PİRHA- Alevi Kültür Dernekleri’nin GYK üyeleri Canan Soykök, Serdar Altun, Yüksel Kapıkıran, Mehmet Şahin ve AKD Mersin Şube üyesi Abbas Tan, derneğin üst düzey yöneticilerini eleştirerek görevlerinden istifa ettiler. Derneğin Mersin Şubesi üyesi Tan, üyelikten de istifa etti. 5 AKD’li de yazdıkları istifa dilekçesinde dernekteki gidişatın iyi olmadığını belirterek, genel başkanı eleştirdiler.
Alevi Kültür Derneği’nin (AKD) GYK üyeleri Serdar Altun, Mehmet Şahin, Canan Soykök, Yüksel Kapıkıran ve AKD Mersin Şube üyesi Abbas Tan, 16 Mayıs’ta yazdıkları dilekçelerle dernekteki görevlerinden istifa ettiklerini açıkladılar. Tan, ayrıca dernek üyeliğinden de istifa ettiğini belirtti.
Bu arada istifa dilekçesi veren GYK üyeleri Ali Özveren ve Hasan Engin’in istifalarının kabul edilmediği öğrenildi.
ABBAS TAN: YÖNETİCİLERİN TAVIRLARINA GÖZ YUMULMASI VİCDANIMI YARALIYOR
Yazar Abbas Tan, Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şube üyesi ve Bilim Kurulu Başkanı Tan, derneğin Mersin Şubesi Yönetim Kurulu’na sunulmak üzere yazdığı dilekçede, “Son dönemlerde Alevi kurumlarında görev alan, özellikle Genel Merkez düzeyinde hizmet veren yöneticilerin büyük bir kısmının Alevilik diye bir kaygısının olmadığını gözlemledim. Amaç, yönetimlerde olmak, siyasilere şirin gözükmek, kariyer sahibi birisi olarak dolaşmak. Alevi kurumlarında görülen örgütlenme modeli tamamen yöneticilerin inisiyatiflerine bırakıldı. Ben ne dersem o olur mantığı ile tüzükler değiştirildi” ifadelerini kullandı.
Tan, “Eline, diline, beline ilkesine uymayan üst düzey yöneticilerin bu tavırlarına göz yumulması vicdanımı yaralamaktadır” dedi.
SERDAR ALTUN: DERNEK TEK ADAMLIKLA YÖNETİLMEYE ÇALIŞILIYOR
AKD GYK Üyesi Serdar Altun da, istifa dilekçesinde, “Genel Başkan Doğan Demir’in, GYK’dan alınan kararları yok sayması, tek adamlılıkla kurumu yönetmeye çalışması ve güç sarhoşluğu içinde her şeyi ben bilirim tavırlarından dolayı GYK üyeliğinde istifa ediyorum” ifadelerini kullandı.
MEHMET ŞAHİN: GYK ÜYELİĞİ KARTVİZİTİNİ ZENGİNLEŞTİRMEK İÇİN KULLANILIYOR
Mehmet Şahin de Basın ve Yayından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı, Genel Yönetim Kurulu Üyeliği, Proje Koordinatörlüğü ve SÜREK dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevlerinden istifa ettiğini açıkladı.
Şahin’in, Alevi Kültür Dernekleri Genel Yönetim Kurulu’na yazdığı dilekçede, “Alevi Kültür Dernekleri Yönetim Kurulu’nda görev alıp sorumluluklar üstlenen kıt kaynakları doğru kullanan, yeni kaynaklar üreten, şeffaf, hesap verebilir, hataları ve eksiklikleri ile yüzleşebilen, vizyon sahibi kişiler olmamız gerekirken geldiğimiz noktada benlikten vazgeçip biz olamadığımız için, üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmeyip GYK üyeliğini kartvizitini zenginleştirmek için kullanan, yarına dair proje üretemeyen günü kurtarmayı başarı sayan anlayışa ortak olmamak adına dernekteki görevlerimden istifa ediyorum” dedi.
Şahin ayrıca, 2017 yılında “Haydi Canlar Birlikte Öğrenelim, Uygulayalım, Çalışalım” ismiyle yaptığı proje kapsamında İçişleri Bakanlığı Bütçesi’nden sağlanan 92.594,00 TL’lik maddi desteğin dernek hesabına 1 Mart 2018’de yatırıldığını ancak bu hesaptan 30 Nisan 2018’de 50.304,93 TL’nın dernek yetkilileri tarafından çekildiğini öne sürdü.
Şahin bu nedenle de proje koordinatörlüğü görevinden istifa ettiğini kaydetti.
CANAN SOYKÖK: KURUMSALLIK SORUNUMUZ VAR
GYK Üyesi İzmir Bölge sorumlusu Canan Soykök de istifa ettiğini açıkladı. Soykök “Bizler iki yıldır bir cenaze erkânı ve dedeler kurulu konusunda somut hiçbir adım dahi atamazken, Kurumsallık sorunumuz varken. Genel Merkez olarak bir sürü borç ve maaşları dahi ödeyemezken. Anlayacağınız üzere kendi iç meselelerimize bile çözüm bulamazken GYK üyelerimizden herhangi birimiz ki ben de dahil, bırakın Büyük Millet Meclisinde Milletvekili olup derneğimize ve Milletimize yararlı iş yapmayı herhangi bir partide faydalı olabileceğine kim inanır?” ifadelerine yer vererek istifa gerekçelerini açıkladı.
İşte 6 AKD yöneticinin istifa gerekçeleri ve dilekçeleri:
ABBAS TAN:
“Şubenizin 2458 nolu üyesiyim.
Alevi hareketinin ülkemizde örgütlenmeye başladığı yıllardan (1992) bu yana Alevi örgütlülüğü içerisinde çeşitli görevlerde bulundum. Gerek siyasi ahlakım, gerekse Aile terbiyem ve Alevi öğretisi çerçevesinde hareket ederek hizmet vermeye çalıştım.
Bu süre zarfında zaman zaman eksiklerim ve yanlışlarım olmuştur.
Gördüğüm ya da uyarıldığım anda eksikleri ivedilikle tamamlamaya, yanlışlarımı düzeltmeye çalıştım. Aynı duyarlılığı kurumlarda hizmet veren gerek yöneticilerden gerekse inanç önderlerinden de bir Alevi olarak bekledim, bana yapılan uyarılar gibi ben de uyarılarda bulundum.
Geldiğimiz noktada gerek şubelerde, gerekse Genel Merkez düzeyinde hizmet veren yöneticilerin büyük bir kısmında bu duyarlılığı ne yazık ki göremedim.
Yaptığımız uyarılar gayet masumane ve Alevilik adına kazanımlar elde edilebilmesi için yapılan uyarılardı.Son dönemlerde Alevi kurumlarında görev alan, özellikle Genel Merkez düzeyinde hizmet veren yöneticilerin büyük bir kısmının Alevilik diye bir kaygısının olmadığını gözlemledim.
Amaç, yönetimlerde olmak, siyasilere şirin gözükmek, kariyer sahibi birisi olarak dolaşmak temel ilke olmaktan öteye girmediğini görmekteyim.
Alevi kurumlarında görülen örgütlenme modeli tamamen yöneticilerin inisiyatiflerine bırakıldı. Ben ne dersem o olur mantığı ile tüzükler değiştirildi.
“TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİYLE ANTİDEMOKRATİK UYGULAMA BAŞLATILDI”
Demokratik Alevi Hareketi olarak lanse ettiğimiz derneğimizin tüzüğünde yapılan değişiklikle antidemokratik uygulama başlatıldı. Bireysel seçilme hakkı üyelerin elinden alınarak çarşaf liste yerine Blok liste ile seçimlere gidilmesi esası getirildi.
Elbette genel kurulda üyelerin talebi üzerine Blok liste ile de seçim yapılabilir ancak böyle bir talep gelmediği vakit normal seçimler çarşaf liste tabir edilen usulde seçim yapılır iken sadece Alevi Kültür Dernekleri tüzüğüne böyle bir madde yerleştirildi. Bu da yetmedi, delege olmayanın seçilme hakkının olmadığı da tüzüğe eklendi. Her şeyi çok iyi bildiğini iddia eden ve uzun yıllar yönetimlerde bulunan ya da postta oturan AKD üyelerinden bu antidemokratik uygulamaya karşı çıkan neredeyse olmadı (çok az insan hariç). Sade ve duyarlı üyelerin tepkileri de bu değişikliğe güçleri yetmedi.
Alevi kurumlarına farklı düşüncelerle Alevi olmayan hatta Aleviliği yok etmeye çalışan düşünceden insanlar alınmaya başlandığı, bu da yetmiyormuş gibi Vakıf kurularak ve kurucular arasında bu tip insanlara yer verilirken ses çıkartanın kellesi alınır mantığı ile hareket edilmektedir.
İstifa tek taraflı bir müessesedir, isteyen her yönetici şartlar uymadığı takdirde kuruma yararlı olamayacağı ya da daha fazla kalır ise zarar vereceği düşüncesi ile istifa edebilir ve buna da saygı duyulur.
Ancak; beş (5) GYK üyesi (aynı ildeki şubelerin üyeleri) birden topluca istifa etmesine rağmen bu olağanüstü durum nedir? Şayet olağanüstü bir durum ise nasıl çözülür diye kimsede bir kaygının olmadığını gözlemledim. Belli insanlar biraraya gelmişlerse de sorun en azından Danışma kurulu ya da Delegeler düzeyinde bilgilendirilip tartışılmadı.
“ÖRGÜTLÜ ALEVİ HAREKETİ BİTME NOKTASINA GELDİ”
Günümüzde Örgütlü Alevi Hareketi bitme noktasına gelmiştir.
Halk tabiri ile “Dibe vurmuş” bir örgütlülük bu anlayışla ne Aleviliğe ne de Alevilere katkı sunabilir. Tam tersine geçmişten günümüze Devlet yöneticilerinin yapamadıklarını, siyasilerin ayak oyunları ile yapamadıkları asimilasyonu kurumlarımız kendi elleri ile yapmaktadırlar (istisnalar hariç).
Cemevlerinde yapılan ritüellerde (cem ve Hakka yürüme erkanlarında salavat getirerek, kuranı Türkçe okuyarak).
Şu an ABF, AKD’nin şubelerinin bir kısmı ve diğer Alevi kurumlarının büyük bir bölümü aynı noktada durmaktadır.
Eline, diline, beline ilkesine uymayan üst düzey yöneticilerin bu tavırlarına göz yumulması vicdanımı yaralamaktadır.
Sorumluluk bilinci ile hareket ettiğini iddia eden yöneticilerin yaşanan bu olumsuzluklar karşısında duyarsızlıklarının hesabını bir gün mutlaka vicdanlarına vereceklerine olan inancımla, kendini bilmezlerin zorlaması ile değil özgür irademle, Alevi adabından, inancımdan, onurumdan ödün vermemek için, Bilim Kurulu Başkanlığı’ndan ve Dernek üyeliğinden istifa ediyorum. Hızır herkesin yardımcısı olsun.”
SERDAR ALTUN:
“Sevgili GYK üyesi arkadaşlarım
Genel Başkan Doğan Demir’in, GYK’dan alınan kararları yok sayması, tek adamlılıkla kurumu yönetmeye çalışması ve güç sarhoşluğu içinde her şeyi ben bilirim tavırlarından dolayı GYK üyeliğinde istifa ediyorum.
Yol cümleden uludur. Herkes hakkını helal etsin.
Saygılarımla.
MEHMET ŞAHİN:
“Yaşadığımız coğrafyada yıllardır Aleviler üzerinde yapılan baskı ve ötekileştirmelere karşı 25 yıldır mücadele eden Demokratik Alevi Hareketi örgütlülüğü içinde üzerime düşeni elimden geldiği kadarıyla her zaman yapma gayreti içinde oldum.
Son olarak 12 Kasım 2016 tarihinde Genel Yönetim Kurulu’na seçildiğim ve bugüne kadar değişik zamanlarda değişik birimlerde görev almaktan onur duyduğum Alevi Kültür Dernekleri Yönetim Kurulu’nda görev alıp sorumluluklar üstlenen kıt kaynakları doğru kullanan, yeni kaynaklar üreten, şeffaf, hesap verebilir, hataları ve eksiklikleri ile yüzleşebilen, vizyon sahibi kişiler olmamız gerekirken geldiğimiz noktada benlikten vazgeçip biz olamadığımız için, üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmeyip GYK üyeliğini kartvizitini zenginleştirmek için kullanan, yarına dair proje üretemeyen günü kurtarmayı başarı sayan, kolektif çalışma anlayışını benimsemeyen “yapılan işin değil edilen lafın” daha önemsendiği ve işin parmak hesabına bırakıldığı, kurumsal anlamda kötüye gidişi durdurmak, ilkesiz davranışlara daha fazla ortak olmamak adına “Yola yoldaş ile gidilir” diyerek üstlendiğim başta Basın ve Yayından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı, Genel Yönetim Kurulu üyeliği, Proje Koordinatörlüğü ve SÜREK dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevlerimden ‘Ya yol açacaksın, ya da yoldan çekileceksin’ düsturuyla yoldan çekilerek istifa ediyorum.
Bilginize sunar, herkese gidebildiği yolda sağlık ve başarılar dilerim.”
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BÜTÇESİ’NDEN 92 BİN 594,00 TL’LİK YARDIM
Mehmet Şahin, ayrıca Proje Koordinatörlüğü görevinden neden istifa ettiğini de yine AKD GYK’sına gönderdiği dilekçede belirtti:
“Derneğimizin genel merkez ve şubelerimizde karşılaşılan ekonomik sorunlara çare bulmak, kaynak yaratmak üyelerimizin eğitim ve iş olanaklarını artırmak amacıyla projeler yapmanın önemine binaen 2017 yılında “Haydi Canlar Birlikte Öğrenelim, Uygulayalım, Çalışalım” ismiyle yaptığım proje, Dernekler Daire Başkanlığınca desteklenerek 15 Aralık 2017 tarihinde uygulamaya girmiştir.
“50 BİN 304 TL PROJE AMACI DIŞINDA KULLANILMIŞTIR”
Projeye derneğimizin katkısı yanında İçişleri Bakanlığı Bütçesi’nden sağlanan 92.594,00 TL’lik maddi destek derneğimiz hesabına 01.03.2018 tarihinde yatırılmıştır. Projemizin uygulama sürecinde yapılması gereken sözleşme, protokol ve tanıtım, görünürlük faaliyetleri hiçbir bedel ödenmeksizin gerçekleştirilmiş olup, proje için gerekli makine ve ekipmanların alımı sürecine geçildiğinde derneğimiz proje hesabından 30.04.2018 tarihi itibariyle 50.304,93 TL para derneğimiz yetkilileri tarafından çekilmiş ve uyarılarıma rağmen üstlendiğim proje koordinatörlüğü bilgisi dışında, proje amaçları ve giderleri dışında harcanmıştır.
Bugüne kadar bildirilen çalışma programının gerektirdiği harcamalar ve faaliyetler yapılamadığından, derneğimiz proje hesabında kalan 42.289,07 TL ile projenin yürütülmesi şartları ortadan kalktığından dolayı ücretsiz olarak üstlenmiş olduğum Proje Koordinatörlüğü görevinden istifa ediyorum.
Bilginize sunarım.
GYK ÜYESİ İZMİR BÖLGE SORUMLUSU CANAN SOYKöK:
“Sayın Başkanım ve GYK üyelerim,
02.04.2016 ‘de önce Genel Sekreterlik ardından da İzmir Bölge Sorumluluğu makamına getirildim,
Şahsım adına rahatsız olduğum birkaç konu var ki bunları arz etmek isterim. Bizler iki yıldır bir cenaze erkânı ve dedeler kurulu konusunda somut hiçbir adım dahi atamazken, Kurumsallık sorunumuz varken. Genel Merkez olarak bir sürü borç ve maaşları dahi ödeyemezken. Anlayacağınız üzere kendi iç meselelerimize bile çözüm bulamazken GYK üyelerimizden herhangi birimiz ki ben de dahil, bırakın Büyük Millet Meclisinde Milletvekili olup derneğimize ve Milletimize yararlı iş yapmayı herhangi bir partide faydalı olabileceğine kim inanır? Çünkü herkes bilir ki ‘iş kişinin aynasıdır’. Milletvekilli seçildiğinde kendi değerlerimizle beraber derneğimiz de yıpratmaktan başka hiçbir işe yaramaz ki yaramadı da. Son dönemlerde de buna bir zati şahit oldum.
İki yıldır çok yetersiz iş yapıldığı kanaatindeyim. Bırakın iş yapmayı işler için bile bu kadar tartışmadık. Şahsen CHP’yi Alevi camiasında savunmak zorunda kalacağımı da asla düşünmezdim. Lakin eleştiriler gösterdi ki gerçekler dahi görmezden gelen arkadaşlarımız var. Geçen dönem CHP’nin 134 Milletvekilinin tam 36 tanesi Alevi kökenliydi. İstanbul da bulunan 186 delegenin 90’nı da Alevi kökenli mesela. Veriler bize şunu gösteriyor CHP çalışmadıysa Aleviler de çalışmadı. Hâl böyleyken ne diye kızıp küfreder arkadaşlarımız ve ne diye böyle bir ortama bu dernek çekilir anlamıyorum.
Genel Merkez Parti işleri için dolup taşarken dernek sorunları ve faaliyetler için bir araya gelememek de ayrı bir tartışma konusu edilmeli. İsterdim ki bizler Başkanlarımızın destekleriyle, gençlerimiz ve kadınlarımızla her yıl aynı tarihte 101 şubemizle eşgüdümlü olarak alevi olmayanlara dahi bir kermes organizasyonuyla maddi sıkıntılarımızı giderelim görgü cemi yaparak inancımızı yayıp icra edelim. Ama başta ben bunu bile başaramadım, Böylece kitleler bizim birbirimize bağlılığımızı görüp saygı duysun istemiştim.
İnancımızla alakalı etkinliklerimizi eşgüdümlü icra edebilseydik insanlar bizim parası ve gücü olan büyük ve güçlü bir dernek olduğumuzu görürlerdi ve tüm partiler Genel Merkezimizden icazet almadan Milletvekilli listesini açıklamaktan çekinir hale gelirlerdi. Bunlar olmadan ben imzamla ve ya varlığımla hiç kimsenin Milletvekilliği hayalinin bir parçası ve aracı olmam. Bunun için bu görevlere gelmedim, Bu sözlerim birilerini yerden yere vurmak değil. Bu sözlerim derneğimizin vizyon değiştirmesi gerektiğini vurgulamak ve gelecek arkadaşlara yön vermek içindir. İki yıllık çalışma dönemimde sizlere ve derneğime istediğim verimi veremediğim için özür dileyip çalışmak için sıra bekleyen arkadaşlarıma yol açmak istediğim için istifa ediyorum.
Başta Başkanıma beni bu değerli makama getirdiği için teşekkürlerimi bir borç bilir onu yeterince çalışmalarımla destekleyemediğim için özür dilerim sonra da siz değerli çalışma arkadaşlarıma hoşgörüleriniz için ayriyeten teşekkür eder ve istifa ettiğimi böylelikle duyurup arz ediyorum.
Saygılarıma/26.05.2018”
AKD Genel Sekreteri ve Ankara Keçiören şubesi üyesi olan Canan Soykök.
Yüksel Kapıkıran:
Alevi Kültür Dernekleri GYK yedek listeden gelen Yüksel Kapıkıran aynı zamanda AKD Mersin şubesi üyesi. Kapıkıran’ın da katıldığı ilk GYK toplantısından çıktıktan sonra istifa ettiği kaydedildi. Kapıkıran’ın istifa dilekçesi elimize ulaşmadığı için yayınlayamıyoruz.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.