Konya’nın Meram ilçesinde Kürt aileye dönük yapılan saldırıda 7 kişinin katledilmesine ilişkin ortak açıklama yapan İHD ve TİHV, insan hakları, barış ve demokrasiden yana sivil toplum kuruluşları ile bir heyet oluşturarak, en kısa zamanda katliamın yaşandığı yere giderek incelemelerde bulunacak.
Konya’nın Meram ilçesinde Kürt aileye dönük ırkçı saldırıda 4’ü kadın 7 kişinin katledilmesine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ortak yazılı açıklama yayınladı. Ailenin daha öncede ırkçı saldırıya maruz kaldığı ve saldırganların kısa süreliğine tutuklanıp ardından serbest bırakıldığı anımsatılan açıklamada, alınan koruma kararına rağmen ailenin korunmadığı belirtildi.
KORUNMA TEDBİRİ ALINMAMASI AFFEDİLEMEZ
Dedeoğlu ailesinin Kars’tan Konya’ya göç eden Kürt bir aile olduğu belirtilen açıklamada, fail ya da faillerin henüz tespit edilmediği ve Dedeoğlu ailesine yönelik daha önceki saldırıda kullanılan söylem ve eylemlerin bu katliamda da ırkçı saiklerle hareket edildiğine dair kanaatleri güçlendirdiği belirtildi. Açıklamada, “Etnik kimlikleri ailenin maruz kaldığı önceki saldırıların başlıca gerekçesidir. Dolayısıyla basit bir husumetin böylesi bir katliamla sonuçlanmasını başka türlü izah etmek mümkün görünmemektedir. Hal böyleyken, yetkililerinin gerekli koruma tedbirlerini almamaları affedilemez bir sonuca yol açmıştır. Bu arada Konya Emniyet Müdürü’nün, Hrant Dink cinayeti davasında kusuru olan kişilerden biri olarak yargılanmış olması da oldukça manidardır” denildi.
İKTİDAR ŞİDDETİN DALGA DALGA YAYILMASINI İSTİYOR
Kürt aileye dönük saldırının şiddetin toplumsal ilişkileri düzenleyen ve sorunları çözen tek etkili araç olduğu kanaati toplumda giderek daha güçlü bir yer edindiğine dikkat çekilen açıklamada, ” Bir yıl önce, 9 Haziran 2020 tarihinde yine kurumlarımız tarafından yapılan ortak bir açıklamayla bu kaygı verici gelişmeye işaret etmiş, siyasal iktidarı ve tüm toplumu şiddeti durdurmaya davet etmiştik. Şimdi bu çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Söz konusu açıklamamızda, şiddetin toplum içinde giderek daha fazla itibar görmesinin temel nedeninin siyasal iktidarın toplumu kutuplaştıran, her şeyi güvenlik sorunu haline getiren, çatışmayı ve savaşı yücelten/kutsayan politikaları olduğunu söylemiştik. Siyasal iktidar bu politikaları ile sadece topluma kötü örnek olmakla kalmıyor, ayrımcılığın ve nefretin, dolayısıyla da şiddetin dalga dalga yayılmasını teşvik ediyor” diye belirtildi.
YANAN SADECE ORMAN DEĞİL
HDP’ye dönük yükseltilen nefret dilinin başta Kürtler olmak üzere inançları, cinsiyetleri ve cinsel yönelimleri, siyasal görüşleri farklı olduğu için tüm kesimleri saldırılara açık hale getirdiği kaydedilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Nitekim 17 Haziran 2021 tarihinde HDP İzmir il binasına gerçekleştirilen saldırıdan sonra ırkçı söylem ve saldırıların ülke sathında artış göstermesi bunun somut bir göstergesidir. Özellikle son günlerde artan göç trafiği ile birlikte mülteci ve sığınmacılara yönelik geliştirilen nefret söylemleri, hele küresel ısınmanın ve iklim krizinin bir sonucu olarak ülkemiz dahil dünyanın birçok yerinde art arda yaşanan orman yangınlarının gerekçesi olarak üretilen Kürtlere yönelik nefret söylemleri akıl almaz bir boyut kazanmıştır. Aslında yanan sadece ormanlar değil barış içinde bir arada yaşama irademiz, tüm insani ve toplumsal değerlerimizdir.”
BİR AN ÖNCE AYDINLATILSIN
Bu nedenle siyasi iktidarı bir kez daha ayrımcı ve nefret içerikli söylem ve politikaları terk etmeye ve toplumsal barışa daha fazla zarar vermemeye davet ediyoruz. Bunun ilk adımı da Konya’nın Meram ilçesinde yaşanan bu elim olayı bir an önce aydınlatmak olmalıdır. Bunun için ivedilikle tarafsız, şeffaf ve etkin bir şekilde soruşturma yürütülmeli, ırkçı nefret saldırılarına maruz kalabilecek tüm kişi ve gruplar kâğıt üzerinde değil gerçekten koruma altına alınmalıdır. Çünkü geçmişte yaşanmış benzer olaylarda böyle davranılmadığı ve failler cezasızlık zırhı ile korunduğu için bugün yaşanan vahim olaylar tekrar edegelmiştir.
Ancak, barışçıl bir arada yaşam iradesine sahip çıkmanın aynı zamanda yurttaşların da sorumluluğu olduğunu hatırlatmak isteriz. Dolayısıyla demokrasi, barış ve insan haklarından yana olan herkesi ortak tutum almaya, ayrımcılığa, nefret söylemine ve şiddete hayır demeye davet ediyoruz.
GEREKLİ İNCELEME VE GÖZLEMLERDE BULUNACAĞIZ
Ayrıca yaşanan bu elim katliam ile ilgili hakikati açığa çıkarmak ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla insan hakları, barış ve demokrasiden yana sivil toplum kuruluşları olarak oluşturacağımız bir heyetle en kısa zamanda Konya’nın Meram ilçesine giderek gerekli inceleme ve gözlemlerde bulunacağız.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.