CHP Emek Büroları’nın düzenlediği Taşeron İşçilik Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgede, kadronun emekçilerin hakkı olduğunun altı çizildi, taşeron işçilerin derhal kadroya geçirilmesi gerektiği belirtildi.
CHP Emek Büroları dün Ankara’da Taşeron İşçilik Çalıştayı düzenledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı Çalıştay’a DİSK, TÜRK-İŞ, Hak-İş Konfederasyonlarının yanı Akademisyenler, taşeron işçi dernekleri, işçiler, uzmanlar ve gazeteciler de katıldı.
Yapılan konuşmalarda taşerona kadro sorunun seçim malzemesi haline getirilmeden bu yılın sonuna kadar çözülmesi istendi. Çalıştayın açılış konuşmasını Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba yaptı.
Türkiye’nin yıllardır kanayan yarası haline gelen taşeron işçiliği konuşmak için bir araya geldiklerini belirten Ağbaba, hükümetin taşeron sorununu kapalı kapılar ardında değil, emekçilerle bir arada çözmesi gerektiğini vurguladı.
TAŞERON İŞÇİLERİN İŞ GÜVENCESİ YOK
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, CHP Emek Büroları tarafından Ankara’da düzenlenen Taşeron İşçilik Çalıştayı’na katıldı.
Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada taşeron işçilerin sözleşmesini üç yıl olarak düzenlenmesi şeklinde yazıların kamu kurumlarına gittiğini söyledi. Söz konusu yazı hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, “Bir konuya dikkat çekmek isterim; kadro vereceğiz diyorlar bugün çok sayıda kamu kuruluşlarından yazılar gidiyor; ‘Taşeron sözleşmelerini 3 yıl yapacaksınız’ diye. Merak ediyorum, kadroyu yılbaşına kadar verecekseniz bu yazıları niye yazıyorsunuz? Bizi asla kandıramazlar taşeron işçileri kadro alıncaya kadar mücadelesini vereceğiz. 10’larca yıldır kanayan bir yaradır. Taşeron işçisi 21. yüzyılın kölesi değil, taşeron işçisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurlu bir bireyi olmak durumunda ikinci sınıf vatandaş değil, birinci sınıf vatandaşı olmak zorundadır” dedi.
“21. YÜZYILIN EMEK KÖLELERİDİR”
Kılıçdaroğlu, taşeron işçilerinin sorunlarına ilişkin ise şunları söyledi:
“Taşeron işçilik, 21. yüzyılın ayıbıydı. Köle ticareti, emek ticaretiydi. Buna karşı çıkmamız gerekiyordu. Anayasamızda hükümler var, sendikalaşma, örgütlenme, işçinin haklarının korunması var. Bir de bunların dışında özel bir alan var. İşçinin emeğinin sömürüldüğü, hiçbir hakkının olmadığı bir süreç var. 2002 yılında bize verilen bildiğimiz rakamlar 387 bin taşeron işçisi varken bugün bu sayı 2 milyonu aşmış durumda. Kimse rakamı bilmiyor. Bunlar 21. yüzyılın emek köleleridir. İş güvenceleri yok.”
“ASGARİ ÜCRET EN AZ 2 BİN LİRA OLMALI”
“Asgari ücretin en az 2 bin lira olması gerekiyor” diyen CHP Lideri, şöyle devam etti:
“Bir ay devletin başbakanına, cumhurbaşkanına, müsteşarına versinler bin 400 lira ile bir ay geçinsin. Net 2 bin lira olmalı asgari ücret. Buna da itiraz edecekler; ‘Memleketi mi batıracaksınız?’ diyecekler.”
“TAŞERON YASAKLANMALI, İŞÇİYE HAKSIZLIK”
Çalıştay’da konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise taşeron işçilerinin siyasi malzeme olmaması gerektiğini vurgulayarak, “Taşeron çalışma düzeni çalışma hayatının yıllarca kanayan bir yarasıdır. Özellikle kamuda tam bir kangrene dönüşmüştür. Taşeron çalışma düzeni, kamuya yüktür, işçiye de haksızlıktır. Bu sistem, asalak bir sistemdir. Bu asalak taşeron sistemine bir an önce son verilmeli. DİSK olarak diyoruz ki kesinlikle bu ülkede taşeron yasaklanmalıdır” dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise, bu yılın sonuna kadar taşeron sorunun çözülmesini temenni ettiklerini belirtti.
Bu arada çalıştayın ardından yayımlanan sonuç bildirgesinde, kadronun emekçilerin hakkı olduğu vurgulandı ve kamuda çalışan taşeron işçilerin derhal kadroya geçirilmesi gerektiği ifade edildi.
Sonuç bildirgesinde öne çıkan başlıklar şöyle:
1-Taşeron işçilik sistemi, 21. yüzyılın modern kölelik düzeni anlamına gelmektedir. Bu sistem ile işçilerin emeği, ucuz ve güvencesiz şekilde sömürüye açık hale getirilmektedir.
2- Taşeron işçilik sistemi, iş cinayetlerini artırmaktadır. Kâr hırsı, işçilerin hayatının önüne geçmekte ve işçilerin en temel hakkı olan yaşam hakkı göz ardı edilmektedir.
3 -Taşeron işçiler, kadrolu işçilerin yararlandığı sosyal haklardan yeterince yararlanamamaktadır. Kadrolu çalışanlara verilen yakıt, ulaşım, aile ve çocuk, yemek gibi sosyal hakların tamamı taşeron işçisine verilmemektedir.
4- Kamuda çalışan taşeron işçiler yıllardır kadro vaadi ile oyalanmakta ve adım atılmamaktadır Taşeron işçiler, kamuda işçi olarak kadrolu istihdam edilmelidir. Kadro hukuken kazanılmış hakları ile birlikte değerlendirilmeli, kadroya geçişte tüm kazanılmış haklar korunmalıdır.
5- Devlet, ucuz işgücü ve güvencesiz çalışma rejimini sürdüren değil, bunu önleyen olmalıdır. Kamu hizmeti, piyasa işleyişine terk edilemez. Kâr hırsı kamu hizmetinin önünde engeldir.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.