PİRHA –Adıyaman Barosu’na bağlı avukatlardan Aysun Avcı, 6 Şubat tarihli Maraş merkezli depremden en çok etkilenen kadın ve çocukların savunmasız olduğuna dikkat çekerek, bir an önce önlem alınması çağrısında bulundu. Avcı kadınların şiddet gördüğü erkekle birlikte aynı çadırda kalmasının tehlike arzettiğine de dikkat çekti.
Deprem felaketinin yaşandığı illerde sorunlar devam ederken, bu süreçten en çok etkilenen kadın ve çocuklar oluyor. Barınma ihtiyaçlarını erkek üzerinden gidermeye çalışan iktidar, kadın ve çocuklarının hem sorunlarını hem de ihtiyaçlarını görmezden geliyor.
Adıyaman Barosu’na bağlı avukatlardan Aysun Avcı, Adıyaman’da depremden etkilenip evsiz kalan kadınların ve çocukların yaşadıkları sıkıntıları PİRHA’ya aktardı.
Çadır kentlerde kadın ve çocukların istismara uğrama vakalarının yaşandığına dikkat çeken Aysun Avcı, kendisine ulaşan depremzede ve aynı zamanda enkazda çocuğunu arayan kadına daha önce boşanmış olduğu eşine çocuklardan birinin velayetinin verildiğini söyledi. Velayetin kendisinde olmadığını belirttiğini söyleyen kadının çocuğunu bulmak için savcı ile görüştüğünde de “Bu kadar olayın içerisinde bunun ne acelesi var?” yanıtını aldığını aktaran Aysun Avcı, devletin kadına ve çocuğa uygulanan şiddet karşısındaki tutumunu gözler önüne serdiğine işaret etti.
“KADIN ÇADIRKENTLERDE ŞİDDET GÖRDÜĞÜ ERKEKLE YAŞAMAK ZORUNDA KALIYOR”
Avukat Aysun Avcı, bu tür yaşanan sorunların devlet tarafından çok büyük sorunlar değilmiş gibi algılandığını söylerken şu an çadır kentlerde de daha ağır yaşandığını, kadın ve çocukların bu anlamda gidecek yerleri olmayıp şiddet gösterenlerle baş başa ve savunmasız bırakıldıklarını belirterek, “Adıyaman Adliyesi şu an çalışamaz halde. Bu süre zarfında aile mahkemesi çalışmıyor. Kadın ve çocukların yaşadığı bütün sorunlarla zaten işlem tesis edebilen mahkemeler, aile mahkemeleridir. Dolayısıyla uzaklaştırma kararlarının süresi uzatılamıyor. Uzatılmadığı zaman ortada bir uzaklaştırma kararı kalmadığı için bu kişinin yapacağı bir eylemin önünü almak çok mümkün görünmüyor. Zaten birçok kadın çadır kentlerde yaşıyor. Belki de o çadır kentte uzaklaştırma kararı aldığı eşiyle ya da herhangi bir erkekle birlikte yaşamak zorunda kalıyor. Bu çok ciddi bir sorun. Gün geçtikçe de büyüyor. Bize bununla alakalı olarak da çok ciddi başvurular geldi” dedi.
“KADINLAR ŞİDDETE MARUZ KALIYOR”
Adıyaman Barosu’nun, Adıyaman Adliyesi önünde bir hukuki destek bürosu oluşturduğunu dile getiren Aysun Avcı, şunları söyledi:
“Oraya gelen başvurular arasında özellikle kadınların yaşadığı birçok soruna şahit oluyoruz. Uzaklaştırma kararları bunun başında geliyor. Ya da mesela ben spesifik bir örnek vereyim, bize başvuru olarak gelmiş bir kadın üzerinden. Daha önce eşiyle boşanmış ve iki çocuk var. Çocuklardan birinin velayeti babaya, birinin anneye veriliyor. Depremde baba enkazda vefat ediyor. Çocuk enkazdan çıkarılıyor. Anne en doğal hakkı olarak çocuğuna ulaşmak istiyor. Zaten kanunen de velayet kendisine verilen eş öldükten sonra velayet diğer ebeveyne geçiyor. Aile mahkemesinin burada yaptığı işlem bir inşai işlem değil aslında. Sadece tespit işlemi. Biz savcılıkla çocuğun bulunması için görüştük. Hatta aileyle birlikte gittik. Kadın da savcıyla görüştü. Fakat savcının bize dönüşü “bu kadar olayın içerisinde bunun ne acelesi var?” oldu. Yani kadının ve çocuğun söz konusu olduğu bir olayın ikinci plana atılması, bu kadar olayın içerisinde ne acelesi var denmesi, kadınların zaten adliyelerde sürekli karşılaştığı bir pratikti. Bu sorun normalde de daha derinken bugün bu afet durumunda artarak devam ediyor.
Aile başı bir çadır veriliyor. Hane başına yapılan yardım da zaten hanenin erkeğinin hesabına genelde aktarılıyor. Şimdi kadın sorun yaşıyor. Şiddet görüyor. Gitmek istediği zaman gidebileceği herhangi bir yer yok. Yardım alamayacak. Çünkü zaten erkek eşe yardım yapılmış. Çadır da verilmiş. Bunun için kadınlar çoğu zaman böyle bir ortamda bu şiddete maruz kalıyorlar ve buna tahammül etmek zorunda bırakılıyorlar. Bununla ilgili politika geliştirmek aslında çok zor değil. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın il müdürlükleri burada çok güzel bir çalışma yapabilir. Biz çadır kentleri hukuki bilgilendirme için gittiğimizde kadınlar, aslında eşlerinin yanında bazı şeyleri söyleyemeyip bize “özel bir ihtiyacım” var deyip bizi kenara çekip de bu tarz sorunlardan bahsedebiliyorlar.”
“BİR AN ÖNCE HAREKETE GEÇİLMELİ”
Deprem sürecinde kadın ve çocuklara ilişkin sorunların büyük sorunlar değilmiş gibi algılanmasının kendisinin çok ciddi bir sorun olduğunun altını çizen Avukat Aysun Avcı, sözlerine şöyle devam etti:
“Afet öncesinde de Türkiye’de kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, çocuğun üstün yararıyla alakalı çok sıkıntılı politikalar vardı. Bu politikaların sonucu aslında bugün yaşadığımız sorunlar. Hala 6284 Sayılı Kanun’u eleştiren insanlar var. Hala toplum yapımıza aykırı olduğunu iddia edenler var. Kadın sığınma evleriyle alakalı bir an önce önlem alınmalı. Kayıp çocuklarla alakalı önlemler alınmalı. Özellikle Adıyaman Adliyesi’nde şu an eğer giriş katında savcılık kısmı çalışabiliyorsa zaten Aile Mahkemesi de bizim giriş katımızda adliyemizde. En azından Aile Mahkemesi açılarak bu işlemlere bir an önce devam edilmeli. Velayetten kaynaklı sorunlar çözülmeli, uzaklaştırma kararları çözülmeli. Bir an önce harekete geçilmeli.
Bizler ne yazık ki kendimiz depremzede olduğumuz için sahada belki eksik kaldığımız taraflarımız olmuştur. Kadın hakları komisyonumuz ve çocuk hakları komisyonumuzun üyeleri de zaten depremzedeydi. Biz bu sebeple Türkiye Barolar Birliği’nin kadın hakları komisyonuyla temasa geçtik ve 15 Nisan’dan itibaren TÜBAKOM’dan kadın arkadaşlarımız kadın ve çocukların yaşadığı sorunlarla alakalı olarak sahada tespit yapmak ve hukuki destek sunmak için Adıyaman’a gelecekler. Dönüşümlü olarak gerçekleştirmeyi düşündüğümüz bir proje. Yerelde bulunan kadın arkadaşlarımız ve avukat arkadaşlarımızla gruplara eşlik edeceğiz. Elimizden geldiğince kadınların ve çocukların yaşadığı sorunları tespit edip gereken mercilere başvurarak çözüme kavuşturmaya çalışacağız.”
Rohat EMEKÇİ-Kamil Murat DEMİR/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.