PİRHA- HDK MYK Üyesi Harun Çakmak, barış ve demokratik toplumun inşa sürecinin yalnızca siyasi aktörlerin değil, Türkiye halklarının sahiplenmesiyle anlam kazanacağını vurguladı. Çakmak, “Halk bunu sahiplenirse süreç pozitif yönde ilerler. Sahiplenmezse, atılan her adım pamuk ipliğine bağlı kalır” dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Harun Çakmak, barış süreci ve demokratik toplumun inşasına ilişkin PİRHA’ya konuştu. Sürecin mevcut seyri ve sonuçlarından bağımsız olarak “anlamlı, önemli ve kıymetli” olduğunu vurgulayan Çakmak, bu sürecin herhangi bir yerden başlatılmadığını, 50 yıllık bir mücadelenin ürünü olduğunu belirtti.
“İKTİDAR HALA SOMUT ADIM ATMIŞ DEĞİL”
Çakmak, yaşananları henüz bir “barış süreci” olarak adlandırmadıklarını ifade ederek, mevcut durumu barış ve demokrasi temelinde bir toplumun inşa süreci olarak değerlendirdiklerini söyledi. Çakmak’a göre, bu sürecin gerçek bir barışa evrilip evrilmeyeceği, bundan sonra atılacak adımlarla netlik kazanacak.
Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yaptığını ve örgütün feshedilme kararının kongre kararıyla alındığını hatırlatan Çakmak, tüm bu gelişmelere rağmen iktidarın henüz herhangi bir adım atmadığını kaydetti. Bu adımların temelinde kayyum politikalarının sona erdirilmesi, ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin güvence altına alınması, düşünce suçlularının serbest bırakılması ve tüm bu süreçlerin anayasal teminat altına alınması gerektiğini kaydetti.
Çakmak, özellikle Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ gibi isimler hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmamasını eleştirerek, bu kararların mevcut anayasa uyarınca bağlayıcı olduğunu hatırlattı. Ayrıca, hasta tutuklular başta olmak üzere, düşünce suçlusu konumundaki siyasi tutukluların serbest bırakılmasının sürece güven kazandıracağını ifade etti.
“BARIŞ TALEBİNİ TOPLUMSALLAŞTIRACAĞIZ”
Harun Çakmak, Türkiye’nin halkların eşit şekilde var olabileceği yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu belirterek, mevcut anayasanın dahi uygulanmadığı bir ortamda yeni anayasanın nasıl yapılacağına dair kaygıları olduğunu, ancak bu kaygıların mücadeleyi bırakmak anlamına gelmediğini söyledi.
Süreçte en büyük sorumluluğun topluma düştüğünü vurgulayan Çakmak, barış talebini ülkenin tüm mahallelerinde, işyerlerinde, evlerinde ve okullarında yükselteceklerini, milyonların barış talebini görünür hale getirmek için çalışacaklarını ifade ederek, “İnanıyoruz ki halklarımız bu süreci sahiplendiği takdirde, barış adım adım kurulacak. Biz de bu yolda mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Fatoş SARIKAYA/ MERSİN
Yoruma kapalı.