PİRHA – Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şubesi, 19 Aralık Maraş, 19 Aralık Cezaevleri ve 28 Aralık Roboski’de katledilenler anısına anma düzenledi.
Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Şube binasında yapılan anmaya Ankara Dersimliler Derneği, Ankara Varto-Der, Sivas Gürün, Yuva ve Külahlı Köy Derneği yöneticilerinin yanı sıra HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları da katıldı. Anma programında ilk olarak yaşamını yitirenler için çerağ uyandırılıp dara duruldu..
“YENİ KERBELALARIN ÖNÜNE GEÇEBİLİRİZ”
Kurumlar adına açıklamayı okuyan Pınar Altay “Kuşkusuz ki toplumsal belleğimizi kaybetmemek önemlidir” diyerek şunları dile getirdi:
“Günümüz Dehakları, tiranları ve Emevi-faşist zihniyeti çözülmedikçe yüzleşme, helalleşme olmayacak, hakikatler açığa çıkarılamayacak ve ülkede demokratikleşme sağlanamayacaktır.
1400 yıldır coğrafyamızda yaşanan her katliam bizim için bir Kerbela olmuştur. 19 Aralık 2000 Cezaevleri katliamı, Kerbelamızdır, 28 Aralık 2011 Roboski katliamı, Kerbelamızdır, 19-26 Aralık tarihlerinde gerçekleşen Maraş katliamı, bizim Kerbelamızdır.
Nahak zihniyet zalimce katlederken, hak ve hakikat arayanlar da direnmişlerdir. Bugün Maraş coğrafyası büyük bir Kürt Alevi katliamı yaşasa da toplum teslim alınamamış içeride, dışarıda soykırım siyasetine karşı direniş devam etmiştir. Son söz olarak örgütlenerek demokrasi mücadelesini birlikte yürüttüğümüz ölçüde inanıyoruz ki ‘coğrafya kader’ olmaktan çıkarabilir, yeni Kerbelaların da önüne geçebiliriz.”
“IŞİD EYLEMLERİNİN PROVASI MARAŞ’TA YAPILDI”
Açıklama ardından Yazar Özcan Öğüt Maraş Katliamına ilişkin sunum yaptı. Özcan, “Her Aralık ayı geldiğinde yüreğimizdeki sızılar bir kat daha artar. Aralık ayı katliamlarla dolu bir aydır” diyerek şunları söyledi:
“IŞİD terörünün Orta Doğu’dan tüm dünyaya bir korku markası olarak pazarlanan cani eylemlerinin çoğunun yıllar önce Maraş katliamında provalarını görmek mümkündür.
Resmi rakamlara göre 111 kişi, gayrı resmi kaynaklara göre ise 150’nin üzerinde insan katledilmiştir. Alevi-Sünni, solcu-sağcı ayrımının körüklenmesiyle çıkan ve 26 Aralık’a kadar aralıksız devam eden çatışmaların ardından 13 ilde sıkıyönetim ilan edilir. Sanıkların yargılanması ve davaların sonuçlanması 1988’e kadar sürer fakat idam ve müebbet cezalı sanıkları da içeren kararlar kısa bir süre içerisinde Yargıtay tarafından bozulurken katliam mağdurlarının üç avukatı faili meçhul cinayetlere kurban gider.
Böyle bir katliamdan sonraki Maraş’ta, üstüne yiğitlik destanları yazılan ‘kahramanlığından’ eser kalmaz. Orası aynı zamanda savunmasız canları kalleşçe katlederek her bir köşesine mazlum kanı bulaşan ‘Kanrevan’ Maraş’tır. Üstüne çöken kara bulutlardan sonra, katilleri çeşitli makamlarla ödüllendirilen, devlet erkânının onur konukları olan bir ‘Kara’ Maraş’tır. Maraş, o kıyımı en acı tecrübelerle yaşayan şehirdeki Aleviler için artık isminin önündeki böyle birçok acı unvanla da beraber anılır. Gayrı canlı kalabilen tüm canların hafızalarındaki bu katliam, ızdırabı, vahşeti ve hüznü ile her an diri olan ve asla ama asla kapanamayacak derin bir yaradır.”
“BU COĞRAFYA YAVUZ SULTAN SELİM’LERİ UNUTMAZ”
Anma programında söz alan bir diğer isim ise HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları oldu. Aralık ayının çok acı olaylara tanıklık ettiğini ifade eden Hatimoğulları, “Maraş, Roboski ve cezaevlerinde mahpus olan insanların başına gelenler, tarih boyunca ezenlerin ezilenler üzerinde kurduğu iktidarın ve işleyen bu mekanizmanın sonucu olduğunu görüyoruz. Aleviler bu coğrafyada çok acı çekti. Bu coğrafya hiçbir zaman Yavuz Sultan Selim’leri unutmaz. Bu coğrafya hiçbir zaman Sivas’ı, Gazi’yi, Çorum’u unutmaz. Bu coğrafya Maraş’ı da unutmuyor ve unutmayacak.”
Konuşmaların ardından çerağlar sırlanarak lokmalar canlara pay edilerek anma sona erdi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.