Alevi Haber Ajansi

Reklam

Şair-Yazar Nesimi Aday CHP’nin Afrin politikasını körleşme olarak değerlendirdi

PİRHA – Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonunu ve operasyon süreci boyunca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun izlediği poltikayı değerlendiren bir yazıyı Gazete Peyik’te kaleme alan Şair-Yazar Nesimi Aday, “Türkiye’nin içine düştüğü siyasi ekonomik buhranı çözmekle mükellef olması gereken ana muhalefet partisi CHP, siyasi Kürt hareketlerinin kazanımları karşısında savrulduğu milliyetçi cephede patinaj yapıp duruyor” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun izlediği Afrin politikasını değerlendiren Şair-Yazar Nesimi Aday Gazete Peyik’te CHP, Efrin ve körleşme başlıklı bir yazı kaleme aldı.

“KILIÇDAROĞLU MİLLİYETÇİ TEPKİLER GÖSTERİYOR”

Reklam

“CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye sınırları içinde olan Efrin’e savaşmaya giden bir askerlerinin hayatını, 50 Efrin’e değişmeyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, altı yıldır demokratik özerklikle yönetilen ve başta sosyal demokratlar olmak üzere, çoğu sol, sosyalist çevrelerce de desteklenen ‘Rojava Modeli’ni, askeri jargonla ifade edip, milliyetçi tepkiler gösteriyor.” diyen Aday şunları ifade etti;

“Nobel Edebiyat ödüllü yazar JoseSaramago, “Bakabiliyorsan gör. Görebiliyorsan, gözle” cümlesiyle başladığı ‘’Körlük’’ romanında, araba kullanmakta olan bir adamın, yeşil ışığı beklerken aniden kör olmasını ve bu körlüğün başta göz doktoru olmak üzere, şehirde kendisiyle ilişkilenen herkese salgın bir hastalık gibi yayılmasını anlatır. Saramago’nun anlattığı körlük öldürücü olmayıp, tüm ahlaki değerleri yok etmektedir. İnsanlar, görmeyen gözlerle cinayetlere, tecavüzlere şahit olurlar. Güçlü olanların ayakta kalabildiği şehirde, körlükten kurtulan tek kişi ise doktorun karısı olur. Eşini yalnız bırakmak istemeyen kadın da hastalığa yakalandığı bahanesi ile eşinin yanında karantinaya alınır. Herkesin kör olduğu karantinada o görür, körlükle baş etmenin yollarını arar ve başarır da.Türkiye’nin içine düştüğü siyasi ekonomik buhranı çözmekle mükellef olması gereken ana muhalefet partisi CHP, siyasi Kürt hareketlerinin kazanımları karşısında savrulduğu milliyetçi cephede patinaj yapıp duruyor. Oysa Saramago’nun romanındaki doktorun karısının misyonunu cesaretle yüklenebilse, kendi körlüğünü de, iktidarın çarkları altında ezilip ses etmeyen büyük yığınları da hareketlendirebilir. Ama CHP’nin Alevi lideri, Alevileri sistemin büyük havuzunda yüzdürmekten başka bir siyasete gönülsüz duruyor” dedi.

“SİYASET IVIR ZIVIR İLE UĞRAŞIYOR”

“Ortadoğu savaş halindeyken, milyonlarca insan yurtlarından ölerek ya da kaçarak ayrılırken, siyaset bilimi olmasa da siyaset gerçekten de ıvır zıvırla uğraşıyor. Güney Kürdistan’da yapılan bağımsızlık referandumunda halkın % 93’ü Irak’tan bağımsız bir Kürdistan istedi ama dünya bu irade karşısında üç maymunu oynadı. Güneyli Kürtler uzun mücadeleler sonucu kazandıkları haklarından dahi mahrum kaldılar” ifadelerini kullanan Aday şunları söyledi;

“Şimdi benzeri bir görmeme hali Efrin’de yaşanıyor. NATO’nun ikinci ordusuna sahip Türkiye, başka bir ülke sınırları içinde olan ama Kürt toprakları olmasından kaynaklı, Kürtlerin elinde olan Efrin’e, iki ay savaştıktan sonra girdi. Türkiye bu harekete, bütün tezatlığına rağmen ‘’Zeytin Dalı’’ hareketi dese de, uluslararası hukukta (BM bildirgeleri*) bunun bir işgal ya da ilhak hareketi olduğu ortada. Kürtlerin büyük miti Demirci Kawa’nın heykelini yıkıp, yerine Türk bayrağı astılar. Başta ABD, Rusya, Almanya ve İngiltere olmak üzere, Ortadoğu/Mezopotamya’nın büyük aktörleri, çıkarları gereği bu ilhaka göz yumdular. Türkiye, Avrupa’nın çeşitli ülkelerine dağılmış olan Suriyeli Arap mültecilerinin daha fazlasını, siyasi aparat olarak kullanmak istiyor. Bu isteğini de ‘kapıları açıp, milyonlarca Suriyeliyi size yollarım’ cümlesiyle tehditte dönüştürdü. Türkiye’nin elindeki mülteci kozu ekonomik sıkıntı içinde olan Avrupa’yı korkutuyor olmalı ki, dünyayı tehdit eden IŞİD’a karşı kahramanca savaşan ve onları yenilgiye uğratan Rojava Kürtleri, Türkiye’nin insafına terk edildi. IŞİD barbarlığına karşı evlerini savunan Kobanîli kadınları dergi kapaklarında pop ikon olarak görselleştiren ‘Batılılar’ suskun” diye konuştu.

“AKP VE MHP KOALİSYONUNA CHP’DE UTANGAÇ BİR ŞEKİLDE KATILIYOR”

“Türkiye’de, HDP gibi parti ve STK’ların dışında Efrin hareketine karşı çıkan neredeyse yok. Medyanın büyük kısmını yedeğine alan iktidar, bu kanallar aracılığıyla sürekli dezenformasyon yapıyor. ‘Efrin’e terör için girdik’ gerekçesine, yandaşları dışında inanan yok. İktidarın otoritesiyle edilgen kılınmış vatandaşlar ise Efrin ilhakını 2. Çanakkale olarak görme hezeyanında sermest olmuş durumda” diyen Aday şöyle devam etti;

“Siyasi krizleri aşmak için milliyetçiliği pompalayan AKP ve MHP koalisyonuna CHP de utangaç bir şekilde katılıyor artık.CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün katıldığı bir TV programında, Efrin’den sonra olası Mınbiç ilhakını da destekleyeceklerini söyledikten sonra “Eğer YPG çekilmeyip şehiriçi çatışmalar olsaydı, pek sorunla karşılaşacaktık. Bu konuda endişemizi dile getirdik. Çünkü ben kendi insanımın burnunun kanamasını istemem. 50 tane Afrin’i bir askerimin hayatına feda ederim” diyerek, yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalan 70 bin civarındaki Efrinli’nin hayatını, partisinin politik çıkarları karşısında hiçleştirmeye çalıştı. Sosyal demokrat olduğu iddiasında bulunan bir partinin genel başkanının, savaş karşısında, barışın yanında konumlanması beklenir elbet ama Türkiye’de ‘sosyal demokrasi’ kavramı da CHP’nin milliyetçi politikaları yüzünden dejenere edilmiş durumda. “50 tane Afrin’i bir askerimin hayatına feda ederim’’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında; ‘’Hendek operasyonları 265 gün sürdü, 3 bin 583 terörist etkisiz hale getirildi, 355 güvenlik görevlisi 285 de sivil hayatını kaybetti. Biz hiçbir askerimizin burnunun kanamasını istemeyiz’’ dedi” diye ifade etti.

“KILIÇDAROĞLU YÜZÜNÜ DERVİŞLERİN MAKAMINA DÖNERSE HAK İLE HEMHAL OLACAKTIR”

“Dersim’de soykırıma uğramış bir ailenin çocuğu olarak Kemal Kılıçdaroğlu, toplumsal katliamlara ve işgallere nasıl bu kadar acımasız yaklaşıyor, nasıl bu kadar bigane kalabiliyor hayret ediyor insan” ifadelerini kullanan Nesimi Aday, “Birilerinin hayatını başka birilerine değişmemeli. Halklar bahçesi Anadolu’nun felsefi diskuruötekinin haklarına saygı üzerine kurulmuştu. Bizler de sadece insanın değil, çevremizdeki her varlığın yaşam hakkını savunmalıyız. Ahlaki ve vicdani olan budur. Kılıçdaroğlu’nun da manevi olarak beslendiği kültürün yol erenleri de böyle buyurmuşlardı. Kemal bey şayet yüzünü, börtü böceğin hakkını, kendi hakkından ayırmayan ve 72 millete bir nazarda bakan dervişlerin makamına dönerse, hak ile hemhal olabilecektir” diye konuştu.

(HABER MERKEZİ)

Reklam

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak