PİRHA- AKD Antalya Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Niyazi Üçgül gri pasaportlu dedelere ilişkin konuşarak, “Devlet aracılığıyla kurumlarımızın bilgisi, onayı olmadan ‘Alevi dedesi’ diye 14-15 yaşlarında çocuklar yurtdışına kaçırıldı. Yüz yüzyıllardır bu baskı ve asimilasyon politikalarına rağmen Alevi inancını bugünlere getirdik. Bundan sonra da güçlü yapılanmamız ve örgütlenmemiz ile bu inancı daha ileri noktaya taşımak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Niyazi Üçgül ‘gri pasaportlu dedelere’ ilişkin konuşarak, bu yöntemin devletin Alevileri asimile etmek için kullandığı bir araç olduğunu belirtti. Üçgül, Aleviler içinde bu politikalara ortak olan kurum ve kişilerin de olduğunu söyleyerek bu tür yaklaşımların her zaman karşısında olacaklarını vurguladı.
“TİKA, BEKTAŞİ TEKKELERİNDE ETKİNLİKLER YAPMAYA BAŞLADI”
Üçgül ‘gri pasaportlu dedeler’ projesinin devletin Alevileri asimile etmek için kullandığı bir yöntem olduğunu ifade ederek şunları dile getirdi:
“Bizler en baştan beri Diyanet eliyle Hacca giden dedelere, Diyanet tarafından Alevi inancına yönelik atılan tüm adımlara karşı çıktık. Ve bundan dolayı da ciddi tepkiler alan bir kurumuz. Biz inancımız gereği doğruyu söylemekten kellemizi dahi alsalar vazgeçecek insanlar değiliz. Devlet elini inancımızdan çekmeli. Bizler, yüzyıllardır bu inancın bugünlere gelmesini sağlayan dedelerimizin bütün ihtiyaçlarını bir şekilde karşıladık. Devlet aracılığı ile ve kurumlarımızın bilgisi, onayı olmadan ‘Alevi dedesi’ diye 14-15 yaşlarında çocuklar yurtdışına kaçırıldı. Yüz yüzyıllardır bu baskı ve asimilasyon politikalarına rağmen Alevi inancını bugünlere getirdik. Bundan sonra da biz güçlü yapılanmamız ve örgütlenmemiz ile bu inancı daha ileri noktaya taşımak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı TİKA özellikle Bektaşi tekkelerinde Alevi dedelerinin ve Alevi örgütlenmelerinin katıldığı etkinlikler yapmaya başladı.”
“DEVLET SAMİMİ OLMADIĞI İÇİN SONUÇ ALAMIYOR”
Bu tür uygulamaların daha önce Fetullah Gülen aracılığı ile yapılan cami ve cemevi projelerinin devamı kapsamında projeler olduğunu belirten Üçgül şöyle devam etti:
“Burada üzüldüğüm nokta kendi içimizdeki canların da bu etkinliklere katılıyor olması. Alevi kurumlarından katılanlar da oldu bunları çok tasvip etmiyorum. 15 yaşında bir çocuğun ‘Alevi dedesi’ olarak yabancı ülkeye kaçıranlarla bizim hiçbir şekilde işimiz olamaz. Yine açılım politikalarıyla Alevi dedelerinin Hacca ve Avrupa’ya gitmesi bizim maalesef özü çürük dediğimiz insanlarımızın attığı adımlardır. Devlet bu adımlarda samimi olmadığı için bu süreçlerden maalesef sonuç alamadı.”
“Bizler uzlaşmadan ve sevgiden yana olan toplumlarız” diyen Niyazi Üçgül, “Devletin yıllardır meydanlarda dile getirdiğimiz anayasal taleplerimizi ve anayasal haklarımızı dikkate almasıyla gerçekleşecektir. Biz kendi imkanlarımızla Avrupa’da yaşayan canlarımızın dede ihtiyaçlarını Muharrem aylarında olsun, cem dönemlerinde olsun karşılamaya çalıştık. Dedelerimizin ihtiyaçlarını da karşılamaya çalıştık ve bundan sonraki süreçlerde de eğer dedelerimize yönelik atılacak eğitim faaliyetleri olursa kendi içimizde mutlaka bunları eksiksiz olarak yerine getireceğiz. Biz Alevilerin, Alevi dedelerimizin bir şekilde devlet eliyle ya da devlet müdahalesi ile bir yerlere götürülmesinden rahatsızız. Bunu da en üst noktada kurumlarımız aracılığıyla dile getirdik” ifadelerini kullandı.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.