Alevi Haber Ajansi

Binlerce kadın mora boyadıkları İzmir’den seslendi: Aşağı bakmayacağız-VİDEO

PİRHA- İzmir Kadın Platformu öncülüğünde gerçekleşen Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılan binlerce kadın, “Şiddeti artıran patriyarkaya, kadınların katledilmesine, şiddeti sıradanlaştıran düzeninize karşı isyandayız. Aşağı bakmayacağız” dedi.

İzmir’de kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü’nde bir araya geldi. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde son bulan yürüyüşte,  “Güvenceli iş şiddetsiz yaşam ve eşitlik için aşağı bakmayacağız” pankartı açıldı.

Ayrıca yürüyüşte, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Kadın yaşam özgürlük”, “Jin jiyan azadi”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Gülistan Doku nerede?”, “Kadınlar işe çocuklar kreşe”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Susma haykır eşcinseller vardır”, “Polis elini bedenimden çek” sloganları atıldı.

Binlerce kadının yürüdüğü eylemde polis ablukası dikkati çekti. Kadınlar, bir süre sonra alkış, ıslık ve zılgıtlarla Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşün ardından Jiyan Akan Kürtçe, Gizem Coşkun ise Türkçe basın metnini okudu.

Etkinlikte İzmir Kadınlar Birlikte Güçlü aktivistleri, ‘Kadın Marşı’ müziği eşliğinde dans gösterisi sergiledi. Ayrıca Grup Tahterevalli de müzik dinletisi gerçekleştirdi.

“HAKLARIMIZI SAVUNMAYA VE MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUZ”

8 Mart’ın dünya kadınlarının eşitlik ve özgürlük mücadelesinin ismi olduğunu belirten Coşkun, “Kadınların ezilmesinin, emeğiyle ve bedeniyle sömürülmesinin, tümüyle eşitsiz koşullara mahkum edilmesinin tüm deneyim ve görünümlerine karşı gücümüzü birleştirdiğimiz gündür 8 Mart. 8 Mart, sorunların yalnızca suretlerine karşı değil aynı zamanda, esasına karşı da mücadelenin günüdür” diye belirtti. Kadın cinayetlerine değinen Coşkun, “Öldürülen her kadının sorumlusu erkek egemen sistem, onun yürütücüsü devlet ve iktidarın yanlış politikalarıdır” ifadelerini kullandı.

“KOD 29 KADINI MAHKUM ETMENİN SOPASINA DÖNÜŞTÜ”

Güvencesizliğe, şiddete ve eşitsizliğe mahkum eden erkek egemen bu düzene karşı “Böyle gitmez” demek için bir araya gelindiği belirtilen Coşkun, pandemi önlemleri adı altında patronlar için teşvik, vergi indirimleri, istisnalar uygulanırken, kadınların taleplerinin görmezden gelindiğinin altı çizildi. İşten atılmalarda ilk akla gelenin kadınlar olduğu belirtilen Coşkun, “İşten çıkarma yasağının istisnası olan ve “ahlak kurallarına” uymama anlamına gelen “Kod29” ile işten çıkartma yaygınlaştı. Kod 29, aynı zamanda “ahlaksızlık, namussuzluk” ile suçlanma korkusu nedeniyle kadınları kötü çalışma koşullarına mahkum etmenin sopasına dönüştü” şeklinde konuştu.

“GÜLİSTAN DOKU İÇİN ELLERİNİ TAŞIN ALTINA KOYMUŞ DEĞİLLER”

Adalet ve yargı sisteminin kadın katillerini, tecavüz faillerini etkin ve objektif soruşturmadığına işaret eden Coşkun, kendini savunmak zorunda kalan Melek İpek, Nimet Akgün’e verilen hapis cezalarına dikkat çekti.

Coşkun, “Geçtiğimiz yılın başından beri haber alamadığımız Gülistan Doku’nun akıbeti için de hala ellerini taşın altına koymuş değiller. Adaletin yalnızca, hukuk kitaplarında, yasa kitapçıklarında basılı, tabelalarda asılı kaldığı bir ülkede yaşıyoruz” dedi.

  “KAYYIM ZİHNİYETİ KADIN KAZANIMLARINA SALDIRIYOR”

Cinsiyet eşitlikçi mücadele sonucunda kazanılan eşit temsiliyet, kadınların partilerde, meslek ve kitle örgütlerinde özellikle de yerel siyasette yer almalarını sağlayan en önemli mekanizmalar iken yerel yönetimlerdeki eşbaşkanlığın “suç” sayıldığı ifade edilen Coşkun, “Belediyelere atanan kayyumların, öncelikle kadın kazanımlarına saldırması ile Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyumların ilk icraatının lgbt+ların çalışma kulübünü kapatması arasında zihniyet farkı bulunmuyor. Kayyumlar tarafından kadın kazanımları gasp ediliyor çoğu kadın derneği, kayyumlar eliyle kahvehanelere çevriliyor” şeklinde konuştu.

Coşkun, kadınların talepler ise şöyle sıralandı:

* Her kadına güvenceli iş sağlansın,

* Eşit işe eşit ücret sağlansın,

* İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılsın,

* Kod 29 ile damgalanmaya hayır, işten çıkarmalar yasaklansın, kod 29 kaldırılsın,

*Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilsin,

* İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılsın,

* KHK’ler iptal edilerek haksız hukuksuz yere işten çıkarılan tüm emekçiler görevlerine iade edilsin,

* Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulsun,

* İstanbul Sözleşmesi’nin iptali şiddetin önünü açmaktır: Sözleşme uygulansın,

* İyi hal indirimi kaldırılsın,

* Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler acilen yapılsın!

* Göçmen kadınlar ve çocuklar için nefret dilinden uzak insanca bir yaşam ortamı sağlansın,

* Yeterli sayıda ve kadınların yönetiminde olan, kamu tarafından finanse edilen kadın sığınma evi açılsın,

* Kadınların korunmasının önündeki tüm bürokratik ve fiili engeller kaldırılsın,

* Bütçede, eğitimde ve her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınsın,

* 7/24 açık, ana dilde hizmet veren kreşler açılsın, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılsın.”

PİRHA/İZMİR

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak