PİRHA- İzmir Müzisyenler Derneği (İMD) ve Turizm Eğlence Hizmet İşçileri Sendikası (TEHİS) keyfi uygulanan müzik yasağını protesto ederek, emeklerinin değersiz ve görünmez kılınmasına, ayrımcılığa, yasaklara karşı insanca çalışma koşulları için dayanışarak örgütlenmeye çağırdı.
İzmir Müzisyenler Derneği (İMD) ve Turizm Eğlence Hizmet İşçileri Sendikası (TEHİS) keyfi uygulanan müzik yasağına karşı Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde ortak basın açıklaması düzenledi.
Yoğun ilginin olduğu eylemde, “Ayrımsız, yasaksız, özgürce müzik üretmek güvenceli çalışmak ve insanca yaşatmak istiyoruz” pankartı taşınırken, “Biz yine gezi makamında çalmaya devam edeceğiz”, “Hesabı biz ödemeyeceğiz”, “İşçiler birlikte güçlü” dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık, “Ayrım sansür yasak değil hak istiyoruz”, “Sanata müziğe ekmeğime dokunma”, “Müzik susmaz susturulamaz” sloganları atıldı.
Açıklamayı Okuyan Turizm Eğlence Hizmet İşçileri Sendikası İzmir Sözcüsü Okan Kılınç, pandemi sürecinde sağlık gerekçesiyle getirilen yasaklamaların devam ettiğini, bunun sonucunda birçok mekanın kapandığın ve sanatçıları işsiz kaldığı için farklı işlerde çalışmak zorunda kaldığını belirtti.
“MÜZİSYENLERE YÖNELİK DÜZENLEME YOK”
Birçok müzik emekçisinin sigortasız, güvencesiz bir şekilde çalışmak zorunda kaldığına dikkati çeken Kılınç, patronlar ve yönetenler tarafından müzisyenlerin emeğinin ucuz görüldüğünü ifade etti. Kılınç, “Binlerce emekçinin sanat ve müzik üretimi yaptığı bu alanda, turizm patronlarını maddi teşvik ve turizm işkoluna ucuz işgücü sağlamak dışında yapılan emekten yana tek bir düzenleme yoktur. Müzisyenin emeğini böylesine değersiz saymanın yanında son dönemde bir de yasaklar ile katmerleşen bir ayrımcılık politikası sırtımıza bindirilmek isteniyor” diye konuştu.
“PANDEMİ YASAKLARI DEVAM EDİYOR”
Kılınç, pandemide toplum sağlığın korunması gerekçe gösterilerek yasaklamaların devam ettiğini vurgulayarak, “Mekan kapatmalar yerini 12’den sonra canlı müzik yasağına bırakmıştı. Bu yasak hala gece 1’den sonra devam ediyor. Maske takmak bile artık mekanlarda zorunlu değilken, müzik yasağını sürdürmenin bir izahı yoktur. Fabrikalarda ve işyerlerinde saatlerce çalışan emekçi halk, hemen yatsın uyusun aman sakın eğlenmesin, aman bir araya gelmesin istiyorlar. Bu müzik emekçilerinin işine, ekmeğine yapılmış kasıtlı bir müdahaledir” dedi.
SANATA YÖNELİK YASAKLAMALAR
Ayrımcılığın müzisyenlerin kimliğini, dilini, inancını ve kültürünü hedef aldığının altını çizen ve konser yasaklarını hatırlatan Kılınç, “Son günlerde peş peşe gelen Aynur Doğan, Metin & Kemal Kahraman, Melek Mosso, Niyazi Koyuncu, Apoles Lermi konser yasakları, Amed Şehir Tiyatrosu’nun Kürtçe Don Kişot oyunun engellenmesi çok acıdır ve kabul edilemez! İktidarın kendisi gibi düşünmeyen birçok sanatçıya yönelik yasaklamaları ve engellemeler, ne ilktir ne de son olacak. Bütün baskılar nafiledir! Bu baskılar ile sorunlar çözülmüyor aksine daha da büyüyor. Müzisyenlerin sorunları orta yerde durdukça bu ses daha da gür çıkacaktır” ifadelerini kullandı.
MÜCADELE VE ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI
Kılınç son olarak ayrımcılık ve yasaklara karşı örgütlenme çağrısında bulunarak, “Müzisyenler, müzikteki başarılarıyla, şarkılarla ve deyişlerle, bu çok renkli coğrafyada, medeniyetler beşiği olan memleketimizde birbirini kucaklayan ezgileri üretmek istiyor. Müzik emekçileri, emeklerinin değersiz ve görünmez kılınmasına, ayrımcılığa, yasaklara karşı insanca çalışma koşulları ve onurlu bir yaşam için dayanışmaya, seslerini birleştirmeye, örgütlenmeye çağırıyor” dedi.
Eylem, müzisyenlerin seslendirdiği eserler ile son buldu.
Ersin ÖZGÜL/İZMİR
Yoruma kapalı.