PİRHA- Derneklere ve vakıflara kayyım atanmasının önünü açan kanun teklifine ilişkin konuşan İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir, “Hem demokrasi var diyeceksiniz, hem hukuk reformundan bahsedeceksiniz, hem de böyle uygulamalar ortaya koyacaksınız” derken, Mersin Dersimliler Derneği Başkanı Hasan Tanrıkut ise, “Bu yasayla zaten varolan kısıtlamalar artacak ve faaliyet yürüten kurumlar adeta mengeneye sıkışmış olacak. Örgütlerimiz, demokratik kitle örgütleri seslerini daha da yükseltmelidir” dedi.
Yüzlerce demokratik kitle örgütü ve sivil toplum kuruluşuna kayyım atanmasının önünü açacak olan tasarının birinci bölümünde yer alan 19 maddesi kabul edildi.
Bu teklifle, izinsiz yardım toplama faaliyetinin internet ortamında yapıldığının tespiti halinde ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı tarafından içeriğin çıkarılması bildiriminde bulunulacak; en az 24 saat içinde içerik kaldırılmazsa ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı, erişimi engellemek için sulh ceza hakimliğine başvuracak.
Meclis Genel Kurulu’na sunulan teklife ilişkin İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir ve Mersin Dersimliler Derneği Başkanı Hasan Tanrıkut PİRHA’ya konuştu.
“YASA, DERNEKLERİN ÜZERİNDE BİR BASKI ARACI OLARAK KULLANILACAK”
Yasa tasarısının sivil toplum örgütlerine, derneklere kayyım atama uygulaması hükümetin toplumda bir baskı yaratma, toplumu sindirme, en ufak bir muhalif sesi susturma çabasının yansıması olarak nitelendiren İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir, “Herhangi bir kurum herhangi bir konuda yasal olmayan bir şey yapmışsa yasa dışına çıkmışsa bunu belli süreçleri var ve o süreçler işletilir, mahkemeler karar verir, ilgili kurum hakkında işlem yapılır. Ama şimdi bu yasayla bu yetki İçişleri Bakanlığı’na ve valiliklere tanınıyor ve böylelikle derneklerin üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılmaya çalışılıyor” dedi.
“TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI KAMUOYUNDA KÜÇÜK DÜŞÜRÜLMESİNE NEDEN OLACAK”
Kanun teklifinin, Türkiye’deki demokratik mücadele kanallarını tıkamaya dönük bir yeni bir yol olduğunu söyleyen Demir, “Bu aynı zamanda Türkiye’nin de hayrına olan bir şey değil. Türkiye’nin uluslararası kamuoyunda küçük düşürülmesine de neden oluyor. Siz hem demokrasi var diyeceksiniz, hem hukuk reformundan bahsedeceksiniz, hem de böyle uygulamalar ortaya koyacaksınız. Bu gerçekten anlaşılır bir durum değildir” diye konuştu.
“TASARI GERİ ÇEKİLMELİ VE GÜNDEMDEN DÜŞÜRÜLMELİDİR”
Mersin Dersimliler Derneği Başkanı Hasan Tanrıkut da, Türkiye’deki sivil toplum örgütleri olarak buna yönelik demokratik tepkilerini ortaya koyduklarını ve koymaya da devam edeceklerini belirterek, şunları söyledi:
“Çıkarılmaya çalışılan yasa teklifi Türkiye’deki örgütlenme özgürlüğüne, insan haklarına karşı bir kanun teklifidir. Türkiye’de yaklaşık 100 binin üzerinde STK’nin olduğunu tahmin ediyoruz. Bu yasayla zaten varolan kısıtlamalar artacak ve faaliyet yürüten kurumlar adeta mengeneye sıkışmış olacak. Bu konu üzerinde zaten bir çaban vardır bir örgütlenme söz konusudur. Örgütlerimiz, demokratik kitle örgütleri seslerini daha da yükseltmelidir. Bir an önce tasarı geri çekilmeli ve gündemden düşürülmelidir.”
Diren KESER/MERSİN
Yoruma kapalı.