Alevi Haber Ajansi

Bakırhan: Hiçbir kitapta, inançta ve felsefede yazmayan bir katliamı Türkiye gördü-VİDEO

PİRHA – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis Grup Toplantısında Sivas Katliamı’nı gündeme getirdi. Yaşamını yitirenleri anmak üzere 2 Temmuz’da Sivas’ta olacaklarını belirten Bakırhan, Hiçbir kitapta, hiçbir inançta ve felsefede yazmayan bir katliamı Türkiye gördü. Bu katliam bize ayrımcılığın ve inkarcılığın yarattığı acı sonuçları bir kez daha gösterdi” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

“BU KATLİAM BİZE AYRIMCILIĞIN, İNKARCILIĞIN YARATTIĞI ACI SONUÇLARI BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ”

Madımak Katliamı’nın yıl dönümüne değinen Bakırhan, katliamda “sazın, sözün ve türkünün” yakıldığını, “fikirlerin, şiirin ve kalemin” ateşe verildiğine söyledi.

Bakırhan, şunları söyledi:

“Şiir yakıldı, kalem yakıldı. Sazın ateşe verildiğini de gördük. Çok şey görmüştük ama bunları da yaşadık. Hiçbir kitapta, hiçbir inançta, felsefede yazmayan bir katliamı Türkiye gördü. Bu katliam bize ayrımcılığın, inkarcılığın yarattığı acı sonuçları bir kez daha gösterdi. Madımak Oteli’nde alevler sadece bir binayı yakmadı; aslında bu toprakların birlikte yaşam umudunu yakmaya yeltendi.”

“YANGINLAR İHMALLER SONUCU ÇIKIYOR”

İzmir, Manisa ve Hatay’da başlayan orman yangınlarına dikkati çeken Bakırhan, yangınların ihmaller sonucu ortaya çıktığını söyleyerek, “Yıllardır orman yangınlarına karşı önlem alınsın diye parlamentoda defalarca uyarılarda bulunduk. Ama çok dikkate alan yok. Her yıl aynı şeyleri yaşıyoruz. Gelinen noktada orman yangınları ihmallerin sonucudur. İhmali olanlar gözaltına alınmalı, açığa çıkarılmalı ve haklarında yasal işlem başlatılmalıdır. Her sene aynı şey olur mu? Ciğerlerimiz yanarken suçlu mu arayacağız? Dünyanın her yerinde ormanlar yanıyor ama böylesine yoğun, böylesine önemsiz yangınlar da başka bir yerde yok” diye kaydetti.

“ULUS DEVLET VE KAPİTALİZM ÇIKMAZA GİRDİ”

Dünyanın büyük bir dönüşüm sürecinden geçtiğini belirten Bakırhan, ulus devlet, endüstriyalizm ve kapitalizmin bu dönüşüm sürecinde çıkmaza girdiğini vurguladı. Bakırhan, şöyle devam etti:

“Kapitalist modernite, savaşı her yere yayarak silah satışlarıyla sermaye biriktirme derdinde. Enerji yollarıyla bu tıkanmış sisteme nefes aldırmaya çalışıyor. NATO’nun 2025 yılı toplantı sonuçlarına baktığımızda, dünya savaşının ayak seslerini duyuyoruz. Milyonlarca insan açlıkla mücadele ederken, işsizlikle boğuşurken, hak ve hukuk her yerde askıya alınmışken, NATO ülkeleri dünyadaki sorunların çözümsüzlüğünü derinleştirecek.

Güvenliği sağlamanın yolu daha fazla silahlanmada değil, daha fazla eşitliktedir, adalettir. Daha fazla bombayla, topta, tüfekte değil, daha fazla özgürlük ve eşitliktedir. Dünya savaşının ayak izlerini Ortadoğu’da net bir şekilde görüyoruz. Soğuk Savaş’ın bitiminden Körfez Savaşı’na, oradan günümüze uzanan çizgi, Ortadoğu’da yeni bir nizam dayatmaktadır. Gazze’den Tahran’a, Kiev’den Şam’a kadar süren bu ateş tesadüf değildir. Kapitalist modernite, krizini bombalar, füzeler, savaş uçakları olarak dışa vuruyor. Dünya sistemindeki değişim arayışlarının en sert ayak sesleri Ortadoğu’da yankılanıyor. Her gelişmeyi küresel ve bölgesel hegemonya kavgasından ayrı düşünemeyiz. İran-İsrail gerilimi bölgesel güç matrisini baştan yazıyor. Suriye’deki çalkantı, Irak’taki istikrarsızlık, enerji koridorları üzerindeki rekabet birbirini besleyen dinamiklerdir. Hint-Avrupa Enerji Koridoru Projesini anlamadan, dünya ve Ortadoğu’daki gelişmeleri anlayamayız. Bu proje tam bir emperyal enerji projesidir. Batının ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. Bu proje için jeopolitik alt üst oluş hayata geçiriliyorlar.

Ortadoğu’daki tüm senaryoların merkezinde Kürt halkı varken bölgesel hükümetin kurulması hayati önemdedir. Kürtler başta olmak üzere bölgedeki halkların iç istikrarını ve demokrasisini sağlaması önemli bir zemin yaratabilir.”

“KOBANÊ KUMPAS DAVASI’NDA YARGILANAN ARKADAŞLARIMIZ SÜRECE KATKI SUNMAK İÇİN DIŞARIDA YANIMIZDA OLMALILAR”  

Kobanê Davası’nın gerekçeli kararının açıklandığını hatırlatan Bakırhan, şunları ekledi:

“Maşallah kırtasiyelerde herhalde A4 kararı kalmadı. 33 bin sayfa. Sanırım o sayfaları birbirine yapıştırsak Ankara’dan Muş’a kadar yol olur. Malazgirt’e kadar da gider. Belki barışa da katkısı olur. 9 yıldır Kobanê Davası demokratik siyasete yapılan saldırıların ana simgesi oldu. gerekçeli kararı açıklandı. 33 bin sayfa da olsa 100 bin sayfa da olsa bu kağıt siyasi kumpas ve demokratik siyasete müdahalenin adıdır. Artık siyasi davalarla siyaseti dizayn etme zihniyetinden vazgeçilmelidir. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Kobanê Kumpas Davası’nda yargılanan arkadaşlarımız bizimle birlikte yürüyen bu sürece katkı sunmak için dışarıda yanımızda olmalılar.

“MECLİS’E BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”

Haksızlıklar ve hukuksuzlukların son bulmasında, Türkiye’nin demokratikleşmesinde Meclis’e artık büyük görevler düşüyor. Meclis’te Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesini önüne alan komisyon artık hızlanmalı ve kurulmalıdır. Bu süreç bir madalyonun iki yüzü gibidir. Birinci yüzünde demokratikleşme adımlarının atılması, ikinci yüzünde silahsızlanma sürecinin yürütülmesi vardır. Silahsızlanma kapsamında PKK’ye ilişkin yasanın çıkarılması sürecin yasal temelini oluşturacaktır. Silahsızlanmanın sağ salim gerçekleştirilmesi kardeşlik hukuku kapsamında kucaklaşmayı sağlayacaktır. İnsanların bu sürece güvenini artıracaktır. Bu ülkenin bütün yurttaşları kardeşlik hukuku içerisinde kucaklaşsın istiyoruz. Selamlaşsın istiyoruz, birbirinin camını çerçevesini indirmesin diyoruz. Birlikte bu ülkenin geleceğini inşa edelim diyoruz. Bu konuda da Meclis’i göreve çağırıyoruz.

“KOMİSYON KURULURSA DEMOKRASİNİN ÖNÜ AÇILIR”

Komisyon sonuç alıcı bir şekilde çalışırsa ve uygun bir içerikte kurulursa emin olun Türkiye demokrasinin önü açılır. Çünkü demokratik çözümün ve barışın istikameti Ankara’dır, mekanı Meclis, muhatabı ise 86 milyon insandır. İçte huzurlu bir Türkiye’yi Ortadoğu’da istikrarın sigortası yapmak için herkesi siyaset yapmaya, barışı büyütmeye davet ediyoruz. En başta da Meclis başkanlığını. DEM Parti olarak Ortadoğu dinamiklerini ve siyasetini sanırım ey iyi bilen Türkiye’deki yapılardan birisi biziz. Bu kapsamda Ortadoğu’ya dair hem aktif güç hem de fikri ve siyasi olarak yeni dönem için en güçlü öznelerden biri Kürtlerdir. 3’üncü yol yaklaşımımız geleneksel ulus devlet modelini delen demokratik bir alternatif sunuyor.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.