Alevi Haber Ajansi

‘Konu Kürtler ve Aleviler olunca birlikte saldırıyorlar’-VİDEO

PİRHA – Dersim’deki siyasi parti ve kurum temsilcileri, Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye yönelik başlattığı operasyona ilişkin PİRHA’ya konuştu. Temsilciler, “Kürt kantonlarına karşı yapılan saldırılar Türkiye için de Kürt sorununun çözümünü de geriye götürecek çatışmalardan başka bir şey değildir. Halkların barış sesini yükseltmesi için çağrı yapıyoruz” ifadelerini kullandılar.

Haberin Videosu

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik operasyonuna ilişkin PİRHA’ya konuşan siyasi parti ve kurum temsilcileri, halkların barış sesini yükseltmesi gerektiğinin altını çizdiler.

“HALKLAR, DEMOKRASİYİ İNŞA ETMEYE ÇALIŞTILAR”

Halkların Demokratik Partisi Dersim İl Eş Başkanı Hıdır Çiçek, “Savaşın hiçbir getirisi yoktur. Hiçbir savaş savunulmaz ve insani değildir. Savaş özellikle çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere kıyım getirmiştir, tarih böyle yazmıştır” ifadelerini kullandı.

Çiçek, sözlerine şöyle devam etti:

“Son dönemde oradaki halklar demokrasiyi inşa etmeye çalıştılar. Rejim partileri altında olan halklar demokratik yolda çabalar sarf ettiler. Ortadoğu’da toplum mühendisliğine soyunan bazı kesimler burayı dizayn etmeye çalışıyor. En başta Türkiye’nin menfaatine olmadığını kesinlikle söyleyebiliriz. Irak’ta Saddam Hüseyin ne kadar güçlüydü; Yemen’e, İran’a saldırdı, sonuç ne oldu?”

“VİCDANI OLAN HERKESİN SAVAŞI DURDURMAK İÇİN ÇABA SARF ETMESİ GEREK”

Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasal anlamda gidişatının olumsuz yönde olduğunu belirten Çiçek, şunları kaydetti:

“Şu anda ruhi bir koğuş yaşanmaktadır. Türkiye’de yaşayan herkesin, milliyetçiyim diyen, vatan millet Sakarya diyenlerin birilerinin oyunlarına geldikleri kesindir. Bu savaşta en çok kaybeden Türkiye olacaktır. Kazanmak orayı işgal etmek değildir, 20 km ilerleseler ne olacak. Büyük devletler böyle düşünmüyor, 100 yıl sonraya yatırım yapıyorlar. Yanıltmayla, manipülasyonla kazandık demek kazanım değildir. Yıllar sonra bu ortaya çıkacaktır.”

Çiçek, “Vicdanı olan, aklı olan herkesin bu savaşı durdurmak için çaba sarf etmesi gerekiyor. Bu, halkların menfaatine değildir” diyerek çağrıda bulundu.

“İÇ SIKIŞMIŞLIĞI ÖRTMENİN EVRESİDİR”

Emek Partisi İl Başkanı Ergin Tekin ise, “Emperyal güçlerin Ortadoğuya, Suriye’ye egemen olmak gibi bir hevesle çıkar anlayışıyla hareket ettiğini ve burada Türkiye’yi bu savaşın içine sokmak istediğini görüyoruz. Yani asıl mesele onların Ortadoğu’da egemen olmak isteği. Ama Türkiye’nin de kendi içerisinde bir yandan baktığımızda iç politikaların sıkışmışlığını örtmenin bir yolu olarak bu savaşı başlattığını düşünebiliriz. Siyasi olarak sıkışmışlık var, ekonomik olarak krizin daha da yükseldiği, işçi sınıfının tepkiler gösterdiği bir dönemde savaşın başlaması; iç sıkışmışlığı örtmenin, seçimler sonrası kaybedilen gücün tekrardan merkezi hale getirmenin evresi olduğunu görebiliyoruz” dedi.

Tekin, Kürt bölgesine yapılan saldırıların Türkiye’de Kürt sorununun çözümünü de geriye götürecek bir durum olduğunu ifade etti.

“GÜVENLİKLİ BÖLGENİN YOLU; BARIŞ SESİNİ YÜKSELTMEKTİR”

“Aynı zamanda Suriye’de giderek zayıflayan, sıkışmış olan IŞİD güruhunun da bu zayıflığına perde olabilecek, bölgede tutmaya çalıştıkları IŞİD’liler nereye gidecekler kesinlik yok. Bu savaşın, operasyonun hiçbir zaman Türkiye halklarına, işçi ve emekçilere bir faydası olmadığını söylemek zorundayız. Parti olarak Türkiye halklarının, işçi ve emekçilerin bu savaşa karşı barış sesini yükseltmeleri çağrısını yapıyoruz” diye konuşan Tekin, sivil ölümlerine değinerek şunları aktardı:

“Birçok ilçede sivil ölümlerinin ortaya çıktığını gördük. Suriye topraklarında da sivil ölümlerinin artmaya başlayacağını görüyoruz. Savaştan en çok zarar gören halklardır. Kadınlar, çocuklar, gençler, halklar daha çok geleceksizliğe gidecek. Ülkenin kaderi savaşa terk edilmiş olacak. Güvenlikli bölgeyi sağlamanın tek yolu; sınırda, ülke dışında, içinde barışın sesini yükseltmektir.”

“HALKLAR HER ZAMAN KAZANACAKTIR”

Partizan Temsilcisi Yusuf Topçu, “Gerekçeleri birtakım şeylere dayanarak söyleniyor ama geçmişten beri Türkiye devletinin söylediği bahanelerle Kürt bölgelerinde hep aynı oyunu oynamışlardır. Geçmişe dayalı olarak politikalarını devam ettirmektedirler” ifadelerini kullandı.

Operasyonun hem Türkiye’ye hem de halklara bir fayda sağlamayacağını dile getiren Topçu, şunları kaydetti:

“Getireceği bir şey olmayacak ama götüreceği çok şey olacağı kesindir. Halkların orada birlikte bir güç olması, örgütlü gücü orada çıkarması, orada belki toprakların üzerinde kendi hegemonyasını kurmuş olabilirler ama halklar bir güç birliği oluşturacaktır, her saldırının karşısında bir tepki ortaya çıkacaktır. Ancak beraberinde çok acıyı getirecektir. Acıyı orada kadınlar, çocuklar, sivil halk yaşayacaktır. Onlar oraya girerken birçok şey kazandık diyecekler ama her haksız savaşın, saldırının karşısında halklar her zaman kazanacaktır.

Her ne kadar emperyalist güçlerle anlaşmış olsalar dahi, emperyalistler her zaman kaybedecektir, emperyalistlerle beraber Türkiye de kaybedecektir. Ekonomi dibe vurmuş, Türkiye devletinin Suriye topraklarına yerleşmesi ve bu ülkenin orada ne kadar ayakta durabileceği önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaktır.”

“BİR TARİH, KÜLTÜR, İNANÇ, DOĞA YOK OLUYOR”

Yaşanan çatışmalar nedeniyle kültürlerin, inançların bir bütün tarihin yok olacağını ifade eden Topçu, “Halklar orada yaşamışlar, belli inançlar belli kültürler var. Bu savaşta oraların tahrip olmaması mümkün değil. Orada bir tarih, kültür, inanç, doğa yok oluyor. Tarih bir şekilde akıyor; halklar her zaman kazanmışlardır, kazanacaklarına inanıyoruz” diye konuştu.

Topçu, “Bu, sıkışmışlığın, çöküşün bir sonucudur. Egemenlerin tümünün bir sıkışmışlığı var, gerek ekonomik gerek sosyal anlamda. Bu sıkışmışlığı gidermek için bir çıkış yolu arıyorlar, bu daha kötü sonuçlar doğuracaktır. Türkiye bunu kendi içerisinde yaşıyor. İşçiler, emekçiler, halklar memnun değil; ekonomik bir kıskaç yaşanıyor. Bundan çıkamayan egemenler dışarıda başka ülkenin topraklarına girerek Türkiye halklarını aldatıyor. Türkiye halklarını şoven, milliyetçi damardan girerek, kendisini haklı çıkarmaya çalışıyor. Böyle bir politika izleniyor. Bu hallolmayacaktır, kendilerinden çok şey götürecektir” diyerek aktarımlarda bulundu.

“CHP; DEVLETİ KUTSAMA SÜRECİNE GİRİYOR”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin tezkereye destek vermesine tepki gösteren Topçu, “Bu bir devlet politikasıdır. Türkiye devleti, kurulduğundan bugüne kadar kendi dışında bütün halkları yok saymıştır. Alevileri asimile etmede, Kürtleri asimile etmede en öndedir. Bu devlet politikasıdır; CHP aynı şeyi yapardı. Biri Amerika’nın biri Avrupa’nın borazanlığını yapıyor. Biri Kemalisttir, biri Liberaldir. CHP, Avrupa emperyalistlerinin borazanlığını yapıyor. Tamamen burjuva sermayesinin borazanlığını yapan Sosyalist Enternasyonal’e bağlı bir kurum, CHP de buna bağlı. Temel amaçlardan bir tanesi; CHP özellikle Rojava konusunda dönem dönem bazı şeyleri dile getirmiş olsa da ciddi anlamda ortaya çıktığında devleti koruma, devleti arkasına alma, devletin bekası, devleti kutsama sürecine giriyor. AKP de CHP de faşist partilerdir” dedi.

“KONU KÜRTLER, ALEVİLER OLUNCA PARTİLER BİRLİKTE SALDIRIYOR”

Sistem partilerinin tutumuna değinen Topçu, şunları belirtti:

“Bu partilerin hepsi söz konusu Kürtler, Aleviler, Ermeniler başka halklar olduğu an bir ağızdan saldırıyorlar. Biz komünistlerin böyle bir politikası yoktur. Bu partilerin tümü aynıdır. Kitlelerin nabzını ellerinde tutabilmek için CHP bazı sol söylemlerde bulunuyor. Biz bu anlayışların tümüne reformist anlayışlar diyoruz. CHP’nin bu yaklaşımına inanmamak gerekiyor. Dost aranıyorsa dost halklardır, ezilenlerdir, emekçilerdir, işçilerdir. Bunların gücüyle hareket etmek gerekiyor.”

PİRHA/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak