Konuşmasına Çerkes Soykırımı’na değinerek başlayan Sancar, ekonomideki kriz, NATO krizi, demokratik siyasete yönelik saldırılar ve Kobanê Davası’ndaki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.

Dünyanın pandemi sonrası yeni felaketlere gebe olduğunu ve silahlanma yarışının dünyayı yeniden karanlık dönemlere götüreceğini belirten Sancar, “Rusya’nın işgal politikaları ortada, Ukrayna’ya yönelik savaş politikaları ortada, bir yanıyla dünyayı bu karanlık ortama sürükleyen ateşin kıvılcımlarını görüyoruz. Öte yandan NATO’nun genişlemeden ısrarı silahlanma yarışındaki kararları bu tabloyu iyice karartmaktadır” dedi.

HDP olarak askeri rekabet ve silahlanma yarışının, genişlemeci politikalarının dünya halkları için büyük tehditler doğuracağını söylediklerini ifade eden Sancar’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

“-Bu politikaların yaratacağı yoksulluk ve yokluklar, acılar ve yaralar küresel bir nitelik kazanacaktır. Bizler diyoruz bu küresel silahlanma politikası ve çatışmacı anlayış ve yarış sadece ölümleri değil sivillerin sağlıklı gıdaya erişemediği, kişisel ve kolektif güvenliklerinin sağlanamadığı, politik haklarının olağan düzeyde tehdit altında olduğu, iklim krizinin de derinleştiği bir döneme kapı aralamaktadır.

-Askeri rekabet silahlanma yarışı, otoriter arayışlar; özgürlükleri, demokrasiyi, insanlığı ve gezegeni tehdit eden bir hızlı genişleme dinamiğine sahiptir. HDP bu ülkeye, bu bölgeye bu perspektifi sunmak için mücadele yürütmektedir. Varlık temeli olarak gördüğü bu ilkeleri savunmaktadır, şimdi de bütün dünyaya başta Avrupa olmak üzere aynı bakış açısının en sağlıklı yol olduğunu ilan etmektedir. Diyoruz ki silahlanma yarışı değil askeri güvenlik değil, demokratik istikrar insani güvenlik en geniş dayanışma ve hukuk özgürlük temelinde bir düzen. İhtiyacımız olan budur. Hatırlatalım savaştan krizlerden beslenenler de bilsinler ki halklar ve dünya kendilerinden çok daha büyüktür.

-Bu gücünü hem bu ülkede hem Ortadoğu da hem de dünyada çözüm için kullanılacak önemli bir desteğe kavuşmuştur. Şimdi bu desteği büyük bir politik hedefe dönüştürme zamanıdır. Bekleyecek halimiz yok, gecikecek zamanımız yok, derhal en büyük demokrasi ve barış ittifakını hep birlikte oluşturalım.

-Kürtçe tiyatrolar yasaklanıyor, konser Kürtçe şarkı söyleneceği gerekçesiyle engelleniyor, iptal ediliyor. En son İstanbul Valiliği Dersim Dernekleri Federasyonu’nun 32 yıldır yaptığı pikniğe izin vermedi. Yasakçılık batağından beslenen akıldan, izandan, vicdan ve insaftan yoksun bir politik anlayışla karşı karşıyayız. Kürt halkı bütün bu zulüm tarihinde hep dik durmayı, direnmeyi, onurunu ve haklarını savunmayı bilmiştir bundan sonra da bu konuda en ufak bir taviz vermeyecektir tam tersine haklarını onurunu kimliğini sonuna kadar savunacak ve politikaların hepsini çökertecektir.

-Halkta esas hedefin ve isteğin onuruyla ve refah içinde özgürlüğü ile demokrasi içinde yaşamak olduğunu herkesin görmesi gerekiyor. İktidarın yarattığı algıya teslim olmak bu ülkenin geleceğini bu kirli iktidar oyunlarına terk etmek anlamına gelir. Kimse bu tuzağa düşmemelidir. HDP bu tuzağı bozacaktır. En geniş birlikteliği oluşturacaktır. Bütün demokrasi güçlerini bir araya getirecektir. Bu kapıları açıp belaları savuşturacak anahtar HDP siyasetidir.”

-Bu ülkede birlikte demokratik bir düzende eşit yurttaşlar olarak yaşama hedefine yönelik bir kumpas söz konudur. Eğer bunu hep birlikte boşa çıkarmazsak sorumluluk maalesef büyük olacak olumsuzluklar ve sonuçlar da üzgünüz ki hepimizi daha fazla meşgul edecektir. Korku siyasetine ve korku atmosferine değil sokaklarda fabrikalarda tarlalarda yükselen halkın içinden yükselen cesaretin sesine çevirelim gözümüzü, verelim kulağımızı. Bu ses bu ülkede büyük barışı kurma hasretinin sesidir. Bütün bunları birleştirdiğimizde bu girdabı durdururuz. Bu gidişatı engelleriz, bu ülkenin bütün halklarının hak ettiği o onurlu yaşam şeklini mutlaka ama mutlaka kurarız.

-Son 10 yılda çiftçilerin ekim yapmaktan vazgeçtiği alan 4.2 milyon hektara ulaştı. Bu iktidar halkı borçlandırarak yönetmek istiyor, bu onların politikası. En çok çiftçiler borç cehenneminde yaşıyor. Çiftçilerin bankalara, tarım kredi kooperatiflerine ve özel sektöre toplam borcu 255 milyar TL tutarındadır. Türkiye’de her yıl çiftçiler tarımsal üretimden çekiliyor. Bizim acil olarak alınması gereken önlemler paketimiz var. Sadece 3 tanesini sizlere sunacağım, kamuoyuyla paylaşacağım. Derhal yapılması gerekenler. Çiftçinin üretim maliyetlerini düşürmek için mazot ve gübre başta olmak üzere her türlü üretim girdisindeki vergi yükü derhal kaldırılmalıdır. Çiftçilerin bankalara olan borçları derhal sıfırlanmalıdır. Tarım alanlarında yapılaşmaya son verecek yasal ve gerekirse Anayasal düzenlemeler hemen gündeme alınmalıdır. Bu böyle gitmez bu ülkeyi ölüme açlığa sefalete, bu ülkenin halklarını böyle bir yaşama mahkum eden anlayışı mutlaka değiştirmek zorundayız. Değiştirecek gücümüz var.

-Bizim esas meselemiz gençlerin bu ülkede bu topraklara ve geleceğe sahip çıkmaktır. Türkiye’nin umudunu ve geleceğini çalan ve utanmadan kılıfına uydurmaya çalışan bu iktidara karşı gençlere sözümüz var, bu topraklar sizindir. Bu topraklar her şeyi ile sizindir, bu ülkenin geleceği sizin ellerinizdedir. Değişim fikrinize, yenilik anlayışınıza biat etmeyen, itiraz eden, tartışan sorgulayan, duruşunuza hepimizin çok ihtiyacı var.

-6-7 Haziran tarihinde yapacağımız Büyük Konferans öncesi bölge konferanslarımızı tamamladık. Kadın konferansımız gerçekleşti. Büyük coşku ve heyecanla konferans gerçekleştiren kadın yoldaşlarımızın hepsine buradan selamlarımızı, minnet ve sorumlulukla borcumuzun olduğu bilincini bir kez daha söylüyoruz. Değerli kadın yoldaşlarımız, gençlerin iradesi gibi sizler sadece HDP’nin değil Türkiye’nin de önünü açıyorsunuz. Son konferans bunun örneğiydi. Şimdi aynı coşkuyla büyük kongremize aynı heyecanla hazırlanıyoruz ve 3 Temmuz’da da 5’inci Olağan Kongremizi gerçekleştiriyoruz. Orada herkese, buradaki iktidara ve bütün dünyaya iradenin, kararlılığın, inancın en görkemlisini yaşatacağız. Demokrasiye, özgürlüğe barışa giden yolda baskıların engellemelerin kumpasların yıldırmaların hiçbir işe yaramadığını bir kez daha ortaya koyacağız. En coşkulu halkımızla 3 Temmuz’da olağan kongremizde buluşacağız.”

PİRHA/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak