Alevi Haber Ajansi

‘Alevi kadınların sahnesi erkeklerce işgal edildi’-VİDEO

PİRHA- Alevi kadınlarına tarihsel olarak “Yolda kadına biçilen rol nedir?” ve “Bu rol bugün yerine getirilemiyorsa nedenleri nelerdir? Nasıl aşılabilir?” şeklinde sorular sorduk. Dizi yazımızın bu bölümünde sorularımızı 17+ Alevi Kadınlar oluşumu üyesi Ceren Ataş yanıtladı. Ataş, Alevi inancının kadını üstün tutan bir inanç sistemi olduğunu ancak kadınların sahnesinin erkeklerce işgal edildiğini vurguladı.   

Haberin videosu

Cemlerde, sohbetlerde “Yol kadındır, kadın mürşidi kamilullahtır” sözünü çokça duyarız. Yine “Alevilerde kadın erkek eşittir” sözü neredeyse her ortamda övünülerek dile getirilir. “Bizde kadın erkek yoktur herkes candır” sözlerini de çokça duyarız. Çoğunlukla da bu sözleri erkeklerin ağzından duyarız.

Pratik gerçekten öyle midir? Öyleyse Alevi kadınlar neden Alevi örgütlenmeleri içinde belirgin bir noktada değiller? Neden söz ve yetki kademelerinde yer alamıyorlar? Neden renkleri, karakterleri sahaya yansımıyor? Gerçeğe biraz daha yakından bakmak için bu kez mikrofonu Alevi kadınlara bıraktık.

Yazı dizimizin bu bölümünde sorularımızı 17+ Alevi Kadınlar oluşumu üyesi Ceren Ataş yanıtladı.

“ANA TANRIÇALAR BİZİM PİR ANALARIMIZA DÖNÜŞMÜŞTÜR”

PİRHA: Tarihsel ve toplumsal olarak Alevilikte kadının yeri nedir ve nasıl bir seyir izledi?

CEREN ATAŞ: Tarihsel olarak önce Alevilik anlatısında kadının nasıl anlatıldığına bakmak lazım. Bizim tarihsel metinlerimiz Adem’in kaburga kemiğinden yaratılan bir kadından bahsetmiyor. İlk yaratılan, var eden bir Fatma Ana’dan bahsediyor. ‘Kandildeki nur, Fatma’dır’ deniyor. Bizim özellikle Alevi kadınlar olarak bu metinleri çok iyi bir şekilde analiz etmemiz gerekiyor. Çünkü bu metinlere baktığımız zaman Alevi kadının yerini çok net bir şekilde görüyoruz. Toplumsal, siyasal olarak da gelen süreçlerde aslında buradan beslenmiştir. Örneğin bugün Anadolu’da pek çok tarihlerde ana tanrıçalar vardır. Alevi toplumu, Kızılbaş toplumu farklı isimler altında bu geleneği sürdüren toplumlar bir ana tanrıçanın peşinden gitmişlerdir. Bu ana tanrıçalar sonradan süreç içerisinde bizim pir analarımıza dönüşmüşlerdir. Fatma Ana belki Kibele’nin yerini almışlar. Belki Dersim’deki Ana Fatma bir başka ana tanrıçanın yerini almıştır. Bu sürek bu şekilde gelmiştir. Sonrasında Bacıyan-ı Rumlar, Zarife Hatunlar, Elif Analar var ve bugün posta oturmaya çalışan analar var. Esasında kadın meselesi Alevi inancında ve toplumunda ne kadar inkar edilmeye çalışılsa da metinlere, geçmişe baktığımızda asla kaybedilemeyeceğini görüyoruz. Yani Alevi toplumu ilk yaratılanın kadın olduğunu ve bir kadın inancı olduğunu asla inkar edemeyecek burada ele aldığımız zaman.

“ALEVİ KADINLARIN SAHNESİ İŞGAL EDİLDİ”

Peki ne oldu da bu anlatı erkek bir anlatıya dönüştü? Alevi kadınlar neden sahneden çekildi?

CEREN ATAŞ: Esasında ‘Alevi kadınlar sahneden çekildi’ değil de ‘Alevi kadınların sahnesi işgal edildi’ desek daha doğru olur. Çünkü baktığımız zaman pir var, pir ana var, pir dede var, onun dışında kırklar meclisi öğretisi var ve burada 17 kadın var. Beraber ibadet etme şekli var. Kadınlar bütün Alevi tarihi boyunca hep mücadelenin içindeler. Ama bugün baktığımızda pir analar ortadan kaldırılıyor sadece dedelik ortaya atılıyor. Alevi ibadetleri tabi ki bir eşitlik sembolüdür ancak bugün kadın ve erkek karşı karşıya oturarak harem selamlık şekilde ibadet edebiliyorlar ve hatta bazı cemevlerinde ayrı kapılardan cem meydanına giriyorlar. Onun dışında kırklar meclisi anlatısında 17 kadın var bununla ilgili, bazı arkadaşların yorumları var, cinsiyetçi buluyorlar ama asla cinsiyetçi değil çünkü kırklar meclisinde 17 tane kadının olması bir eşitlik sembolüdür. Yani ‘burada kadın vardı’ deniyor. Cinsiyetçi diyebilmemiz için orada bir ötekileştirme olması gerekiyor. Halbuki orası bize başka bir makamdan el veriyor. Biz şu an hakikat kapısında değiliz ve dolayısıyla orada kadının ve erkeğin birliğini, eşitliğini görmemiz lazım. Bizim önce eşitliği elde edip sonra can olabilmemiz lazım. Başka türlü bu mücadeleyi sürdüremeyiz.

“ALEVİLİĞİ ERKEKLEŞTİRİYORLAR”

Bugün geldiğimiz noktada Alevi tarihini hep erkeklerin yazması, devletin diliyle bu tarihi yazmalarıyla, göçle kapalı toplum özelliğini yok ederek, cemevlerini bütün herkese açık hale getirerek Alevi özgün yaşayışını kaybetmiş bulunuyoruz. Bugün bir cemevinde ana posta oturtulmuyorsa, bu sadece bir koltuk savaşı değil kadınları ‘koruma altına alarak’ aslında Aleviliği erkekleştiriyorlar ve dışarıdan olan insanlara benzer bir tavır sergiliyorlar. Bugün cenaze erkanlarına gittiğiniz zaman kadınları her zaman arka tarafa, yan tarafa alıyorlar. Bunların hiçbiri Aleviliğin içinde olan şeyler değil ama Alevi kadınlar hep mücadelenin içinde vardı. Bir Zarife Hatun olsun bir Narin Gülçiçeği Ana olsun Alevi kadınlar hep vardı. Bugün Alevi kurumlarının hepsinde kadınlar bir saat grev yapsalar bütün kurumlar tökezler. Aslında sahneden hiçbir zaman çekilmediler. Sadece erkekler o alanları işgal ettiler, kendilerini meşrulaştırdılar. ‘Bizde kadın erkek eşit, biz canız. Bu yüzden burada ha bir erkek oturmuş ha bir kadın oturmuş fark etmiyor’ diyerek erkekleri oturttular. Dolayısıyla biz topluma baktığımız zaman bir kadının bir kurumda var olmaya çalıştığı noktada o kadına ya bir iftira atıldığını görüyoruz, ya o kadının oradan uzaklaştırıldığını, susturulduğunu görüyoruz. Ama tabi ki susmuyoruz da. Bugün bu röportajı yapıyorsak bu susmadığımızın bir sembolü.

Bir dede çok yanlış bir şey yapıyor olabilir Alevi toplumunda. Ama asla dedenin yanlışı söylenerek mesela düşkünlük makamına uğratılmıyor. İki eşle evlenen dedeye kimse bir şey demiyor ama kadınların kıyafetlerine kadar karışılıyor. Kadına başörtüsü taktırmak, ‘namus’ anlayışıyla toplumsal cinsiyet rolü yüklemek bunların hepsini erkekler yaptı. Biz kadınlar sahneyi onlara bırakmamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Çünkü Alevilik bizden bunu istiyor.

“ESKİDEN BİR ANA İLE BİR DEDENİN BERABER OTURMADIĞI CEM BAĞLANMAZMIŞ”

Bazı cemevlerinde kadınların ve erkeklerin harem selamlık bir şekilde ibadet ettiklerinden bahsettiniz. Bunun dışında ‘kadın posta oturur mu oturmaz mı ve cemevlerinde başörtüsü takma’ gibi tartışmalar var. Bunlarla ilgili neler söyleyeceksiniz?

CEREN ATAŞ: Kadın posta oturur mu oturmaz mı tartışmasını ortaya koyan insanlara önce şunu söylemek lazım: Aleviliğin neresindeler? Zaten çok uzun zamandır ritüel şöyledir posta bir ana ve bir dede oturur. Bu Türkmenlerde de böyledir, Kürtlerde de böyledir bütün Alevi süreklerinde iş böyledir. Dolayısıyla bir ana ile bir dedenin beraber oturmadığı cem zaten eskiden bağlanmazmış. Şimdi Alevi toplumu erkekleştiği için biz bugün sadece dedeleri görüyoruz, konuşturuyoruz. Tabi ki dedelerin varlığı kıymetli ama ne kadar dede varsa o kadar ana olması gerekiyor. Dolayısıyla kadın tabi ki posta oturur.

“KADIN MESELESİ ALEVİLİĞİN EN TEMEL MESELESİDİR”

Şunu da söylemek gerekiyor: Gülfer Akkaya’nın kitap adı gibi ‘yol kadın’dır. Biz analar diyoruz. Ana dediğimiz şey anne değil ‘yol kadındır’ kadından bahsediyoruz, cinsiyetçi bir şeyden, toplumsal bir rolden bahsetmiyoruz. Kadın meselesi Aleviliğin en temel meselesidir. Dolayısıyla siz eğer ‘bir kadın posta oturur mu oturmaz mı’ diye bir tartışmayı öne sürdüğünüz zaman Aleviliğin dışında bir tartışmayı ortaya koyuyor oluyorsunuz. Bu ‘İslam’ın içi-dışı’ gibi bir mesele değil, kadın meselesi çok noktadır. Kadın meselesini inkar ettiğiniz anda zaten Aleviliğin dışında bir yerden konuşuyor oluyorsunuz. Dolayısıyla ana posta oturur. Ana posta oturmadığı müddetçe yapılan bütün cemler zaten kısırdır. Kadın zakir posta oturtulur. Bugün birçok cemevinde kadın zakir posta oturtulmuyor farklı söylemler sebebiyle. Tabi ki anayı posta oturtmayan zakiri de posta oturtmaz. Çünkü sen anaya karşı geliyorsun bir pire karşı geliyorsun, dolayısıyla da zakiri de posta oturtmuyorsun. Ama bugün cemevlerine baktığınız zaman çok küçük olduğunu düşünüyoruz ama çok büyük meseleler var. Bugün cem ibadetinde kadınlara başörtüsü dağıtan cemevleri var. Başörtüsüz ceme sokmayan cemevleri var. Kadın ve erkeği ayrı oturtan cemevleri var. Ayrı kapılardan sokan cemevleri var. Şimdi biz kırklar meclisine nasıl bir gözle bakıyoruz. Kırklar meclisi öncelikle hem kadın erkek eşitliğini anlatan bir meclis hem de sonrasında cinsiyetsizliği ortaya koyan bir meclis. Yani ‘burada kadın erkek eşit ve sonra bunların hepsi de birdir’ diyor. Dolayısıyla siz bir cemevinde bir kadının başına başörtüsü takıyorsanız veya kadınları ve erkekleri karşı karşıya oturtuyor, onları ayrı kapılardan sokuyorsanız can olmuyorsunuz zaten. Dolayısıyla can olunmadığı bir yerde hangi cemden hangi Alevilikten bahsedeceğiz. Eşitliği sağlayamadığımız bir noktada kimse kimseyle can olamaz. Bu çok nettir. Önce eşitliği sağlayacağız. Bunu da kadın mücadelesiyle yapacağız. Sonrasında ancak can olabiliriz.

Ana deyince illa kadını anne olarak düşünüyorlar ama dede deyince torun sahibi bir erkek akla geliyor mu? Yok. Bu kavramlar öyle kavramlar değil. Ana dediğin aslında kadın dede değimiz esasında erkek. Bu kavramlar üzerinden de bu sefer anneliği kutsallaştıran söylemler ortaya çıkıyor. Halbuki hayır, kadın üzerinde durmamız gerekiyor. Bu tabirler toplumsal cinsiyet rollerini ortadan kaldıran tabirlerdir esasında. Pir de cinsiyetsiz bir kavram er de cinsiyetsiz bir kavram. Buradan baktığımızda ‘yol kadındır’ demek çok doğru ve yerinde bir nokta.

ALEVİ İNANCI KADININ ÜSTÜN OLDUĞU BİR İNANÇ SİSTEMİ”

Peki Alevi kurum ve örgütlerinde kadının olması neden önemli?

CEREN ATAŞ: Alevi inancı, felsefesi zaten kadının erkekle eşit olduğunu ve hatta benim yorumuma göre kadının daha da üstün ve ileride olduğunu söyleyen bir inanç sistemi. Dolayısıyla bu sistemin, felsefenin legal olan kurumunun tabi ki kadınlar tarafından temsil edilmesi gerekiyor. Kadının bir de burada görünmeyen bir emeği var. Cemevinden, medyasından, evinden, tarlasına kadar her alanda kadın mücadele ederken inancı süren, sürdüren, aktaran herkes Alevi olduğunu bir kadından öğreniyor. Kadın bu kadar mücadele verirken ve inancı bu noktaya getirmişken kadının kurumda temsil edilmemesi gibi bir durum söz konusu olamaz.

Bugün Aleviliği kurumlarda temsil ederken sadece inancı da aktarmıyoruz orada politik de bir zemin kuruyoruz, örgütlenme sağlıyoruz. Kadın örgütlenmenin en önemli noktalarından değil mi? Kadın iyi örgütleyen, iyi aktaran, mücadelenin her zaman başarılı olan kesimi olduğu için bugün AKP bile kadınlar sayesinde örgütlenerek ilerliyor. Alevi kurumlarında da bu ön plana çıkıyor ancak orada kadınların üstü örtülüyor. Kadınlar yapıyor en sonunda o iş bir erkeğe kalıyor. Bu yüzden bu temsil meselesinde kadınların mücadelesinin sürmesi gerektiğini savunuyoruz.

“BİZİM TEK ÇÖZÜMÜMÜZ KADIN MÜCADELESİ”

Peki Alevi kadınlarının özgün bir örgütlenme modelini yaratarak mücadele etmesi gerektiğine inanıyor musunuz? Nasıl bir model öneriniz var?

CEREN ATAŞ: Alevi kadınların özgün bir şekilde mücadele etmesi gerekiyor tabi ki. Örneğin biz 17+ Alevi kadınlar oluşumuyuz. Biz şimdiye kadar kendi politik duruşumuzla aynı olsun olmasın, bize ters olsun olmasın hiç önemli değil Alevi kadın meselesinde her kadının beyanına sahip çıktık. Çünkü bunu bir kadın söylemişti.

Örgütlenmede şöyle bir önerim olabilir: Kadınlar hangi kurumda olurlarsa olsunlar, o kurumlar birbirlerine karşı da olsalar kadın meselesinde diğer konuları bir tarafa bırakıp ortak bir noktada buluşmamız gerekiyor. Bağımsız olabilir, kurumsal olabilir hiç önemli değil. Bizim meselemiz kadın. Eğer kadın dayanışması yapmıyorsak, eğer feminist bir perspektifle olaylara yaklaşmıyorsak zaten örgütlenmede de ileri adım atamayız. Meselenin, sorunun adını koymamız lazım. Sorun ‘biz eşitiz’ artık bunu herkes söylüyor. En ataerkil erkek bile diyor ki ‘Alevilikte kadın erkek eşit’. Çünkü bunu inkar edemez. Burada mesele buyken sorunun da adını koymak lazım. Sorun erkeklik. Sadece bu. Net bir şekilde bunu göreceğiz. Alevilik erkekleştiriliyor, bizim sorunumuz bu. Çözüm için yapmamız gereken kadın mücadelesi. Kadın kadının elinden tutacak.

Gülfer Akkaya bir fikir ortaya attı ve bunun üzerine Alevi kadın çalışmaları yapıyor. Bunun arkasından kadınlar bu fikri benimsedi ve bu çok güzel bir şeydi. Mücadele büyüdü, arkasından kurumlar Alevi kadın meselesini konuşmaya başladılar. Arkadan gelen akademik çalışmalar oldu. Bu öyle benimsenip sahiplenildi ki şimdi yaptığımız röportaj bile bu büyüyen mücadelenin eseridir. Biz bunu benimsediğimiz gibi bütün kadınlar da birbirlerini benimsemeli ve bunu bu şekilde büyütmeliyiz. Bizim tek çözümümüz aslında kadın mücadelesi. Başka bir yolu yok.

KADIN MECLİSLERİ ÖNEMLİ, EŞBAŞKANLIK ŞART”

Alevi kadın meclisleri ve kurumlarda eş başkanlık tartışmaları var. Bu konularda neler söyleyeceksiniz?

CEREN ATAŞ: Alevi kadın meclisleri tabi ki çok önemli. Yapılan her çalışmayı çok önemsiyorum. Daha da iyiye gidecek. Kadınların bazen söylemlerine bakıyoruz aslında bizim yapmamız gereken kadınların bu meseleye sahip çıkarken daha teorik kısmına da bakmalarını sağlamak. Evet biz ‘kadın erkek eşitiz’ diyoruz ama Aleviliğin bütün metinlerini alıp bakmamız gerekiyor. Kırklar meclisi ne söylüyor, rıza şehri ne söylüyor, Ana Fatma meselesi nedir, Zarife Hatun ne yapmıştır tarihsel ve teorik olarak hepsine bakmamız gerekiyor. Konuşurken erkeklere pay vermeden cinsiyetçi politikaların hepsini yıkarak ortaya kendi gerçekliğimizi koymamız gerekiyor. Meclislerde de böyle. Kadınlar konuşurlarken gerçekten feminizmi benimsemeleri gerekiyor. Çünkü feminizm kadın ve erkek eşit diyor başka bir şey söylemiyor. Meseleyi kadıncıl bir bakış açısıyla bakarak ele aldığımız zaman bu meclisler daha da anlamlı olacak ve zaten olumlu da gidiyor.

Eş başkanlık olması şart olan bir şey. Yüzde 50 kadın kotası olması şart olan bir şey. Tüzükler yenilenmeli, bunların hepsi tekrar güncellenmeli ki ben çok olumlu görüyorum.

Ben saha çalışması yaptığım zamanlarda görmüştüm, kendilerini yeterli bulmayan kadınlar var. O kadar yetersiz erkekler o kadar büyük alanlar kaplıyor ki inanın yeterlisinizdir ve dolarız yani bunda bir problem yok. İnsan kendini geliştirir, yetiştirir. Biz kendimize o alanı açmalıyız ve bunu dayanışmayla yapmalıyız.

“KADINLAR CEMEVLERİNDE MUTFAKTAN ÇIKMAYA BAŞLADILAR”

Peki kadınları cemevlerinde, kurumlarda genellikle mutfakta görüyoruz. Kadınlar mutfaktan nasıl çıkarılabilir?

CEREN ATAŞ: Bence kadınlar cemevlerinde mutfaktan çıkmaya başladılar. Tabi ki mutfaktaki hizmet başka bir hizmet ancak o mutfak sadece kadınlara ait bir yer değil erkekler de orada hizmet etmeli. Ben kadınların mutfaktan çıktığını düşünüyorum. Özellikle son dönemde kadın konusunun konuşulması söylemsel olarak evet bir şeyler oturdu evet kadın erkek eşit, analar posta oturmalı, kadın zakirler çoğalmalı gibi fikirler yavaş yavaş gelişiyor. Çok uzun yıllardır kadınlar bir baskıyla bugünlere geldiler ve hep evlerine itildiler. Onların cesaretleri kırıldı. Bir anda ortaya çıkmalarını beklemek belki olmaz ama çıkıyorlar ve çok da güzel çıkıyorlar. Ben çok güzel bir gelecek görüyorum açıkçası kadınlardan çok umutluyum o açıdan.

“EMEĞİMİZİ, FİKRİMİZİ ERKEKLERİN SÖMÜRMESİNE İZİN VERMEYELİM”

Alevi kadınlara bir çağrınız var mı buradan? 

CEREN ATAŞ: Alevi kadınlara şöyle bir çağrım var. Kesinlikle öncelikle Aleviliğin teoriksel olarak içeriğine kadıncıl bir şekilde bakalım. Emeğimizi, fikrimizi hiçbir şekilde erkeklerin sömürmesine müsade etmeyelim ve hangi görüşten olursa olsun kadınlarla kadın meselesinde el ele tutuşalım. Şunu bilelim ki kadınlar yan yana geldiği zaman mücadele çok çok daha iyi bir yere gelecektir.

İlgili Haberler:
1-Menşure Doğan Ana: Kadın İtikadı Sürdürendir-VİDEO
2-‘Pratikte Erkekle Eşit Değiliz’-VİDEO
3-‘Kadın, Hem Yol’un Sonu Hem De Başıdır’-VİDEO
4-‘Erkekleri Yol’a Verdikleri İkrarı Tutmaya Davet Ediyorum’-VİDEO
5-‘Sıra Posta Oturmaya Gelince Kadının Yeri Yok; Kurumlar Erkek Egemen-VİDEO
6-‘Biz Alevi Kadınlar Eşitsizliği Kabul Etmiyoruz’-VİDEO
7-‘Alevi Kadının Kurtuluşu Aleviliğin Kurtuluşudur; Çünkü Yol Anadır’
8-‘Kurumlarda Canla Başla Çalışan Kadınlarımız Yönetimlerde Yok’-VİDEO
9-‘Kadının Bir Eli Beşik, Diğer Eli Dünyayı Sallar’-VİDEO
10-‘Alevi Kurumlarında Kadın Yoksa, Aleviliği Konuşmanın Da Ciddiyeti Yok’
11-‘Talip Kadınlar Da Ana’yı Aramaz Oldu’-11-VİDEO
12-‘Kadınlar Aktif Olup “Ben De Varım” Desinler’
13-‘Meydanda Gönül Birlemeye Gelenler Hep Kadınlar’-13 VİDEO
14-‘Karar Alıcıların Erkeklerden Oluşması Alevilik Için Büyük Tehlike’-VİDEO
15-‘Dedelerimiz Bencil Davranıyor; Anaları Ceme Çağırmalılar’-VİDEO
16-‘Alevi Kurumlarındaki Yapı Kadınları Çok Dışlıyor’-VİDEO
17-‘Alevi Kadınların Sahnesi Erkeklerce Işgal Edildi’-VİDEO

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak