Alevi Haber Ajansi

Zeynel Kete: Dik duruş bizim manifestomuzdur-VİDEO

PİRHA – ‘Cumhuriyetin İkinci Yüz Yılı İçin Aleviler Bugünü ve Geleceği Tartışıyor’ çalıştayında konuşan Pir Zeynel Kete, “Pir Sultan Osmanlı ile Seyit Rıza da Erzincan Valisi ile oturdu ama şunu söyledi; ‘ben sizi rahatsız etmeye geldim’. Dik durdular, bu ikrardan asla ve asla taviz vermediler. Burada kurucu anayasa, kurucu yurttaşlık ve dik duruş bizim manifestomuzdur” dedi.

Yedi Alevi Kurumunun ortaklaşa düzenlediği ‘Cumhuriyetin İkinci Yüz Yılı İçin Aleviler Bugünü ve Geleceği Tartışıyor’ çalıştayı devam ediyor. Çalıştayın ikinci günü de konukların konuşmalarıyla başladı.

İkinci günde söz alan isimlerden biri olan Pir Zeynel Kete “Katliamın, suikastın, tacizin, tecavüzün en üst düzeyde yaşandığı bir devranda burada cem olmak güzeldir” diyerek salonu selamladı.

“HESAPLAŞMAYA GİRİLMEZSE GELECEK İNŞA EDİLEMEZ”

Zeynel Kete, tarihle yüzleşilmesi gerektiği vurgusu yaparak şu konuşmayı yaptı:
“3. Dünya Savaşı’nın çok yoğun olarak yaşandığı günümüzde bu savaşın etkileri sadece sermaye kesimini değil, ilgili coğrofyadaki bütün inançları da yeniden dizayn edip kontrol ve denetim altına aldığı bir süreci yaşıyoruz. Bu kriz ve kaos, yaşadığımız ülkede birliğimizi, varlığımızı, toplumsal yapımızı ve bir bütün olarak Geleceğe yönelik örgütsel yapımızı da dağıtan bir üst akıl, bir devlet aklı, bir Cumhuriyet modeli vardır.
Bir iki cümle ile cumhuriyetin birinci yüzyılına değindikten sonra asıl olan yaşadığımız bu anın bir tarih olduğunu, eğer geçmişle, ciddi boyutuyla zihinsel ve fikirsel olarak bir hesaplaşmaya girilmezse geleceğin inşa edilemeyeceğini biliyoruz. Şunu da biliyoruz ki Cumhuriyet modernitesinin 1. yüzyılı 1924 Anayasası’nda makbul vatandaşı tanımlarken ‘Türk’tür, Türkçe konuşur. Mezhebi Hanefidir’ der. Bunun içerisinde bu ülkede başta Kürtler ve diğer etnik yapılar olmak üzere Aleviler ve diğer inançlar ötekilerdir. Bizler hiçbir zaman muteber vatandaş olmadık. Önce fiziki katliamlarla beraber başlayan süreç baş edemeyince kültürel soykırımla başlayan bir süreç bugüne kadar getirdi.
Bir Eğitimci, KHK’li, bir ocak evladı olarak şunu çok iyi biliyorum; Sıdıka Avar, Elazığ’a geldiğinde Dersim Katliamından sonra yanında Mustafa Kemal ve Arkadaşları vardı. Dersimli genç kadınların saçlarını sıfıra verdiklerinde ‘İşte paşam, bunlardır yeni düşüncenin ideolojisini dağlara, köylere götürecek, bu zihniyettir, analardır. Bunlara Türkçe öğretmeliyiz’ derken sistem kendini net olarak göstermiştir.”
“İKİNCİ YÜZYILDA BİR BİLİMSEL FELSEFEMİZ OLMALI”
Cumhuriyetin 2. yüzyılındaki manifestomuz, Alevi manifestosunu 5 madde ile özetlemek isterim.
– Bütün düşünsel sistemler kendi kavram ve kuramlarıyla inşa ediliyorlar. Aleviliğin de bir kuran ve kavramı vardır. Bir Hakk kavramıdır. Vardan doğuştur. Cümle canı bir görür bütünsel bakar. Bu Alevilikte bilimsel bir bakış açısıdır. İktidar anlayışı değildir. Bundan hareketle cumhuriyetin ikinci yüzyılında bir bilimsel felsefemiz olmalı.
– ‘Kadın Mürşid-i Kamilullah’tır, Hakk kapısıdır’ diyen bir yapıyı cumhuriyetin 2. yüzyılında tekrar inşa edebiliriz.
– Ocak örgütlenmesi binlerce yıldır bu toplumun bir üst akla ihtiyaç duymadan arasında iktidar oluşturmadan, demokratik, özerk ‘El Ele El Hakk’a’ diyerek bir toplumu savunmasını, beslenmesini, varlığını iç dinamizmine göre çözümlemiştir.
– Cem erkanı aslında demokratik siyasetin, özgür kararın tartışılarak temsili demokrasinin değil, doğrudan demokrasinin de meydanıdır. Bizimle ilgili bütün kararlar cem erkanı da El Ele cemal cemale gelerek alınır. O halde yeni manifestomuzun içerisinde cem erkanı yeniden inşa edilerek, ritüellere değinmiyorum, felsefik olarak derinlik kazandırılarak demokratik siyasetle doğrudan kültürün önü açılabilir.
-Dar gider erkanından hareket ederek ahlaki ve politik bir zihniyetle beraber bütün cümle cana derman olabilecek bir ahlaki modelimizi de inşa edebiliriz. Müsahiplik ve kirvelik erkânı ile beraber toplumsal dayanışma ve gerçek örgütlenme modelimiz vardır. 72 millete bir nazardan baktıktan sonra 73. millet biziz. Bizler ahlaki, politik, demokratik, komünaliz. Bütün farklı etnik yapıların haklarının kendi kültürleriyle varlıklarını, birliklerini devam etmeleri gerekiyor. ‘Eşrefoğlu al haberi bahçe biziz gül bizdedir biz de Mevla’nın kuluyuz 72 değil bizdedir’. O zaman bütün dillere ikrar verip bütün dillerin yaşatılması Hakk’ın emri, rızasıdır diyorum ve selamlıyorum.

Bu salonda bir akıl olgunlaştı. Pir Sultan da Osmanlı ile oturdu, Seyit Rıza da Erzincan Valisi ile oturdu ama şunu söyledi; Ali Şeriati’nin dediği gibi ‘ben sizi rahatsız etmeye geldim’. Dik durdular, bu ikrardan asla ve asla taviz vermediler. Burada kurucu anayasa kurucu yurttaşlık ve dik duruş bizim manifestomuzdur.”

Çalıştayın ilk günü kurum temsilcileri, akademisyenler ve konukların yaptığı konuşmalarla devam ediyor. Çalıştayın sonuç bildirgesi önümüzdeki saatlerde kamuoyu ile paylaşılacak.

PİRHA/HACIBEKTAŞ

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak