PİRHA- TGC, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Özgür bir haberciliğin yapılabilmesi için mücadelemizi yalnız 24 Temmuz’larda değil her platformda bir kez daha seslendireceğimizin bilinmesini isteriz” dedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurul, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Açıklamada “Özgür bir haberciliğin yapılabilmesi için mücadelemizi yalnız 24 Temmuz’larda değil her platformda bir kez daha seslendireceğimizin bilinmesini isteriz” denildi.
“SANSÜR HER GÜN BİRAZ DAHA ŞİDDETLENDİ”
24 Temmuz 1923’de imzalanan Türkiye’nin bağımsızlık belgesi Lozan Antlaşması’na da dikkat çekilen TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“24 Temmuz 1908’de basın tarihimizde önemli bir gelişme yaşandı. II. Meşrutiyetin ilanıyla birlikte günlük sansür görevlerini yapmak üzere gazete ve matbaalara gelen sansür görevlileri gazete sahipleri ve çalışanlar tarafından içeri alınmadılar. Böylece sansür bir dönem için de olsa kendiliğinden ilk kez basın yayın organlarında resmen kalkmış oldu. 24 Temmuz’lar 1971 yılına kadar basın bayramı olarak kutlandı.
Ancak bu tarihten sonra gazeteciler üzerinde ve gazete çalışanları için ağır baskılar başladı. Gazeteler, yayınlar, kitaplar ve çeşitli yayınlar toplatıldı. Matbaalar basıldı, kimi gazeteciler cezaevine konuldu. Sansür her gün biraz daha şiddetlendi.
Bunu dikkate alan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 1971’deki Yönetim Kurulu, Basın Bayramı nitelemesini kaldırarak yerine 24 Temmuz’u Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü olarak kayıta geçti. Günümüzde de basına yönelik koşullarda ise bir değişiklik olmadığı, cezaevlerinde çok sayıda gazeteci bulunduğu, düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kalkmadığı dikkate alındığında ‘Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’ tanımını 24 Temmuz’ların alışılagelmiş bir ifadesi olarak kullanıyoruz. Ülke özgür habere ulaşmanın suç olmadığı günlere kavuştuğunda elbette gazeteciler yeniden ‘Basın Bayramı’nı kutlayabileceklerdir.
Günümüz koşullarında basın sektöründe çığ gibi büyüyen işsizliğin var olduğu, halkın habere ulaşma yollarının her gün biraz daha daraldığı, kamuoyunun haber alma özgürlüğüne ket vurulduğu bir ortamda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak haberin suç olmadığını anlatmaya çalışmayı sürdüreceğiz. Özgür bir haberciliğin yapılabilmesi için mücadelemizi yalnız 24 Temmuz’larda değil her platformda bir kez daha seslendireceğimizin bilinmesini isteriz.
24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan kentinde Türk Ulusuna önemli bir müjde geldi. Uzun ve sert görüşmelerden sonra İsmet İnönü Başkanlığındaki Lozan heyeti Türkiye’nin bağımsızlık belgesi olan ‘Lozan Antlaşması’nı imzalamıştı. Kurtuluş Savaşımızın sonucunda kazanılan Lozan Belgesi ile de Türkiye gelişmiş ülkeler arasında saygın bir yer almayı başarmıştı.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.