Alevi Haber Ajansi

Fatih Dayanışması: Katliamın sorumlularından hesap soracağız!

PİRHA- 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta katledilen 33 Yurttaş İstanbul’da anıldı. Okunan basın metninde “Adaleti sağlayana dek mücadele edeceğimizi ve öfkemizi diri tutacağımızı bir kez daha yeniliyoruz” denildi.

2 Temmuz 1993’te Sivas’taki Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılmak için Sivas’a giden 33 aydın, Madımak Oteli’nde yakılarak katledildi. Katliamın 32. yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde de anma düzenlendi.

Kocamustafapaşa Meydanı’nda yapılan anmada yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı.

“ACIMIZ DA ÖFKEMİZ DE İLK GÜNKÜ GİBİ TAZE”

Fatih Dayanışması adına yapılan basın açıklamasını Lizge Biter okudu. İlgili metinde şu ifadelere yer verildi:

“33 şair, yazar, müzisyen dostumuz kaldıkları Madımak Oteli’nde devlet destekli çetelerce yakılarak katledildi. Bugün katliamın yıl dönümünde yitirdiğimiz 33 canımızı hatırlatıyor, gerçek adaleti sağlayana dek mücadele edeceğimizi ve öfkemizi diri tutacağımızı bir kez daha yineliyoruz.

Bu katliama giden yollar açıkça egemenler tarafından döşenmiş, birlikte yaşam, kardeşlik ve özgürlük hedef alınmıştır. İşte katlettikleri canlarımız yaşamları boyunca bu değerleri inşa etmeye çalışmış, bunun mücadelesini vermişlerdi. Onlar toplumda körüklenmeye çalışan nefrete, ayrımcılığa ve tek tipçiliğe karşı insan haklarının, toplumsal barışın, özgürlüğün ve demokrasinin safında durdular.

33 canımızı yitirdiğimiz, yüzlerce insanımızın yaralandığı bu katliamın davası 2011 yılında zaman aşımına uğratıldı. Katliamın faillerini, işbirlikçilerini gizleyerek, davayı bir sonuca ulaştırmadan kapatarak yok etmeye çalıştıkları şey bu toplumun hafızasıdır.

Fakat ne kadar üstünü örtmeye, unutturmaya çalışsalarda acımız da öfkemiz de ilk günkü gibi taze. Adaleti, iktidarın arka bahçesi haline gelmiş mahkeme salonlarından değil mücadelemizden doğuracağımızı biliyoruz.

İktidar, nefret politikalarıyla, ötekileştirici ve inkarcı söylemleriyle hayatın her alanını kuşatmaya çalışıyor. Her toplumsal olayda kent merkezlerini, özellikle Taksim’i emekçilere, kadınlara, LGBTİ+’lara kapatarak özgürlüğün, eşitliğin önüne çekilen barikatlarınn 30 Haziran günü siyasal islamcı faşist çetelere nasıl açıldığını gördük.

O gün, katliam naraları atanlara, ‘bu bina yanacak’ söylemleriyle nefret ve şiddet eylemi yapanlara açılan sokaklar devletin Madımak katliamıyla olan ilişkisini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu provokasyon Sivas Katliamı’ndan 2 gün, Saraçhane Direnişi için gerçekleştirilecek 100. Gün eyleminden bir gün önce gerçekleştirilmiştir. Burada ne amaçlandığını görüyor, korku, baskı ve sindirme politikalarınızla yılmayacağımızı, adalet, eşitlik ve barış için mücadele etmeye, meydanları faşist çetelere terk etmeyeceğimizin altını çiziyoruz.

Madımak’ta katledilen dostlarımızdan bize kalan zulme boyun eğmemek, zalimin karşısında dimdik durmak ve mücadeleyi büyütmektir. Sivas’ın bir insanlık suçu olduğunu söylemeye, Dersim, Çorum, Maraş, Gazi, Suruç, Roboski, Ankara Gar katliamları gibi birçok katliamın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Katliamları bu coğrafya halklarının kaderi haline getirmelerine izin vermeyeceğiz.

Bu topraklarda ezilmiş, ötekileştirilmiş olan ne varsa bizimdir, sahip çıkacağız.

Katliamın sorumlularından hesap soracağız.”

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.