Alevi Haber Ajansi

İzmir’deki Dersimliler coşkulu dayanışma gecesinde buluştu-VİDEO

PİRHA- İzmir’de çalışmalar yürüten Bornova, Menemen, Aktepe Dersimliler Derneği ve DEDEF’in ortaklaşa organize ettiği dayanışma gecesinde Dersim’e yönelik ekolojik yıkım, asimilasyon ve soykırım politikalarına karşı bir arada mücadele çağrısında bulunuldu.

İzmir’in farklı bölgelerinde çalışmalarını yürüten Menemen Dersimliler Kültür ve Dayanışma Derneği, Bornova Dersimliler Kültür  ve Dayanışma Derneği, Aktepe Dersimliler Kültür ve Dayanışma Derneği ile birlikte Dersim Dernekler Federasyonu, dayanışma gecesi düzenledi.

Bayraklı ilçesinde gerçekleşen dayanışma yemeğine Alevi kurumları, yöre dernekleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.

Dayanışma yemeğinin gerçekleştiği salona ‘İnancımıza Saldırı Toplumsal Varlığımıza Saldırıdır’, ‘Her Vas Kokê Xo Ser Rewino, Her Teyr Zonê Xo De Woneno’, ‘Maden Şirketlerine, Madenciliğe Hayır’ ve ‘Munzuruma Dokunma’ pankartları asıldı.

“DERSİM TÜKENİŞE GÖTÜRÜLMEK İSTENİYOR”

Dayanışma gecesinde ilk söz alan Bornova Dersimliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Barış Çelik, Dersim’e yönelik her saldırının politik olduğunu ve Dersim’in tükenişe götürülmek istendiğini vurguladı. Çelik yaptığı konuşmada “Çevresel ve ekolojik krizlerin derinleşerek yaşam alanlarımızı tehdit ettiği, kültürel dokumuzun mayası olan ana dilimizin giderek soluklaştığı bir dönemde Dersimde doğaya yapılan her saldırı planlı ve politiktir. Doğaya karşı saldırı kültürel kimliğe saldırıdır, hafızaya saldırıdır, toptan yok etmeyi amaçlamaktadır. Bizler doğamıza sahip çıkarak sermayeye peşkeş çektirmeyeceğiz. Dersime baktığımızda; sistematik şiddet ve asimilasyon politikalarıyla tükenişin eşiğine getirildiği gerçektir. Yüzbinlerce insanımız çeşitli biçimlerde göçertilerek dünyanın dört bir yanına savrulmuş, dilimiz Kırmancki ve Kurmanci yok oluşun eşiğine getirilmiş, yerel ekonomi çökertilerek halkımız bağımlılık ilişkileri içine çekilmiş, ormanlarımız her yıl ateşe verilerek, nehirlerimiz barajlarla katledilerek, topraklarımız vahşi madencilik projeleriyle yağmalanarak doğamız bir bütün olarak tahrip edilmiştir” dedi.

“DERSİMLİLERİN TALEBİ BARIŞ İTTİFAKIDIR”

Çelik, ülkenin içinde bulunduğu krizlere karşı güçlü bir barış ittifakının Dersimlilerin talebi olduğuna değinerek, “Kadınları, gençleri değerlerimizden uzak tutarak bu dirilişi yakalayamayız. Bunu sağlamak güvenle, samimiyetle olur. Değerlerimize utangaç değil cömertçe yaklaşmalıyız. Anamızdan utanmadığımız gibi, ana dilimizden utanmayacağız. Tarihsel hadiselere karşı verdiğimiz reaksiyon haklılığımızın resmidir. Aleviliğin mitolojik hikayesi önemli oranda Dersim’de mayalanmıştır. Biz Alevileri bir torbanın içine sığdıramazsınız. Yurdumuzun içinde bulunduğu süreçte ekonomik ve siyasi olarak yönetilmediği toplumsal barıştan uzak savaşçı bu iktidara karşı güçlü bir barış ittifakının kurulup ötekileştirmeden var olan iktidardan kurtulmak biz Dersimlilerin talebidir. Sol bir birliktelik kurulup bu ülkeyi demokratik ve barışçıl bir sürece taşımalıdır” diye konuştu.

“TEK ÇIKIŞ YOLU YAN YANA GELEREK MÜCADELE ETMEKTİR”

Menemen Dersimliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Gamze Yentür de ülkedeki hak gaspları ve krizlere karşı yan yana gelerek mücadele etmenin asıl vurgulanması gereken olduğuna işaret ederek, “Tüm dünyada ve ülkemizde savaşlar, katliamlar, ekonomik, siyasal krizler var. Bütün bunların yanında mücadele eden, karşı duranlar var. Asıl vurgulanması gerekenin mücadele ederek örgütlenmenin ve buradan da tek çıkış yolunun yan yana gelmek olduğunu söylemek gerekiyor. Ülkemizde her türlü hak ve özgürlükleri yok sayan, ağır ekonomik sosyal hak gaspının olduğunu, burjuva yasaların rafa kalktığını görüyoruz. Bunlar ancak fiili meşru mücadeleyle aşılabilir. Bunun yolu da bulunduğumuz her alanda yan yan gelerek, mücadele etmenin yoludur” ifadelerini kullandı.

“DERSİM ELİMİZDEN ALINMAK İSTENİYOR”

Dersim Dernekler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Rıza Bilir ise, tekçi anlayışın Dersim’e yönelik saldırılarının devam ettiğini ifade ederek şöyle konuştu:

“Krizin faturası halklara kesiyor. Buna karşı halkların mücadelesi aynı kararlılıkla devam ediyor. Bu faşist sistem baskı, dayatma ve  tekçiliğini devam ettiriyor. Kurumlarımız kolektif emek ederek çalışmalarını yürütüyorlar. Tarihin her sürecinde Dersimliler sürgün edilmiş, asimilasyon görmüş bir toplumdur. Ama şu iyi bilinmeli ki; onlar Dersim halkına bir adım dahi geri attıramayacak. Bizlerin daha güçlü örgütlenmeye, bir araya gelmeye ihtiyacımız var. Dersimliler kendi küllerinden geriye dönecektir. Coğrafyamızda binlerce dönüm arazi maden alanı ilan edilmekte ve maden şirketleri coğrafyamızda cirit atmaktadır. Ormanlarımız, hayvanlarımız, börtü böceğimiz yok ediliyor. Buna tavır geliştirmek zorundayız. Yoksa Dersim elimizden alınacaktır. Dersim elimizden alınmak isteniyor. Buna karşı bir araya gelerek mücadele etmeliyiz ve çalışmalar yürüten kurumlarımız, derneklerimizi yalnız bırakmayarak destek olmalıyız.”

25 ARALIK ALEVİ KURULTAYINA KATILIM ÇAĞRISI

Dersim Dernekler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Hediye Zengin de Alevi kurumlarının torba yasa ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na karşı 25 Aralık’ta İstanbul’da düzenleyeceği ‘Büyük Alevi Kurultayı’na katılım çağrısında bulundu.

Dayanışma yemeği söz alan siyasi parti temsilcilerinin konuşmaları sonrasında çekilen halaylar ile son buldu.

Ersin ÖZGÜL/İZMİR

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak