Alevi Haber Ajansi

Ayten Kordu, Elazığ Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini Meclis gündemine taşıdı 

PİRHA-DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini Meclis gündemine taşıyarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. 

Elazığ 2 No’lu Cezaevi’nde işkence ve kötü muameleye karşı tutuklular açlık grevine başlamıştı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dersim Milletvekili Ayten Kordu, Elazığ Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini Meclis gündemine taşıyarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

“SİSTEMATİK KÖTÜ MUAMELE İDDİALARI HUKUK DEVLETİ İLKELERİYLE BAĞDAŞMAMAKTADIR”

Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Ömer Cuma Salih’in avukatına sistematik işkence ve kötü muamele rejiminin sürdüğünü anlattığını belirten Ayten Kordu, “Salih, üst araması bahanesiyle ayaklarına sopa ile vurulduğunu, kolunun çevrilerek tekli bir hücrede saatlerce tutulduğunu aktarmıştır. Cezaevi personelinin “Süreç dışarıda var, burada yok” gibi hukuk dışı beyanları, cezaevlerinde yargı ve hukuk normlarının askıya alındığını açıkça ortaya koymaktadır.

Bu olay, Elazığ 2 No’lu Cezaevi’nde uzun süredir dile getirilen ve giderek artan hak ihlallerinin yalnızca bir örneğidir. Tutukluların aktardığına göre: koğuşlara gece saatlerinde baskınlar düzenlenmekte, eşyalar dağıtılmakta, fiziksel şiddet ve sözlü tehditler sıklaşmakta, tahliyesi gelmiş tutuklular, keyfi gerekçelerle salıverilmemekte, hasta tutuklular aylarca hastaneye sevk edilmemekte, sosyal ve kültürel etkinliklerden siyasi tutuklular dışlanmakta, tutuklular, tahliye koşulu olarak başka koğuşlara geçmeye zorlanmakta ve bu insanlık dışı uygulamalara itiraz edenler disiplin cezalarıyla karşı karşıya bırakılmaktadır.

Bu nedenlerle tutuklular dönüşümlü olarak 3’erli gruplar halinde açlık grevine başlamıştır. Açlık grevi, son çare olarak başvurulan bir protesto biçimi olup, cezaevindeki hak ihlallerinin ne denli vahim olduğunu gözler önüne sermektedir. Kamuoyuna yansıyan bu sistematik kötü muamele, tecrit ve işkence iddiaları, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığı gibi uluslararası sözleşmelere de aykırıdır” dedi.

“İŞKENCE İDDİALARINA İLİŞKİN BAKANLIĞINIZCA BİR İNCELEME BAŞLATILMIŞ MIDIR?”

Ayten Kordu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

-Elâzığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ömer Cuma Salih’in, 14 Temmuz 2025 tarihinde maruz kaldığı fiziksel şiddet ve işkence iddialarına ilişkin bakanlığınızca bir inceleme başlatılmış mıdır?

-Söz konusu cezaevinde tutuklulara yönelik uygulandığı iddia edilen işkence ve kötü muameleyle ilgili bugüne kadar açılmış idari ya da adli bir soruşturma var mıdır? Varsa hangi aşamadadır?

-Cezaevinde gece saatlerinde düzenlenen koğuş baskınları ve sürekli arama uygulamaları hangi gerekçelere dayandırılmaktadır?

-Tahliyesi gelen siyasi tutuklularının, İdare ve Gözlem Kurulları salıverilmelerinin engellenmesi hangi kriterlere göre gerçekleşmektedir?

-Elâzığ Cezaevi’nde hasta tutukluların hastaneye sevk taleplerinin aylarca karşılanmadığı iddiası araştırılmış mıdır? Halen hastaneye sevk bekleyen kaç hasta tutuklu bulunmaktadır?

-Siyasi tutukluların sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklerden sistematik biçimde dışlandığı iddiası hakkında bakanlığınızın bilgisi var mıdır?

-Tutukluların, tahliyeye zorlama koşulu olarak koğuş değiştirme dayatmasıyla karşılaştığı iddiaları tarafınızca araştırılmış mıdır?

-Açlık grevine neden olan insan onuruna aykırı koşulların ve hak ihlallerinin ortadan kaldırılması amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından işkence ve kötü muameleyi önleyici adımlar ve sorumlular hakkında herhangi bir soruşturma olacak mıdır?

PİRHA/ANKARA 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.