PİRHA-Hacı Bektaş Veli Ocağı’ndan Dede Kamil İçöz, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gri hizmet pasaportuyla yurt dışına gönderdiği ‘Alevi dedeleri’ne tepki gösterdi. İçöz, “Alevilik öyle bir yol ki erişilmesi, ulaşılması gerçekten çok zor. Kıldan ince, kılıçtan keskin, ateşten gömlek, demirden leblebidir ama anlayana” dedi.
Bazı İslamcı Alevi kurumlarının Diyanet’le işbirliği halinde yurt dışına “dede ve Alevi uzman” sıfatıyla onlarca insanı göndermesinin itiraf esilmesinin ardından tepkiler de yükseldi.
Hacı Bektaş Veli Ocağı’na bağlı, Isparta Gönenli Dede Kamil İçöz, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gri hizmet pasaportuyla yurt dışına gönderdiği ‘dedeler’ ile ilgili PİRHA’ya konuştu.
Dede Kamil İçöz, ülkeyi idare edenlerin kan kaybı yaşadığı her dönemde Alevi ve Bektaşiler üzerinde değişik oyunlar oynamaya çalıştığını belirterek, “Seçim zamanı geliyor herhalde?” yorumunda bulundu.
İktidarın kan kaybettiğini ve bu kan kaybını önlemek için Alevi toplumu üzerinden beslenmeye çalıştığını da ifade eden İçöz, Alevilerin 1400 yıldır kendi yağlarında kavrulmasını bilen bir toplum olduğunu, bu kadar vergi vermelerine rağmen de devletten hiçbir destek göremediklerini aktardı.
“DEDELİK ‘HER ŞEYİ BİLİYORUM’ DEMEKLE OLMAZ”
‘Gri pasaportlu dedeler’ meselesiyle ile ilgili konuşan İçöz şunları dile getirdi:
“Bunlar her şeyin kaynağını para olarak görüyorsa bu yanlıştır. Yolun özelliklerini bilerek, yolun kurallarını iyi değerlendirerek olur bu işler. ‘Ben biliyorum’ demekle bu işler olmuyor. Alevilik öyle bir yol ki erişilmesi, ulaşılması gerçekten çok zor. Kıldan ince, kılıçtan keskin, ateşten gömlek, demirden leblebidir ama anlayana. İşte o yolda turab olabilmek çok önemli. Herkes talibini biliyor, talibinin davranışlarını biliyor, talipleri de yıllık görgüden geçiyor, yıllık görgülerinde dede zaten sorguluyor.”
“CAMİYE HERKES GİRER, CEMEVİNE ANCAK CAN OLANLAR GİREBİLİR”
Cemevine razılık, gönül güzelliği, gönül birliği sağlanmadan kimsenin giremeyeceğini söyleyen İçöz sözlerine şu şekilde devam etti:
“‘Cami de bir cemevi de’ gibi bir söylemi kabul etmiyorum. Camiye herkes giriyor. Cemevine herkes giremez. Cemevine can olanlar girebilir. Bunu yanlış anlamasınlar artık, Aleviliği tanısınlar. Bu dönemde bu çalışmaları yapan dedeleri gri pasaportlu yapıyorlarsa ki ‘Alevilik bir haktır’ o zaman cemevlerini yasal statüye kavuştursunlar her şeyden önce. Alevi olarak bir kimliğimizin olmasını ben canı gönülden isterim.”
“ALEVİLER OLARAK VERDİĞİMİZ VERGİLERİN KARŞILIĞINI GÖREMİYORUZ”
Aleviler olarak verdikleri vergilerin bir karşılığını göremediklerini de belirten Dede Kamil İçöz, “Bu toplumda biz beraber yaşıyoruz, kavgamız yok gibi gözüküyor. Ama içten içe asimilasyon yapılıyor, asimilasyona uğruyoruz, baskı görüyoruz. Baskı görüyoruz derken tehditkâr bir şey değil ama genelde yok hükmünde sayılıyoruz. Bunların üstesinden gelebilmek için daha önce söylediğim gibi can olabilmek lazım, iri olabilmek lazım, diri olabilmek lazım, Hünkâr’ın yolundan gitmek lazım diye düşünüyorum.”
Cebrail ARSLAN/GÖNEN-ISPARTA
.
Yoruma kapalı.