PİRHA- Rize İkizdere’de AKP’ye yakınlığı ile bilinen Cengiz İnşaat’ın taşocağı ısrarına karşı çıkan köylülerin direnişi devam ediyor. İkizdere köylüleri direnmeye devam edeceklerini belirterek, “Burada her türlü baskıya maruz kalıyoruz. Cezalar kesiliyor, hakkımızda davalar açılıyor. Çocuklarınızı işten çıkarırız diye tehdit ediyorlar. Böyle yaparak direnişimizi kırmaya çalışıyorlar ama vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Rize İkizdere’de AKP’ye yakınlığı ile bilinen Cengiz İnşaat’ın taşocağı ısrarına karşı çıkan köylülerin direnişi devam ediyor. İkizdere’de direnen köylüler direniş sürecinde yaşadıkları baskıları anlatarak direnmeye ve doğalarını savunmaya devem edeceklerini belirttiler.
“HER TÜRLÜ BASKIYI GÖRÜYORUZ BURADA”
İkizdere’de yaşayan ve direniş sürecinin başından bu yana içinde olduğunu söyleyen yurttaş Can TV mikrofonuna şunları dile getirdiler:
“Çalışma yapılan alana giremiyoruz. Şu anda hala yol açma aşamasında çalışmalar devam ediyor. Bu şekilde bile büyük zararlar veriyorlar doğaya. Kendi ormanlarımıza giremiyoruz. Asker ve kolluk kuvvetleri ile çevirmişler her tarafı. Çeşitli baskılar uyguluyorlar bize. Direnişimizi kırmak için baskı uyguluyorlar. Biz direnişimize devam ediyoruz. Baskılar içinde cezalar geliyor sürekli. Sokağa çıkma cezası, toplanma cezası… Aynı dönemde bize ceza kestikleri dönemde kendileri burada belediyede kaymakam ve valinin de katıldığı toplantı yaptılar. Onlara ceza yok ama bize cezalar geliyor. 100’den fazla ceza geldi şimdiye kadar. Gözaltına alınmalar oluyor. Arkadaşlarımızın 2014’te 2015’te yaptığı sosyal medya paylaşımlarından dolayı gözaltına alındıkları oluyor. Gözaltına alıp sorguluyorlar, daha sonradan serbest bırakıyorlar. Her türlü baskıyı görüyoruz burada. Hukuksuzluk, adaletsizlik hepsi kol geziyor. Normal kanunlar işlemiyor burada. Buraya gelen misafirlerden dolayı mutlu oluyoruz. Destek verenler bizi mutlu ediyor. Direnmeye devam edeceğiz.”
“KENDİ ORMANLARIMIZA GİREMİYORUZ”
Kendi ormanlarına girmelerinin engellendiğini ifade eden başka bir yurttaş ise; “Kendi ormanlarımıza giremiyoruz. İnsan üzülüyor. Sürekli baskı uyguluyorlar bize. Ormandan aşağı doğru indik, askerle karşı karşıya geldik. Bıkmadık ama direnmeye devam edeceğiz. Çalışmalar devam ediyor. Biz mücadeleyi sonuna kadar bu ocak durana kadar burada direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“’ÇOCUKLARINIZI İŞTEN ATARIZ’ DİYE TEHDİT EDİYORLAR”
Devlet yetkililerinin İkizdere’de ki direnişi kırmak için her yola başvurduğunu aktaran diğer bir yurttaş ise şunları ifade etti:
“Taş ocağı açılacak olan köydenim ben. Başından bu yana burada çok ilginç şeyler yaşadık. Pandemi yasakları var denilerek burada OHAL ilan ettiler. Bunu bizim protestolarımızı engellemek için yaptılar. Ama biz vazgeçmeyiz. Akabinde bize cezalar kesilmeye başlandı. Ormanlar sokak sayıldı, sokağa çıkma yasağından dolayı cezalar kesildi. Bazı arkadaşlarımızın çocukları için ‘işten atarız’ tehdidinde bulundular. Bu şekilde kırılma sağlamaya çalıştılar. Önceden 150-200 kişi oluyorduk şu anda 30-40 kişi ile bu direnişi sürdürüyoruz. Bu çalışma 4 yıl sürecekmiş ama 2 yıl süreceğini ve 2 yıldan sonra tekrardan buraların yeşilleneceğini söylüyorlar. Yalan söylüyorlar. Bunun hiçbir temeli yok. Ayrıca buradaki maden ocağının çalışma izni de yok. Yağmadan mal kaçırırcasına ormanlarımızı talan ettiler. Bunu asla vicdanımız kabul etmiyor. Burada ağaçların kesildiğini görünce gözlerimiz doluyor. İş makineleri ile ağaçları söküp atıyorlar. Ciğerimizi söküyorlar gibi oluyor. Biz kararlıyız, bu çalışma 4 yıl da sürse biz 4 yıl burada direneceğiz ve onları çalıştırmamaya devam edeceğiz. Asker her tarafı çevirmiş durumda. Ama biz alternatif yollar bulduk ve oralardan girmeye çalışıyoruz. Askerler de bu durumdan memnun değiller. Biz bunun da farkındayız. Biz dünyaya sesimizi duyurduk. Amerikalardan gelip haberlerimizi yaptılar ama burada yanı başımızdaki hükümet sesimizi duymak istemiyor. Kulak asmıyorlar söylediklerimize. Yapılan yanlıştan geri dönmelerini istiyoruz.”
“BURALARIN ASIL SAHİPLERİ KÖYLÜLER”
Sadece taş ocağı değil aynı zamanda lojistik liman da yapılmak istendiğini ve bu bölgede böyle bir limana ihtiyaç olmadığını söyleyen Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu ise sözlerini şu şekilde devam ettirdi:
“Burada direniş başladığından bu yana içerisindeyim. Bir tarafta ormanlar katlediliyor, sömürülüyor bir tarafta da İkizdere halkı var. İşkencedere köylüleri bu talana, sömürüye direniyor. Yaşam alanlarına dokunulmamasını istiyorlar. Ormanı, börtü böceği koruyorlar. Köylüler burada kendi yaşamlarını doğa ile barışık bir şekilde sürdürüyorlardı ama sermaye bunu kabul etmiyor ve buradaki doğal yaşamı yok etmeye çalışıyor. Sadece kar etmek karlarına kar katmak için yapıyorlar bunu. İkizdere halkına ses vermiyorlar ve onları yok sayıyorlar. Oysa buraların asıl sahipleri onlar. Burada jandarma eliyle engellemeler ile karşılaşıyoruz zaman zaman. Sermayenin ve talanın korunduğunu görüyoruz burada. Halkta sürekli gözaltına alınıyor ve baskılarla karşılaşıyorlar.”
“DENİZ TİCARETİ OLMAYAN BÖLGEYE LOJİSTİK LİMAN YAPMAK İSTİYORLAR”
Demokrasi mücadelesinin, doğayı savunma mücadelesinin ne kadar değerli olduğunu anladığını söyleyen Çervatoğlu, “Kazdağlarından Munzur’a, Munzur’dan Cerattepe’ye, Cerattepe’den İkizdereye direnildi doğaya sahip çıkma mücadelesi verildi ama sermaye ve iktidar bunu kabul etmedi. Halka kulak vermedi. Buraya bir de Lojistik Liman yapmak istiyorlar. Burada 1000 kişinin çalışacağı ve iş yaratacaklar, istihdam yaratacaklarını söylüyorlar ama böyle bir şey mümkün değil. Biz biliyoruz. Ayrıca burada 3 tane Lojistik Liman var zaten 4’ncüsüne gerek olmadığını düşünüyoruz. Bu kadar Lojistik Liman ne için kullanılıyor, neden yapılıyor bilmiyoruz. Bu bölgede deniz ticareti de yok. Neye hizmet edecek bunlar? Belediye başkanları, kaymakamlar, valiler buraya halkı ikna etmek için geldiler ama tabii ki başaramadılar. İkizlere halkı İyi ki direniyor. Biz de onların yanındayız bu süreçte hepimize umut oldular” diye konuştu.
“SOMA’DAN SESLERİNİN DUYURULMASINA YARDIMCI OLMAK İÇİN GELDİM”
Soma’dan İkizdere halkına destek vermek için gelen bir yurttaş ise; “Ben de Soma’dan geldim destek vermek için. Burada yaşananları yakından gördük ve gücümüz yettiğince de bunları herkese anlatmaya, seslerinin duyurulmasına yardımcı olmaya çalışacağız. Buradaki doğaya yönelik katliam ve saldırıya karşı bir mücadele var. Biz de yanlarında olacağız” dedi.
Rohat EMEKÇİ-İsmail SİVASLI/ RİZE
Yoruma kapalı.