PİRHA- Hatay Samandağ da üreten kadınlar, bir yandan kültürlerini koruyor, diğer yandan ekonomik özgürlüğünü sağlıyor. Kadınlar, pandemide etkilendiklerini, buna karşı üreterek ayakta kaldıklarını belirterek, kadın kurumlarının dayanışmasıyla daha fazla güçleneceklerinin altını çiziyor.
Hatay’ın Samandağ ilçesinde kadınlar, bir yandan kültürlerini yaşatmaya devam ediyor, diğer yandan ise üreterek yaşamlarını sürdürüyor.
Melis Küçük adlı genç kadın işletmeci, aileden kalan ve yıkılmakla yüz yüze kalmış yapıyı tadilattan geçirip ayakta tutarak, adını ‘Harabi’ koymuş.
“DÖRT ELLE ÇALIŞARAK VE EMEK VEREREK BUGÜNLERE GELDİM”
Kadın olarak ilk zamanlarda başaramayacağına ve bir süre sonra kafenin kapanacağını düşünenlere inat, dört elle çalışarak ve emek vererek bugünlere geldiğinin altını çizen Melis Küçük, “Pandemide zorlandık. Her açılma ve kapanma sürecinde olumsuz olarak etkilendik. Şu an sadece kiraya ve borçlarımıza çalışıyoruz. Hem maddi hem de manevi olarak etkilendik” dedi.
Melis Küçük, Alevi inancının kadının çok daha özgür olduğuna işaret ederek, çalışma yaşamında olumlu etkilerinin olduğunu belirtti.
“PANDEMİDE BORÇLA, HARÇLA AYAKTA DURMAYA ÇALIŞTIK”
Hızır Türbesi’nin tam karşısında tezgah açarak yaşamını sürdürmeye çalışan kadın esnaf, pandemide hastalandığını ifade ederek, “Şimdilik atlattık. Ancak kapanmadan ve salgından kaynaklı iş yapamaz hale geldik. Dolayısıyla çok zorlandık. Evimize ekmek götüremez olduk. Yeterli destekte olunmayınca borçla, harçla ayakta durmaya çalıştık” diye konuştu.
Kadınların desteklenmesi gerektiğini vurgulayan kadın esnaf, belediyenin de kendilerine yardımcı olması çağrısında bulundu.
“KADIN KURUMLARININ DESTEK VE KATKILARIYLA DAHA DA GÜÇLENECEĞİZ”
Türkiye’nin kalan tek Ermeni köyü olan Vakıflı köyündeki kadınlarda ekonomik özgürlüklerini sağlamaları hem de organik tarım yapmak amacıyla yaklaşık 16 yıldır üretiyor.
2005 yılında 5 kadınla başladıkları yola zamanla çoğalarak 39 kadına ulaşan ve kooperatifleşme sürecine girmişler.
Vakıflı Köyü Kalkınma Kooperatifi Başkanı Kuhar Kartun, köyde organik olarak yetiştirdikleri meyve ve sebzeleri yüzyıllar öncesinden günümüze taşınan yöntemleri de içine alarak üretim yaptıklarını vurguladı.
Kuhar Kartun, organik tarım alanında Türkiye ve Avrupa’da ödül aldıklarını, bu tanıtımlarla köyün daha fazla kalkındığını ifade ederek, “her kadın kendi ürettiği kadar kazanıyor. Hem biz mutluyuz hem de köyümüzün tanıtımına katkıda bulunuyoruz. Nerede bir ihtiyaç varsa orayı güçlendiriyoruz. Bu da bizi daha da başarılı kılıyor” ifadelerine yer verdi.
Kuhar Kartun, son olarak kadın kurumlarının destek ve katkılarıyla daha da güçleneceklerini söyledi.
Diren KESER-Erol KAMALAK/HATAY
Yoruma kapalı.