PİRHA- Madımak Oteli’nde katledilen Gülsün Karababa’nın ailesi, Anayasa Mahkemesi’ne yeni bir dilekçeyle başvuru yaptı. Konuya ilişkin basın açıklamasında “Biz bu davadan en ufak bir çıkar beklemeyiz, bekleyene de yakıştırmayız. Bunun için bizim adımıza tazminat davası açan herkes, bunun hesabını vermek zorundadır” denildi.
2 Temmuz’da Sivas Madımak Oteli’nde katledilen Gülsün Karababa’nın kardeşleri Hüseyin Karababa ve Deniz Karababa, Anayasa Mahkemesi’ne dilekçe vererek davanın avukatlarından Şenal Sarıhan hakkında davacı olacaklarını belirtti.
“AVUKAT ŞENAL SARIHAN’DA BİZİM HERHANGİ BİR VEKALETİMİZ YOK”
Dilekçenin Anayasa Mahkemesi’ne verilmesinin ardından yapılan basın açıklamasında konuşan Hüseyin Karababa, “Bugün burada olmamızın sebebi, 2014 yılında Madımak Davası ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne bir başvuru yapılmıştı. Bu başvuruyu yapan şahıs Avukat Şenal Sarıhan. Avukat Şenal Sarıhan’da bizim herhangi bir vekaletimiz yok. Başvuruda bizim adımıza para talebinde bulunmuş. Hatta 118 kişi hakkında başvuruda bulunmuş. Bizim böyle bir vekaletimiz, bir para talebimiz yoktur, olamaz çünkü davamız politik bir davadır, siyasi bir davadır. Bu davanın para ile kapatılacak bir durumu söz konusu değildir. Başvurumuzu yaptık, avukat ile ilgili ve Anayasa Mahkemesi’nin bize cevap vermesi gereken soruları sorduk. Ardından Avukat Şenal Sarıhan hakkında ayrıca bir dava açacağız. Yaklaşık 30 yıldan beri Şenal Sarıhan bu davayı manipüle eden, Cumhuriyet’e karşı bir saldırıymış gibi göstermeye çalışan, çocuklarımıza da kendi kafasına göre fiyat belirleyen biridir. Ayrıca Arif Sağ gibi, Mazlum Çimen gibi, Murtaza Demir, Ali Balkız gibi kişileri de mağdur göstererek onlara da tazminat talebinde bulunulmuş. Bilmiyorum haberleri var mıdır? Sarıhan’ın yapmak istediği; biz davayı para ile satmış olacağız, toplumda ayak altına düşeceğiz. Haksız, hukuksuz bir işlem söz konusu” dedi.
“BU DAVADA SADECE ONUR MÜCADELESİ VERİYORUZ”
Ardından Deniz Karababa söz alarak, “Biz bugüne kadar kimseye vekalet vermedik. Biz bu davada sadece onur mücadelesi veriyoruz. Biz bu davadan en ufak bir çıkar beklemeyiz, bekleyene de yakıştırmayız. Bunun için bizim adımıza tazminat davası açan herkes bunun hesabını vermek zorundadır. Bu davadan en ufak para talep eden kişiler, kendilerini belli etmek zorundadır. Çünkü bu şaibe, hepimizin adına kalıyor. Bu bizim ailemize yakışacak bir durum değildir” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DEKİ EN BÜYÜK KATLİAM DAVALARINDAN BİRİDİR”
Ailenin avukatı Çoşkun Özgür Piroğlu ise şunları söyledi:
“Müvekkilimin iddiaları çok büyük iddialar. Bu konu ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin ve Şenal Sarıhan’ın en kısa sürede açıklama yapması gerekiyor. Toplumun bilgilendirilmesi gerekiyor. Bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Bu Alevilerin vicdan davasıdır. Türkiye’deki en büyük katliam davalarından biridir. Bizim için aynı zamanda bir Alevi Soykırımı davasıdır. Soykırım suçlarında zaman aşımı olmaz, insanlığa karşı suçlarda da zaman aşımı olmaz. Bizim mücadelemiz katillerin hesap vermesi mücadelesidir.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.