Alevi Haber Ajansi

‘Kenan Evren’in ruhu AKP ve MHP’nin faşist uygulamalarıyla devam ediyor’

PİRHA-Ankara 78’liler Girişimi, 12 Eylül Darbesi’nin 43. yılında basın açıklaması yaptı. Darbe hukukunun bugün de devam ettiği belirtilerek “12 Eylül’den bugüne gelinceye değin tüm iktidarlar, bencil çıkarları yüzünden, 12 Eylül’ün ruhu ve maddeleşmiş hali olan Anayasayı değiştirmek için girişimde bulunmamıştır” denildi.

12 Eylül Darbesi’nin üzerinden 43 yıl geçti. Ankara 78’liler Girişimi, yaptığı basın açıklamasında 12 Eylül’ün tekçi rejimle katlanarak sürdüğünü ifade etti. Ulus Meydanı’nda yapılan basın açıklamasını Şükriye Ercan okudu.

“43 YIL ÖNCE TÜRKİYE’NİN KADERİ ÇİZİLDİ”

43 yıl önce beş general tarafından Türkiye’nin kaderinin çizildiğini belirten Ercan, şu açıklamayı yaptı:

“Demokrasi, hukuk, insan haklarının ayaklar altına alındığı, yüzbinlerce insanın hapishanelere atıldığı, sistematik ve sürekli işkence uygulamasının gündelik hayatın rutinine dönüştüğü, neoliberal ekonomi politikaları ile insanların açlığa ve sefalete sürüklendiği darbe süreci yaşanmaya başlamıştı. 12 Eylül faşizmi, dünya ölçeğinde bile en uzun sürmüş faşizm uygulamasıdır ve bugün yaşadığımız her sosyal, siyasi ve ekonomik kriz bu uygulamanın devamı niteliğindedir.

Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir baskı uygulanmış, yüzbinlerce kişi tutuklanmış, işkencelerden geçirilmiş, idamlar gerçekleştirilmiş, işkencede onlarca kişi öldürülmüştür. Diyarbakır’daki uygulamalar, dünya işkence tarihinde yerini almıştır. Bugün de binlerce insan hukuksuz olarak hapishanelerde tutulmakta, insan hakları gözetilmemekte, düşman hukuku ve tecrit uygulanmaktadır. AİHM’in kararları hiçe sayılmakta, altına imza attığı uluslararası sözleşmeler kimsenin umurunda olmamaktadır.

Yargılama değil, ceza verme amaçlı darbe döneminin sıkıyönetim mahkemelerinin yerini bugün normal adliyeler almış, aynı mantıkla yargılama yapmadan ceza verilmeye devam etmektedir. 12 Eylül Darbesi’nin ilk icraatı siyasi partilerin kapatılması olmuştu. Bugün ise yine iktidardaki parti kendi iktidarını kaybetme korkusu ile siyasi partilerin kapatılması için uğraş vermektedir. Darbe yaparak halkın seçme ve seçilme iradesine el koyan zihniyet bugün seçimle gelmiş belediyelere kayyum atayarak, yine halkın iradesini hiçe sayarak uygulamaya devam etmektedir.

Yaşadığımız ekonomik kriz, serbest piyasa ekonomisinin yerleştirilmesi ve kapitalist dünya ekonomisi ile bütünleştirilmesi amacıyla, 12 Eylül’de uygulanmaya başlanılan neoliberal ekonomi politikalarının sonucudur. Bugün enflasyonun yüzde yüzlerin üzerine çıkmasının nedeni, o dönemden beri devam eden ve devlet politikası haline gelen neoliberal politikalardır.

“SAPKIN TARİKATLAR O DÖNEM ORTAYA ÇIKTI”

Günümüzün laiklik anlayışı ve FETÖ gibi yasadışı din kisvesi altındaki oluşumların temelleri 12 Eylül darbeci generalleri tarafından atılmış, sapkın tarikatlar o dönemde devlet tarafından desteklenerek ortaya çıkmıştır. İhtiyaç fazlası İmam Hatip Okulları en fazla 12 Eylül’de açılmıştır. Tarikatların devletin en ince kılcal damarlarına kadar sızması, o dönemde oluşturulan ve uygulanan politikaların eserleridir. 12 Eylül Anayasası ile oluşturulan siyasi yapı değiştirilmediği için bugünün iktidarları ortaya çıkmıştır.

Devletin koruması altında, cinayet başta olmak üzere her türlü suçu işlediği halde elini kolunu sallayarak dolaşabilmektedirler. Bugüne yansıması ise, bir mafya liderinin bir siyasi parti liderinin koluna girerek meclis koridorlarında pervasızca dolaşabilmesidir. Emekçilerin haklarını alabilmesinin en önemli aracı olan grev hakkının kısıtlanması, sömürünün artmasına, ücretlilerin ekonomik durumlarının sürekli kötüleşmesine, yoksulluğun kronik bir hal almasına neden olmuştur. Bugün yaşadığımız yoksulluğun temel nedenlerinden biridir.

12 Eylül’den bugüne gelinceye değin tüm iktidarlar ve siyasi partiler, kısa vadeli ve bencil çıkarları yüzünden, 12 Eylül’ün ruhu ve maddeleşmiş hali olan Anayasayı değiştirmek için girişimde bulunmamıştır. İşlerine gelen kısımları bölük pörçük değiştirmiş ama 12 Eylül faşizmini temsil eden ruhu aynen korunmaktadır. Bugün hala yürürlükte olan Anayasa böyle bir ortamın ürünüdür.

Türkiye halklarının geleceği, çocuklarımıza ve gençlerimize yaşanabilir bir ülke bırakılması için öncelikle 12 Eylül faşizminin kapkaranlık gölgesi olarak kalan Anayasanın çağdaş demokrasilere uygun olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Ancak o zaman 12 Eylül faşizminden kurtulunacaktır. Faşist Kenan Evren’in, “Asmayalım da besleyelim mi?” talimatından sonra, 12 Eylül’de 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı 7 bin kişiye idam cezası istendi ve 517 kişiye idam cezası verildi.

Haklarında idam cezası verilenlerden 49 kişi asıldı, 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü ,171 kişinin işkenceden ölüğü belgelendi, cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi. 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.14 kişi aynı dönem yapılan açlık grevlerinde öldü, 73 kişiye doğal ölüm raporu verildi, 43 kişinin intihar ettiği söylendi. 937 film sakıncalı bulunulduğu için yasaklandı, 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.

12 Eylül darbeci rejimi devam ediyor ve Kenan Evrenin ruhu AKP ve MHP’nin faşist uygulamalarıyla devam ediyor. Hala gazeteciler, siyasetçiler, hak savunucuları, avukatlar, doğa katliamlarına karşı çıkanlar, Aleviler, Kürtler, Ermeniler ve cümle ezilen, yok sayılan kimlikler ve inançlar baskı altında, ya cezaevlerindeler, ya sürgünde, ya da faşist baskılara dayanmayıp ‘gönüllü’ yaşadıkları ülkeyi terk etmişlerdir.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak