PİRHA- Kültür Bakanlığı’na bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının cemevlerini kendisine ne bağlamak için yürüttüğü çalışmalara ilişkin açıklamada bulunan Güvenç Abdal Ocağı Yol Yürütücüsü Samsun Terme Arın Cemevi Dedesi Emrah Çolak, birtakım anlayışların Aleviliği asimile etmeye yönelik çalışmalarını yoğunlaştırdığını söyleyerek, “Aleviliği yok edemediler edemeyecekler” dedi.
Kültür Bakanlığı’na bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının özellikle bağımsız cemevlerini kendine bağlamak için yürüttüğü asimilasyon politikalarına dair PİRHA’ya konuştu.
“ALEVİLERE DÖNÜK ASİMİLASYON VE BASKI POLİTİKALARI HER ZAMAN VAROLDU VE VAROLMAYA DEVAM EDECEK”
Her geçen gün Aleviler üzerinde birtakım oyunların oynandığını belirten Güvenç Abdal Ocağı Yol Yürütücüsü Samsun Terme Arın Cemevi Dedesi Emrah Çolak, “Birtakım siyasi anlayışların inancımıza yönelik baskıları, bizi asimile ederek nerelere nasıl evirebileceklerinin hesabını yapmaları her geçen gün farklı amaçlarla 1400 yıldır var ola geldi. Bundan sonra da aynı şekilde devam edecek” dedi.
Bu oyunların devam etmesinde kendilerinin de birtakım zaaflarının olduğunu belirten Çolak, “Nasıl devam edecek? Demek ki burada bizim de birtakım zafiyetlerimiz ir takım eksikliklerimiz var. Bizim de kendi içimizde içsel yapılanmayı, örgütlenmeyi, bütünleşmeyi oluşturamama gibi bir durumumuz söz konusu” diye belirtti.
“ALEVİLER SELÇUKLUDAN CUMHURİYETE HER DÖNEMDE ZULME UĞRADI”
Aleviliğin hoşgörüye dayalı bir inanç dolduğunun altını çizen Çolak, “Aleviliğin temelinde barış vardır. Barışın olmadığı yerde hiçbir şeyin var olmayacağını gerçekliğine inanan bir topluluk olarak kendimizi idame etmeye çalıştık. Emevilerden Abbasilere, Abbasilerden Selçuklulara, Selçuklularından Osmanlılara ve Cumhuriyet tarihinde hiçbirini birinden ayırt etmeksizin birinde az olmuştur, birinde çok olmuştur ama zulüm mutlaka olmuştur” şeklinde ifade etti.
Alevilerin Alevi toplumunun dünyanın herhangibir yerinde yaşanan zalimliğe karşı sessiz kalmadığını vurgulayan Çolak şunları dile getirdi:
“Ancak bu güzelim dünyaya zalimlik yakışmadı. Bu güzelim dünyaya Yezit olabilmek ya da Yezit olma hevesinde bulunan insanların şekli şemali, düşüncesi yakışmadı, yakışmıyor. İnsan olmak çok zor bir şey değil. Çünkü dünyaya gelirken can olarak geliriz.
İnsan dünyadan göçerken canı canana teslim eder. O iki dilim arasındaki süreç ise ömürdür. Orayı güzel şeylerle doldurmak lazım. Sevgiyle, barışla, adaletle doldurmalıyız.”
Aleviliğin rızalık esasına dayalı bir inanç olduğunu belirten Çolak, “Çünkü rızalık olmadan toplumsal kararlar bile alınamaz. Çünkü toplum rızalığı oluşturulmadan o anlayış, o amaç yerine asla ulaşmaz çünkü rızalık yoktur eksik kalır “dedi.
“ALEVİ BEKTAŞİ KÜLTÜR VE CEMEVİ TARAFINDAN ALEVİLER BİRBİRİNE DÜŞÜRÜLMEK İSTENİYOR”
Son dönemlerde Alevileri birbirine düşürmek için girişimlerde bulunulduğunu ifade eden Çolak, “Son zamanlarda da Alevi toplumunun rızalığı olmadan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adı altında Kültür Bakanlığına bağlı bir kurum oluşturuldu. Genel olarak baktığımızda neden devlet bizimle ilgilenmesin? Ancak bizim gerçekten sorunlarımız nedir, ne değildir düşüncesiyle gelmiyor. Bize bugün gelip biz sizin için Ne yapabiliriz demekteler. Bizim için hiçbir şey yapmalarına gerek yok. Bizim de en az kendileri kadar insan olduğumuzu bilsinler yeter. Bizim de en az kendileri kadar bu ülkenin ortak yurttaşları olduğumuz ve ortak yurttaşlık hakkına sahip olduklarımızı bilsinler yeter” ifadelerine yer verdi.
“I MASA 2 SANDALYE İLE ALEVİLERİN GÖNÜLLERİNE GİREMEZSİNİZ”
Bir cemevine bir masa iki sandalye vermekle varolan sorunların çözülemeyeceğini belirten Çolak, “Yani bir cemevine bir selam verip iki tane sandalye göndermekle olmaz. ‘Biz Anadolu’da ya da Türkiye’de cemevlerinin %30’una, %40’ına, %60’ına eriştik, ulaştık’ demekle o insanlara bu hakkı vermez,1 sandalye veya işte bir 3-5 metrelik halı göndermekle o gönülle giremezsiniz. Girmeniz de mümkün değil” dedi.
Yol’a, inanca yaklaşımın çok farklı olduğunu vurgulayan Çolak, “Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı yetkilileri kendilerine yakın gördüğü insanları finanse ederek kurdukları, yada kurdurdukları cemevleri, dernekleri ve vakıflar üzerinden bunları yapmaktılar ki onların zaten Alevi yoluna inancına ne eyvallahı olmuştur ne de ikrarları olmuştur. Durum böyle olunca da Alevi toplumunu da artık birbirine düşürme noktasına geldiler” diye belirtti.
“ALİLİ ALEVİLİK ALİSİZ ALEVİLİK DİYEREK ALEVİLERİ BİRBİRLERİNE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞILIYOR”
Güvenç Abdal Ocağı evlatlarından Samsun Terme Arın Cemevi Dedesi Emrah Çolak, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Alevileri yok edemediler. Aleviliğin altına artık dinamit koymaya çalışıyorlar. Alevilik hiçbir kuruma, hiçbir egemen güce ne bağlanabilir ne de oraların bir parçası olabilir. Alevilik geçmişten bugüne, evvelden ebede kadar özgün bir inançtır. Alevilik haksızlığa başkaldırının adıdır.
Alevilik nerede bir adaletsizlik var ise, nerede bir hakkaniyetsizlik var ise, nerede bir zulüm var ise Alevilik oradaki o zulmü ve hakkaniyetsizliğin adaletsizliğin karşısında durmaktır.”
Cebrail ARSLAN/SAMSUN
Yoruma kapalı.