PİRHA- İzmir’de yapılan Newroz kutlamasında konuşan HDK Eş Genel Sözcüsü Meral Danış Beştaş, iktidarın Kürt halkı ile Türkiye halklarının ortak mücadelesini bölmeye çalıştığını ifade ederek, “İktidar bir yandan barış görüşmelerini yapıyor, bir yandan da demokratik hak ve özgürlüklerin kırıntılarına bile tahammül edemiyor” dedi. Beştaş, ‘Kent Uzlaşısı’nın hedef alınmasına da tepki göstererek, “Böyle yaparak Kürt halkı ile Türkiye halklarının yan yana gelmesini engellemek istiyorlar. Birlikte mücadele suçmuş gibi gösteriyorlar” diyerek gözaltılara tepki gösterdi.
Bu yılki İzmir Newrozu, “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk” ve “Özgürlük İçin Demokratik Toplum” şiarıyla, Gündoğdu Meydanı’nda kutlandı.
Kutlama başlama saatinden önce giriş kapılarında birikmeye başlayan yurttaşlar, sabahın erken saatlerinde halaylara başladı. “Güvenimiz Dehaklara değil güneşimizin kudretinedir”, “Adil ve demokratik bir barış için yaşasın Newroz” pankartları açılan kutlamada sık sık barış çağrısı yapıldı.
Newroza gençler ve kadınların yoğun katılımı gözlemlenirken, çalınan şarkılar eşliğinde halaylar çekildi.
Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ile başlayan kutlamada açılış konuşmasını DEM Parti İzmir İl Eş Başkanları Fulya Erdoğan ve Selçuk Odabaşı yaptı. Eş başkanlar hakların eşit, özgür ve barış içinde yaşaması, savaşın değil barışın, baskıya karşı mücadelenin kazanacağı bir dünyanın mümkün olduğunu söyleyerek, halkların Newrozunu kutladı.
NEWROZ ATEŞİNİ BARIŞ ANNELERİ YAKTI
Sahneye çıkan Barış Anneleri adına yapılan konuşmanın ardından Newroz ateşi yakıldı. Ardından ise sanatçı Şemsettin Çetinkaya sahne aldı.
MERTTÜRK: FAŞİZME KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Çetinkaya’nın ardından konuşan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, irade gaspını protesto edenlere yönelik sert müdahaleleri eleştirerek, “Fırat’ın doğusu da batısı da mücadelede. Bize yoksulluktan, faşizmden başka çare bırakmayanların karşısına halkın iradesiyle çıkıyoruz. Halkın iradesi gasp edilerek gözaltılar yapılıyor. Halkın barış, eşitlik ve özgürlük talebini görmezden gelmelerine izin vermeyeceğiz. Bizi baskıyla yıldırmaya çalışıyorlar. Bugün sadece İzmir’de 150 kişi gözaltına alındı. Bizi teslim almak isteyenlerin karşısında eşitliği de barışı da kendi ellerimizde kuracağız. Halkın iradesi İzmir’de, İstanbul’da sokaklarda. Bu memlekete barışı, eşitliği, özgürlüğü bizlerin örgütlü mücadelesi getirecek. Bugün yaktığımızı newroz ateşi mücadelemizi, direncimizi, örgütlülüğümüzü harlasın. Kurtuluş ancak kendi ellerimizde, faşizme karşı mücadelemiz sürecek” diye belirtti.
BEŞTAŞ: İSTANBUL BAROSU’NUN YANINDAYIZ
Kutlamada son olarak konuşan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Genel Sözcüsü Meral Danış Beştaş, Newroz haftasında ülkenin dört bir yanında milyonların barış, özgürlük diyerek, büyük bir direniş ortaya koyduklarını vurguladı. İstanbul Barosu’na yönelik görevden alma kararına tepki gösteren Beştaş, “Ancak iktidar bu coşkuya karşı darbe pratiklerine devam ediyor. İstanbul barosu yönetimini dün görevden aldılar. Hukuksuzluğun geldiği en önemli noktalardan birisi. İstanbul Barosu yönetimi Rojava’da katledilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için soruşturma açılmasını istediği için bu durum yaşandı. Mahkemeler avukatların iradesine kayyım atayamaz. Savunmayı susturacaklarını sananlar büyük yanılıyor. Savunma susmadı, susmayacak. İstanbul Baraso’nun yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
“KENT UZLAŞISI SUÇ DEĞİLDİR”
31 Mart 2023 yerel seçimlerinden bugüne 13 belediyeye kayyım atandığını anımsatan Meral Danış Beştaş, son olarak İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının da siyasi bir müdahale olduğunu vurguladı.
İktidarın seçim sonuçlarını tanımamak için yargıyı silah olarak kullandığını belirten Beştaş, şunları ifade etti:
“Nasıl Hakkari’nin kayyımını tanımıyor ve mücadele ediyorsak, İBB ve ilçe başkanlarına kayyım hazırlığını da kabul etmiyoruz. Milyonlarca İstanbullunun seçtiği iradeye el konulmasının hiçbir izahı yoktur. İmamoğlu kent uzlaşısı ile ilgili sorgulanıyormuş. Kent uzlaşısı bir il ya da ilçede partilerin kendi aralarında anlaşması, halkın, kent bileşenlerinin istedikleri adaya oy vermesidir. Kürtlerin söz hakkı yok mu? İmamoğlu’nun dosyasında şunu yazmışlar; kent uzlaşısı Kürtlerin belediye meclis üyelikleri ve belediye başkanlıklarında yer almak için yaptığı uzlaşısı. Kürtler bu ülkenin vatandaşı değil mi? Kürtlerin belediye meclis üyesi ve başkanı seçme hakkının olmadığını söylüyorlar. İmamoğlu’na yöneltilen en büyük suçlama bu. Böyle yaparak Kürt halkı ile Türkiye halklarının yan yana gelmesini engellemek istiyorlar. Birlikte mücadele suçmuş gibi gösteriyorlar. Bunların hiç birisi ne savcıların ne de suçun konusudur. Onlar bölücülük yapmaya devam etsin. Biz halkların kardeşliğini, ortak mücadeleyi büyüteceğiz. Ekrem İmamoğlu da Abdullah Zeydan da Ahmet Türk ve diğer belediye başkanları da görevinin başına dönmesini istiyoruz ve bunun için mücadeleye devam edeceğiz.”
“BARIŞI İNANCIMIZLA GETİRECEĞİZ”
27 Şubat’ta açıklanan deklarasyon ile yeni bir dönemin başladığını kaydeden Meral Danış Beştaş, halkta bir umut oluşmasına rağmen iktidara inanıp inanmamakta bir tereddüt yaşandığını belirtti. İktidarın bir yandan barış görüşmelerini yaptığını bir yandan da demokratik hak ve özgürlüklerin kırıntılarına bile tahammül edemediğini kaydeden Beştaş, “Türkiye’nin dört bir yanında protestolar var ve bu protestolara çok sert müdahaleler var. Barış ve demokrasiyi nasıl ayıracaksınız? Barışa giden yol demokratik toplumdan, hukuk ve siyaset zemininden geçer. Hak ve özgürlükler ayaklar altına alınınca nasıl barış olacak? Biz demokrasi ve barış mücadelesini yükselteceğiz. Barışı bu topraklara inancımızla, direncimizle ve umudumuzla getireceğiz. Karşımızda ki güçler kağıttan kaplan misali eser gürler ama son sözü halklar söyler. İmralı’da tutulan Sayın Öcalan 1993’ten bu yana inatla, barışı, kardeşliği, eşitliği ve demokratik bir toplumun inşasını savunuyor. Tecridin kırıldığını, özgür çalışma koşullarının olduğunu söyleyemiyoruz. Ama Sayın Öcalan çok kararlı. Burada bulunan sizlerin yakınları ya yaşamıyor ya da cezaevinde. Bu acılara son vermenin zamanı geldi de geçti. Siyasi tutsakların özgür olması gerekiyor. Bizler Türkiye halkları ile birlikte mücadelenin içinde varız, var olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Kutlama sanatçılar Şilan Dora ve Ali Tekbaş’ın sahne alması ile sona erdi.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.