Alevi Haber Ajansi

Mahmut Sümbül: Barış, eğitim için elzem!- VİDEO

PİRHA- Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, barışın yalnızca toplumsal huzur açısından değil, eğitim açısından da büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, “Barış ortamı, çocukların eğitim haklarını özgürce kullanabilmesini sağlar. Bu da ancak savaşın sona erdiği ve müfredatların yeniden şekillendirildiği bir ortamda mümkün olabilir. Eğitimde fırsat eşitsizliği ve psikolojik travmalar ancak barışla aşılabilir” dedi.

27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından PKK’nin kendini feshettiğini ilan etmesi ve sembolik silah yakma töreniyle yıllardır süren çatışmaların sona ermesi için tarihi bir adım atıldı. Ardından, siyasi figürlerin açıklamaları ve sivil toplumun desteğiyle süreç daha geniş bir boyut kazandı.

Ancak barışın sağlanabilmesi için yapısal reform ve hukuki düzenlemeler gerektiği sıkça vurgulandı. Birçok kesim, barış ortamının eğitimden ekonomiye kadar her alanda devrim niteliğinde değişiklikler getireceğini belirtti. Bu bağlamda, Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül sürece dair PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu.

“BARIŞ İÇİN HUKUKİ VE YAPISAL REFORMLAR ŞART”

Mahmut Sümbül, barışın sadece silahların susmasıyla değil, aynı zamanda toplumsal yapının yeniden inşa edilmesiyle mümkün olacağına dikkat çekerek, “Bu süreç sadece siyasi bir çözüm değil, aynı zamanda hukuki, toplumsal ve kültürel dönüşümleri de gerektiriyor. Barışın kalıcı olması için somut adımlar atılmalı” dedi.

Eğitimden ekonomiye kadar her alanda ciddi değişikliklerin yapılması gerektiğinin altını çizen Sümbül, barışın bu alanlardaki devrim niteliğindeki dönüşümlerle sağlanabileceğini belirtti.

“SAVAŞ EĞİTİMDE DERİN YARALAR AÇIYOR”

Sümbül, çatışma ortamının özellikle eğitimde derin yaralar açtığını ve öğrencilerin savaşın gölgesinde eğitim almaya çalıştığını kayderek, “Birçok yatılı bölge okulu askeri karargah gibi kullanıldı. Operasyonlar nedeniyle bazı bölgelerde okullar kapatıldı. Bu ortamda öğrenciler ne uyuyabiliyor ne de sağlıklı bir eğitim alabiliyor. Öte yandan savaş koşullarında eğitim öğretim faaliyetlerinin yapmak çok zor. Birçok öğretmen arkadaşlarımız çatışmaların yoğun olduğu zamanlarda görevlerini yapamadılar” diye konuştu.

Öğrencilerin, özel okullarda olanaklarla donatılmış akranlarıyla aynı sınavlara girdiğini de hatırlatan Sümbül, bunun başlı başına büyük bir eşitsizlik yarattığını söyledi.

“ÇOCUKLAR SAVAŞIN KURBANI OLUYOR”

Savaşın çocukların hayatındaki yıkıcı etkilerine dikkat çeken Sümbül, “Çocuklarımız, sadece okulda değil, savaşın ortasında hayatta kalmaya çalışıyor. Birçok yerde öğrenciler silah sesinden, bomba sesinden bırakın eğitim ve öğretim görmeyi, uyuyamıyorlar yaşayamıyorlar bile. Çok sayıda çocuğumuz mühimmatlarla oynarken hayatını kaybetti. Son 10 yılda 22 çocuğumuz zırhlı araçlar altında ezilerek hayatını kaybetti. Çok sayıda öğrencimiz bu süreçlerde hayatını kaybetti. Yine savaş dili ister istemez müfredata öğretmenlerin, öğrencilerin ve idarecilerin davranışlarına yansıyor. Ötekileştirme, kutuplaştırma yaklaşımı savaş ortamlarında öğrencilerin velilerin çok daha zor koşullarda eğitim öğretim hakkından faydalanmasına yol açıyor. Bunların tamamı barışın ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor bizlere” ifadelerini kullandı.

“BARIŞ TEMEL BİR GEREKLİLİK”

Barışın toplumun her kesimi için hayati önem taşıdığını, özellikle emekçiler, kadınlar ve çocuklar için barışın temel bir gereklilik olduğunu dile getiren Sümbül, sözlerini şöyle tamamladı:

“Barış, sadece askeri değil, toplumsal ve pedagojik bir ihtiyaç. Barış sağlanamadığı sürece bu ülkede eğitimde eşitlik ve fırsat eşitliği sağlanamaz. Barış, sadece savaşın sona ermesi değil, insanların bir arada yaşama kültürünü benimsemesidir. Bu kültürü oluşturmak için de eğitimin barışçıl bir zeminde yapılandırılması gerekir.”

Fatoş SARIKAYA/ MERSİN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.