Alevi Haber Ajansi

HDP’li Özen: Savaş bir insanlık suçudur – VİDEO

PİRHA- Suriye özelinde Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendiren HDP’li Özen, HDP dışındaki parlamentoda grubu olan partilerin savaşı desteklediğine dikkat çekerek “Çözüm oradaki halkların kendi görüşmeleri ile iç barış sağlanmalıdır ve toprak bütünlüğü Suriye’nin mutlaka sağlanmalıdır. Çözüm toprak bütünlüğü içerisinde olmalıdır” dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, İdlib eksenli Suriye’de yaşanan duruma ilişkin PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu. AKP-MHP blokunun Suriye’ye bir savaş açtığını ifade eden Özen, şunları belirtti:

“Özellikle de İblib’e girdiler. Kürtlerin İŞİD’e karşı mücadelesinden dolayı birçok cihatçı İblib’e taşınmıştı. İblib’in normal nüfusu 700.000 civarındayken 4 milyona geldi. Bu ne demektir; bölgelerdeki bütün cihatçılar aileleriyle birlikte İdlib’e yerleşti. Türkiye Soçi anlaşmasıyla bir görev üstlenmişti; cihatçıları oradan temizlemek. Fakat gelinen süreçte Türkiye bunları temizlemek yerine, cihadist örgütlerle birlikte işgale dönük bir politika izlediler ve buda ters tepti. Özellikle MHP’nin ‘Şam’a kadar gidilmeli, omuz üzerinde kelle kalmayacak’ gibi iç politikaya dönük milliyetçi, faşist, gerici,  mezhepçi söylemlerle kitleler kandırılmaya başlandı. Fakat bu politika uluslararası kamuoyunda büyük tepkiler de gördü. Bir tarafta Türkiye Cumhuriyeti olarak yapılan antlaşmalarda Suriye’nin toprak bütünlüğünü saygılıyız, bir taraftan da Suriye ordusu kendi toprağına geri çekilmeli deniyor. böyle bir şey olamaz.”

Özen, HDP dışındaki parlamentoda grubu olan partilerin savaşı desteklediğine dikkat çekerek “Tek karşı çıkan, barışı dayatan, barışı savunan HDP’ydi. Ve Aleviler de inancının gereği her türlü savaşa karşıdır. Ne kadar uyarıldıysa da Türkiye bu politikasında ısrar etti ve deyim yerindeyse duvara tosladı” dedi. Özen “Bizim her zaman savunmamız gereken şudur: Suriye Suriyelilerindir. Suriye sorunu Suriye halkları tarafından çözülmelidir. Diğer devletlerin ancak şöyle yapabilir; çözüme destek olup, yardımcı olabilirler” dedi.

İDLİB’DE, ŞAM’DA, KAMIŞLO’DA NE İŞİMİZ VAR”

Orta Doğu‘daki savaşın emperyalistlerin kendi arasındaki bir paylaşım savaşı olduğunu vurgulayan Özen, şunları söyledi:

“Bunu daha da somutlarsak bu Rusya ile Amerika arasındaki bir çıkar savaşıdır. Biz Türkiye olarak gerçekten orada bir taşeronluk görevi yapıyoruz, esas öznesi biz değiliz, belirleyicisi de biz değiliz. Yani son yapılan anlaşmada görüyorsunuz. Bu onun somut sonucudur. Ama bunu bile bile bu devam edecek, ‘biz Şam’a kadar gideceğiz, omuz üzerinde baş kalmayana kadar devam edeceğiz’ dediler, gittiler orada anlaşma yapıldı. Ateşkes diye ağızlarında öyle bir laf yoktu. Rusya dayattı hatta müttefik olarak gördükleri bugün Suriye ordusuna karşı savaştıkları Haştı-Şabi, El-Nüsra, El-Kaide gibi örgütlerin, terörist örgüt olduğunu,  yine Türkiye ve Rusya’nın Suriye’nin ortak mücadelesinde bunları ortadan kaldırılması anlaşmada da var. Oysaki birlikte savaşıyorlardı bunlar. Tüm malzemeleri Türkiye destekliydi. Bu yaman bir çelişki. Bir devlet kendi sınırlarını korur, kendi sınırlarını savunur. Ama bizim İblib’de, Şam’da, Kamışlı da ne işimiz var. Kamışlı’da petrol varmış. Petrol o topraklarda olan insanların petrolüdür bizim petrolümüz değil.”

SAVAŞ BİR İNSANLIK SUÇUDUR”

Mülteci krizine de değinen Özen, bu krizin iç politika malzemesi haline getirildiğini, diğer taraftan da  uluslararası politikaya şantaj olarak kullanılmaya başlandığını belirterek, “Bu gerçekten ne insanlığa sığar, ne vicdanın sığar, ne de uluslararası hukukta bunun bir yeri var” dedi.

Özen, ateşkesi desteklediklerini ancak kalıcı çözümün savaşa karşı çıkmaktan geçtiğine işaret ederek, sözlerine şöyle bitirdi:

“Çözüm oradaki halkların kendi görüşmeleri ile iç barış sağlanmalıdır ve Suriye’nin toprak bütünlüğü mutlaka sağlanmalıdır. Çözüm toprak bütünlüğü içerisinde olmalıdır. Çeşitli Osmanlıcılık, yeni Osmanlıcılık hayalleriyle biz o topraklarda kalıcı olma gibi bir hayal var. Ama bugün hiç bir gerçekliği yok. Bu emperyalistler, ne Rusya olsun, ne Amerika olsun, ne diğer devletler olsun orada Türkiye‘nin kalıcı olarak durması bu mümkün değil. En sonunda çıkılacağına göre daha ağır bedeller, daha çok can kaybı olmadan bugün bu politikayı hayata geçirmeli ve Türk askeri oradan çekilmelidir. Bugün geldiğimiz noktada gerçekten çok büyük bedeller ödendi, çok büyük can kaybı oldu. Bu bir insanlık suçudur. Hangi taraftan olursa olsun, insan ölümü can kaybı  savaşın getirdiği bir şeydir, savaşın sonucudur, savaşta bir insanlık suçudur.”

Cebrail ARSLAN/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak