Alevi Haber Ajansi

Reklam

HDP’li Bülbül, okula aç giden öğrencileri Meclis gündemine getirdi-VİDEO

PİRHA – Milletvekili Kemal Bülbül, Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada yoksullaşmaya vurgu yaparak öğrencilerin okullara aç gittiğini söyledi. Bülbül “beslenme yetersizliği olan bir çocuğun ne öğrenmeye ne okula ne derse ne yaşama ne sevgiye adaptasyonu mümkün değildir” dedi.

 

HDP Grubu adına Meclis Genel Kurulunda söz alan Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, yeni yasama yılının ilk gününde öğrencilerin açlığa mahkûm olduğunu ifade etti. Bülbül, konuyu “İnsan hakkı sorunu” olarak ele alıp şu konuşmayı gerçekleştirdi:

Reklam

“Evet, çocukları aç, gençleri işsiz, yaşlıları hasta olan bir ülkede çocukların açlığına, gençlerin işsizliğine, yaşlıların hastalığına sanal çözümler arayan siyaset, elbette ki sanal kavramlar kullanıp ‘epistemolojik kopuş’ ‘nöroekonomi’ gibi ultra entelektüel kavramlarla toplumu uyutmaya çalışacaktır. Burada dayatılmış bir yoksulluk var; çocuğa dayatılmış bir yoksulluk, mecburi bir yoksulluk, mahkûm olunmuş bir yoksulluk. Çocuğun sınıftaki adaptasyonuna ya da adapte olamama durumuna yıllarca tanık olan bir öğretmen olarak şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim: Beslenme bozukluğu, beslenme yetersizliği olan bir çocuğun ne öğrenmeye ne okula ne derse ne yaşama ne sevgiye adaptasyonu mümkün değildir. Bu, bir sevgisizlik sorunudur. Bu, bir demokrasi sorunudur. Bu, bir insan hakları sorunudur.”

“ÖĞRENCİLERİN ÇOK BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ AÇLIĞA MAHKÛM”

“Bakın, velilerin kayıt masrafı, velilerin okul kıyafeti masrafı, kırtasiye masrafı, servis giderleri ve benzeri eklendiğinde; velilerin çalışma koşulları, aldığı ücretler dikkate alındığında Türkiye’de öğrencilerin çok büyük bir bölümünün açlığa mahkûm olduğunu çok rahatlıkla görebiliriz. Bu, edinilmiş bir çaresizliktir. Bu çaresizlik karşısında Hükûmetin ve yetkililerin -Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, Millî Eğitim Bakanlığının, Tarım ve Orman Bakanlığının, Sağlık Bakanlığının ve belediyelerin- bir duyarsızlığı, bir umarsızlığı, maalesef ve ne yazık ki bir aymazlığı söz konusudur. Bunun giderilmesi şöyle telakki ediliyor: İşte, yardımseverlik; semirtilmiş, zengin edilmiş yandaşlar aracılığıyla okullara bir yardımseverlik. Yardımseverlik değil, sosyal devlet; yardımseverlik değil, hakları ve özgürlükleri düzenlenmiş bir devlet; demokratik bir eğitime, insan haklarına, çocuk haklarına, beslenme, barınma, ulaşım hakkına riayet eden bir devlet anlayışı. Bakın, beslenme, barınma ve ulaşım hakkına riayet edilmiyorsa o ülkede özgürlüğe, eşitliğe, adalete, hiçbir şeye riayet edilmez ve bunların üçü topluma karşı işlenmiş bir suçtur.”

“LİTERATÜRLERİNDE ENTELEKTÜEL SİYASAL BİR KAVRAM YOKTUR”

“Şimdi, ekonomi üzerine yorum yaparken Louis Althusser’den aşırdığı ‘epistemolojik kopuş’ kavramıyla… Ki Louis Althusser bunu Marksizmin güncellenmesi anlamında kullanmıştır. AKP’liler bir kavram kullanacağı zaman ya solculardan ya sosyalistlerden ya yurtseverlerden devşiriyorlar çünkü politik literatürlerinde entelektüel siyasal bir kavram yoktur, sadece günlük bir iki cümleyle, bir iki kelimeyle konuşacak kadar siyaset yetisine sahiptirler. Louis Althusser’den devşirdiği epistemolojik kopuşu kendilerinin… Zulümden epistemolojik kopuş yapın; faşizmden, inkârcılıktan, tekçilikten, toplumu yoksulluğa mahkûm etmekten, topluma zulmetmekten bir epistemolojik kopuş yaparsanız halk belki biraz dikkate alır sizi.”

PİRHA/ANKARA

Reklam

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak