PİRHA- Demokratik Alevi Federasyonu ve Demokratik Alevi Kadınlar Birliği, Suriye’de Dürzî ve Alevilere yönelik HTŞ saldırılarına karşı uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye çağırdı. “Sessizlik zulmün ortağı olmaktır” mesajıyla halklara dayanışma çağrısı yapıldı.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) ve Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB), Suriye’de Dürzi ve Alevi halklarına yönelik devam eden saldırılara ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) çetelerinin Dürzi halkına yönelik soykırım suçu işlediği vurgulandı ve bu saldırıların uluslararası kamuoyunun sessizliği nedeniyle daha da vahim bir hal aldığı belirtildi.
FEDA ve DAKB, DAİŞ ve El-Nusra’nın ideolojik mirasını devralan HTŞ’nin, sadece Dürzi ve Alevi halklarını değil, bölgede yaşayan tüm etnik ve inanç gruplarını hedef aldığını dile getirerek, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne yönelik saldırılara da dikkat çekti. Açıklamada, 10 Mart 2025 tarihinde imzalanan ve HTŞ’nin de taraf olduğu anlaşmanın uygulanmadığı, bölgede demokratik yönetime açık saldırıların sürdüğü kaydedildi.
“SESSİZLİK YENİ KATLİAMLARIN DAVETİYESİDİR”
FEDA ve DAKB, Alevilere ve Dürzilere yönelik soykırım girişimlerine karşı sessiz kalınmasının “ikiyüzlülük” olduğunu ifade etti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Alevilere yönelik işlenen katliamlara sessiz kalan dünya, şimdi aynı sessizliği Dürzîler için ve Rojava için sürdürmektedir. HTŞ, 10 Mart 2025’te imzalanan anlaşmayı uygulamamakta ve Kuzey ile Doğu Suriye’deki demokratik yönetimi açıkça hedef almaktadır Kendilerine insan haklarının savunucusuyum diyen dünya ülkeleri bu vahşet karşısında sessiz kalmanız, sizin ikiyüzlülüğünüzü haykırıyor. Sessizlik sadece yeni katliamların davetiyesi, daha büyük yıkımların ön hazırlığıdır. Bu sessizlik, bir halkların diri diri toprağa gömülmesini amaçlamaktadır.
“BÖLGESEL GÜÇLERİN ROLÜ SORGULANMALI”
Suriye’de yapılan soykırımcı saldırılar ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne yapılan baskılarda Türk devletinin, ABD’nin ve İsrail’in parmağı bulunmaktadır. Türkiye’nin de etkisiyle Suriye, DAİŞ’çi ve tekçi bir anlayışla dizayn edilmeye çalışılıyor. Bunun en kanlı tezahürü, Akdeniz kıyılarında Alevilere yönelik yapılan katliamla gözler önüne serildi.
“BARIŞIN TEK YOLU DİRENİŞTEN GEÇİYOR”
Tüm ezilen halklara, inanç gruplarına, vicdan sahibi insanlara sesleniyoruz; Suriye’deki soykırım saldırılarına ve Rojava’ya yönelik baskılara karşı, demokratik irade ile omuz omuza verelim, bu karanlığa karşı birlikte direnelim. Çünkü bu sadece Dürzîlerin çığlığı değildir. Bu, Ortadoğu’nun savaş tamtamlarının ortasında kaybolmaya yüz tutmuş tüm halkların feryadıdır. Ve artık dünya, bu çığlığa kulak vermelidir. Dürzî halkı, Alevi halkı ve Kürt halkı karanlık zihniyete karşı büyük bir direniș gösteriyorlar. Soykırım saldırılarına ve baskılara izin vermeyelim.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.