PİRHA – ‘Cumhuriyetin İkinci Yüz Yılı İçin Aleviler Bugünü ve Geleceği Tartışıyor’ çalıştayında söz alan PSAKD Mamak Şube Başkanı Fadime Türkyılmaz, örgütlerde kadınların eksikliğine işaret etti. Türkyılmaz, “Gelin üst çatı olarak bir kadın yapılandırması oluşturalım” önerisinde bulundu.
Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde yapılan ‘Cumhuriyetin İkinci Yüz Yılı İçin Aleviler Bugünü ve Geleceği Tartışıyor’ çalıştayı ikinci gününde devam ediyor.
Katılımcıların konuşmalarıyla devam eden çalıştay Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Mamak Şube Başkanı Fadime Türkyılmaz da söz aldı. Sahneye gelen Türkyılmaz, kürsünün boyutunu eleştirerek ‘Kürsüye geçmiyorum çünkü kürsülerin boyu da erkeklere göre yapılıyor” sözleri ile eleştirilerini sundu.
“YAN YANA DURUP BİRLİKTE İŞ TUTMAYA GELDİK”
Fadime Türkyılmaz, salona “Biz neden buradayız?” sorusunu yönelterek şu konuşmayı yaptı:
“Yeni örgütümüz, hatta ve hatta yüreği bizimle olan, fiziki olarak aramızda bulunamayan örgütlerle birlikte ‘Nasıl yol alırız? Nasıl AK Parti ve devletin bize karşı saldırılarına karşı mücadele ederiz?’ sebebiyle buradayız. Yoksa biz buraya devrim yapmaya gelmedik. Ya da bir üst aklı yaratıp farklı bir yere empoze etmeye gelmedik. Biz, yan yana durup birlikte iş tutmaya geldik. Biz, birlikte alanlara çıkmaya geldik. Nüans farklılıklarımız da olsa aynı beden olmaya geldik. O nedenle farklı beklentisi olan canları diyorum. Ayrıştırmaya değil; söz ayırır, eylem birleştirir. Hepimiz aynı olalım demiyorum. Öyle olsaydık hepimiz Pir Sultancı olurduk. Nüans farkımız olacak ama yan yana omuz omuza durup hayatı birlikte örmeye, taleplerimizi birlikte dillendirmeye devam edeceğiz.”
“KADINLAR OLARAK ÖRGÜTLERİN DE YARISI OLMALIYIZ”
Fadime Türkyılmaz, konuşmasında konfederasyon kurma önerisini de dile getirdi. “Neden bizlerin de bir çatı örgütü olmasın?” diyen Türkyılmaz, kadınsız bir örgütlenmenin ise mümkün olamayacağının altını çizdi. Türkyılmaz şunları söyledi:
“Birlikte akıl üretmek dedik. Ortak akıl yaratıp çoğulcu demokrasiyi, yani hani ‘72 Millet’ diyoruz ya işte bu çoğulcu demokrasinin yaşam bulmasıdır. Tekleştirmek bizi sakata, hataya götürür. Bizler çoğulcu demokrasiden yana olduğumuz için kimsenin nüans farklarını yok etmeden, zedelemeden yolumuza devam etmek zorundayız. Ben kürsüye çıktım, kadına dair bir şey söylemeden oturur muyum? Salona bakıyorum herkes erkek. Kadın olanlarımızın çoğu da erkek egemen beyinli kadınlar. O yüzden hepinizin kadın sekreterliği olduğunu biliyorum. Kadın meclisleri olduğunu da biliyorum. Gelin üst çatı olarak bir kadın yapılandırması oluşturalım. Diyelim ki ‘artık varız var olacağız’. Her kürsüye çıkan şunu söylüyor ‘Kadın erkek sorulmaz muhabbetin dilinde. Eksiklik, noksanlık senin beyninde’. Felsefe o kadar mükemmel ki Marx’ın dahi bizden çaldığını düşünüyorum. Öyleyse bizim neden kadınımız yok? Olsa da adı neden yok? Türbelerdeki bütün yatırların başında ‘Kadıncık Ana’ yazıyor. Ama bir de bu işin ‘cık’ı var. Zavallı yani. ‘Birey olamayan, haklarını koruyamayan’ der gibi. Diyorum ki biz kadınlar, yaşamın yarısı isek mücadelenin de yarısıyız. Örgütün de yarısı olmak zorundayız. Eğer pozitif destek sunmaz isek örgütler tek ayak kalırlar.”
PİRHA/HACIBEKTAŞ
Yoruma kapalı.