PİRHA- Prof. Dr. Mehmet Zencir, Hatay’daki molozların canlı yaşamını tehdit edecek ve ekokırım yaratacak bir biçimde kontrolsüzce taşınıp döküldüğüne dikkat çekti. Milleyha Kuş Cenneti’nin depremden sonra moloz yığınına dönüştüğünü belirten Zencir, “Devlet, sermaye halkın geleceğini karatıyor” dedi.

Hatay’ın Samandağ ilçesinde bulunan ve çok sayıda kuş türüne ev sahipliği yapan Milleyha Kuş Cenneti’ne depremde yıkılan binaların molozları kontrolsüz bir biçimde dökülmeye devam ediyor. Sağlık kurumları, çevreciler ve bölge halkının uyarılarına rağmen hiçbir ayrıştırma yapılmadan dökülen molozlar, bölgedeki canlı yaşamını ve ekosistem dengesini olumsuz etkiliyor.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zencir, bu durumun yaratacağı tahribata karşı ilgili bakanlıklara ve kurumlara ulaşmaya çalıştıklarını ancak herhangi bir karşılık almadıklarını söyledi.

“HİÇBİR ÖNLEM ALINMIYOR”

Enkaz kaldırma ve moloz dökme işlemleri sırasında boyalar, floresanlar, piller, plastik gibi zararlı atıkların en az asbest kadar tehlike saçabileceğine dikkat çeken Mehmet Zencir, “Bu atıklar yığınsal olarak buralara kontrolsüz bir şekilde dökülüyor ve bu konuda herhangi bir önlem alınmıyor” diye konuştu.

Deprem felaketiyle boğuşan bölge halkının bir de plansız ve tedbirsiz bir şekilde moloz dökme işlemleri yüzünden hayatlarının tehdit edildiğini vurgulayan Zencir, “Moloz yığınının içinde bir kısmı etkisini hemen gösteren zararlar var bir kısmı da uzun zamanlı dediğimiz gerek solunuma bağlı gerekse toprağa, suya karışmasına bağlı zararlar da var. Bu bölgenin halkı zaten depremden dolayı büyük bir felaket yaşadı bir de depremden sonra bu tip kontrolsüz, önlemsiz, toplumu duymayan, geleceği görmeyen plansız programsız enkaz kaldırma ve dökme işiyle bir kez daha bu insanların hayatları tehdit ediliyor, gelecekleri çalınıyor” sözlerini kullandı.

“DEVLET, SERMAYE HALKIN GELECEĞİNİ KARARTIYOR”

Bilim insanları, sağlık örgütleri, çevreciler ve bölge halkı konuya ilişkin itiraz ve uyarılarını sıklıkla dile getirmiş olsalar da henüz ilgili bakanlıklardan herhangi bir dönüş alınmış değil.

Enkazların bu şekilde kaldırılmasını onaylayan tek bir bilim insanının dahi olmadığını söyleyen Zencir, bu noktada devlet-sermaye ilişkisini eleştirerek şunları kaydetti:

“İki ay önce moloz yığını bu kadar devasa değilken gerekli uyarıları yaptık. Bakanlığın gelip zararlı değildir açıklaması yapsın dedik ama bununla ilgili bir karşılık almadık. karar alma mekanizmalarında buradan rant elde etme, sermaye biriktiren çevrelerin baskısı, en az yatırımla en çok yatırım nasıl elde edilir devlet ve sermaye el ele verip geleceğimizi karartan kararlar verebiliyor.”

Hem insan, hayvan sağlığını tehdit eden hem de çevresel sorunları doğuracak olan bu işlemle ilgili topyekün bir mücadelenin gerekliliğinin altını çizen Prof. Dr. Mehmet Zencir, “Burada kendi kendine geçinen bir toplumun geçinemeyecek hale gelmesi, göç etmek zorunda kalması, işçileşmesi gibi daha büyük kitlesel ve kalıcı etkileri olacaktır. Asıl buraya hazırlık yapılması gerekiyor. Bu sadece ekolojik bir zarar değil aynı zamanda bölgenin mecburi bir göç almasına da yol açacaktır. Tek taraflı alınmış bu karara karşı herkesin tepkisini kolektif bir halde ortaya koyması gerekir. Tepkimizin organize, kitlesel olması ve konuya ilişkin yakın takipte olmamız gerekir” şeklinde konuştu.

Fatoş SARIKAYA- Diren KESER/ HATAY