Alevi Haber Ajansi

Erden Timur’un ‘Alevi olduğumu söylemek zorunda kaldım’ açıklamasına Kenanoğlu’ndan tepki!

PİRHA- Galatasaray Sportif A.Ş Başkan Vekili Erden Timur, “Bana tarikatçı dendiği için Alevi olduğumu söylemek zorunda kaldım” dedi. Timur’un bu sözlerine 25. ve 27. Dönem HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Alevi olmak kötü bir şey mi ki ‘zorunda kaldım’ diyor. Kamuoyunda tanınan, bilinen, Alevi iş insanları da böyle yapıyorlar ve artık Alevi ilişkisini tümüyle koparıyorlar. Alevilik kimsenin ayıplı bir şekilde kullanabileceği bir inanç değildir” diyerek tepki gösterdi. 

Galatasaray Sportif A.Ş Başkan Vekili Erden Timur, kendisi hakkında ‘tarikatçı’ olduğuna yönelik iddialar olduğunu belirterek, “Bana tarikatçı dendiği için Alevi olduğumu söylemek zorunda kaldım” dedi.

Katıldığı bir YouTube kanalında konuşan Timur, “Ben Tarsus Amerikan’da okudum. Çevremde hiç maneviyat tasavvuf vs yok. Ailemde de yok. Bana tarikatçı dendiği için Alevi olduğumu söylemek zorunda kaldım. Öyle de garip bir toplum” İfadelerini kullandı.

“BURJUVAYA KARIŞAN ALEVİLERİN GENEL YAKLAŞIMI BU ŞEKİLDE”

25. ve 27. Dönem HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu yaptığı paylaşımda Erden Timur’un bu açıklamalarına ilişkin, “Alevi olmak kötü bir şey mi ki ‘zorunda kaldım’ diyor. Burjuvaya karışan Alevilerin genel yaklaşımı bu şekilde. Elitlerin inancı da, kimliği de onlar için makbul hale geliyor ve mecbur kalmadıkça kimliklerini inkar ediyorlar. Cenazelerini bile cemevlerine getirmiyorlar” diyerek tepki gösterdi.

“PARAYI BULDUKTAN SONRA BULUNDUKLARI ÇEVRENİN EGEMEN İNANCINI HEMEN BENİMSİYORLAR”

Konuya ilişkin PİRHA‘ya da değerlendirmelerde bulunan Kenanoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Alevilik sanki sakıncalı bir şeymiş gibi ifade ediliyor. Açıklamak zorunda kaldım derken mecbur kalmasa açıklamayacak, ayıplı bir durummuş gibi bahsediyor Alevilikten. Alt okumalarında bunu görüyoruz. Diğer taraftan acaba iş dünyası içerisinde Alevi olmak bir dezavantaj mı oluşturuyor? O nedenle iş insanları Aleviliğini gizlemek zorunda mı kalıyor?

Bu insanlar Alevi anne babadan doğmuş, Alevi ailelerde büyümüş, yetişmişler. Parayı buldukları zaman, kendi bulundukları çevrenin egemen kimliğini ve egemen inancını hemen benimsiyorlar ve kendi öz değerlerini reddediyorlar. Biz çokça örnek gördük. Ailelerinin cenazelerini cemevine getirmeyen, camilerden son yolculuğuna uğurlayan Alevi iş insanlarını biliyoruz. Kamuoyunda tanınan, bilinen, Alevi iş insanları da böyle yapıyorlar ve artık Alevi ilişkisini tümüyle koparıyorlar. Bazıları cemevlerine yardım ediyorlar ama bu yardımları da ‘aman ismimi bir yerde kullanmayın, söylemeyin’ diyerek yapıyorlar. Bunu o dünyaya kendini kabul ettirmenin, o çevreye kendini kabul ettirmenin bir gereği olarak yapıyorlar.

“BAŞLARI SIKIŞTIĞINDA ALEVİ OLDUKLARINI ‘SÖYLEMEK ZORUNDA’ KALIYORLAR”

Doğal olarak biz de bunun mücadelesini vermiş, Alevilik konusunda kendince bedel ödemiş bir toplumuz ve içerisinden yetişen bu insanların Aleviliğe bu şekilde bakmalarını yadırgıyoruz. Bu insanlar, başı sıkıştığında Alevi olduklarını zorunda kalarak da olsa ifade etmek durumunda kalabiliyorlar. Ama her noktada, her alanda Aleviliğini inkar ediyorlar. Alevi toplumuna da herhangi bir faydaları olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Sözleri bizim açımızdan kabul edilebilir değil. Alevilik kimsenin ayıplı bir şekilde kullanabileceği bir inanç değildir. Bizim inancımızdır, kimliğimizdir, onurumuzdur, gururumuzdur. Biz Kızılbaş Alevi’yiz. Ve bunu onurla, gururla, dile getiriyoruz.”

Buse Nehir DEMİR/PİRHA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak