Alevi Haber Ajansi

‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha sesleniyoruz…’-VİDEO

PİRHA – Cumartesi Annelerinin 1059. hafta eyleminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün yaptığı açıklamasına değinilerek “Devletin gözaltında kaybetmelerdeki sorumluluğunu kabul eden beyanlarının önemli olduğunu vurgulamak isteriz. Ancak, devletin giderim hakkı bağlamındaki sorumluluğu suçun kabulü ile sınırlı değildir” denildi.

Cumartesi Anneleri, faili meçhul cinayetler ve kayıp yakınlarının akıbetini sormak adına bir kez daha Galatasaray Meydanı’nda eylem yaptı. 1059. Hafta eyleminde, 33 yıl önce gözaltında kaybedilen Ramazan Kaya’nın dosyasına dikkat çekildi.

Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun okudu. Tosun, Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun 11 Temmuz’da yaptığı silahları imha törenine değinerek “Çatışmasızlık halinin kalıcı olmasını ve barış umudunun güçlenmesini istiyoruz” dedi.

“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A BİR KEZ DAHA SESLENİYORUZ!”

Açıklamanın devamında, 33 yıl önce korucular tarafından kaçırılan Ramazan Kaya’nın akıbetine dikkat çekildi. Gerçeğin açığa çıkarılması gerektiğini belirten Besna Tosun, “Adalet istiyoruz!” dedi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün yaptığı açıklamasında yer alan ve devletin gözaltında kaybetmelerdeki sorumluluğunu kabul eden beyanlarının önemli olduğunu vurgulamak isteriz. Ancak, devletin giderim hakkı bağlamındaki sorumluluğu suçun kabulü ile sınırlı değildir. Devlet, gözaltında kaybetme suçunun faillerini, bu suçlara göz yumanları adalet önüne çıkarmalı ve cezalandırmalıdır. Dahası, gözaltında kaybedilenlerin yakınlarının adalet ve hakikat taleplerine saygı göstermelidir. Buradan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha sesleniyoruz:

  • Galatasaray Meydanı’nı derhal ve hiçbir sınırlama olmadan Cumartesi Anneleri’ne açın!
  • Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’yi derhal imzalayın!
  • Zorla kaybetmeleri ayrı bir suç olarak tanımlayın ve zamanaşımı gerekçesiyle kapatılan tüm dosyaları yeniden açın!

“KAÇ YIL GEÇERSE GEÇSİN…”

28 yaşındaki Ramazan Kaya, Diyarbakır’ın Eryol köyünde yaşıyor, geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlıyordu. 7 Temmuz 1992 günü, traktörüyle Diyarbakır’a giderken Mermer Jandarma Karakolu’na yakın bir noktada, silahlı 4 köy korucusu tarafından kaçırıldı. Olay, Lice’ye giden bir minibüsteki köylülerin gözleri önünde gerçekleşti.

Koruculara direnen Ramazan Kaya, minibüstekilere ‘Beni kurtarın!’ diye seslendi. Ancak korucuların silahlarını minibüse doğrultması üzerine, köylüler müdahale edemedi. Ramazan Kaya, omzundan vurularak yaralandı ve traktörüyle birlikte zorla götürüldü.

Tanıkların anlatımıyla, Ramazan Kaya’yı kaçıranların Yarımca köyünde yaşayan korucular Hanifi Durğun, Ömer Durğun, Seyfettin Durğun ve Zübeyir Durğun olduğu belirlendi. Kaya ailesi savcılığa başvurarak hem Yarımca köyü hem de söz konusu korucuların evleri için arama izni aldı. Jandarma eşliğinde köye gidildi, ancak komutan araçtan kimsenin inmesine izin vermedi. Çağırttığı korucubaşına yalnızca ‘Ramazan Kaya’yı kaçırdınız mı?’ diye sordu ve ‘Hayır’ cevabıyla yetinerek arama yapılmasına izin vermedi.

Bir köy sakini, Ramazan’ın koruculara ait evde bağlı halde tutulduğunu, arama yapılmış olsaydı mutlaka bulunacağını aileye söyledi.

Ailenin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı. Yapılan suç duyuruları takipsizlikle sonuçlandı. Ramazan Kaya’dan bir daha haber alınamadı.

Annesi Sedef Kaya, eşi Hüsna Kaya ve biri, babası kaybedildiğinde henüz doğmamış olan iki çocuğu, 33 yıldır Ramazan Kaya’dan haber bekliyor.

Kaç yıl geçerse geçsin, Ramazan Kaya için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.