PİRHA- Dersim’de askeri operasyonlarda onlarca ormanlık alan yanmıştı. Yaşanan yangında ormanların yanı sıra kutsal mekanların, mezarlıkların ve mezraların bulunduğu alanların keyfi olarak yakıldığını söyleyen HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, Dersim halkının yaşam alanlarını daraltan ve tekrar halkı zorla yerinden etme politikalarıyla karşı karşıya bırakan tüm bu uygulamaların araştırılması ve son bulması amacıyla Meclis Araştırması istedi.
HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, Dersim’de yaşanan orman yangınlarına ilişkin Meclis Araştırılması açılması gerektiğini kaydetti. Önlü, 7 Haziran seçimlerinin yok sayılmasının ardından, özel güvenlik bölgeleri, köylerin ve mezraların terk edilmesi ile ‘güvenlik’ amaçlı yapılan HES ve baraj projelerine hız verildiğini söyleyerek, 1990’lı yılları aşan uygulamaların devreye koyulduğunu ifade etti.
Önlü, “Dersim özelinde ise, 1937-38’de bilinçli, planlı, programlı olarak hayata geçirilen katliam, bugün ise daha sinsi politikalarla ‘güvenlik’ amaçlı yapılan ve yapılması planlanan baraj ve HES projeleriyle, Orman yangınlarıyla, madencilik ruhsatları verilerek, özel güvenlik bölgeleri ilan edilerek, ekolojik tahribat yaratarak, halkın doğal yaşam alanları ve ekonomik faaliyetleri ellerinden alınarak, aslında 37- 38 katliamında tam olarak yapılamayan, yapılmak istenmektedir. Yani Dersim’i ‘insansızlaştırmak’ ‘çıban’ başından kurtulmak” dedi.
“YANGINA ‘GÜVENLİK’ BAHANE EDİLEREK MÜDAHALE EDİLMEDİ”
“Günlerce Dersim bölgesinde çıkan yangınlara ‘güvenlik’ iddiası ile müdahale edilmezken, halkın kendi imkanları ile söndürme çalışmaları da engellendi” diyen Önlü şunları kaydetti:
“‘Güvenlik’ adı altında, kolluk kuvvetlerinin açtığı ateş ve kobra tipi helikopterlerin bombardımanı sonucu, halkımızın kutsal mekanları, mezarlıkları, mezraların bulunduğu ormanlık alanlar keyfi olarak yakılmaktadır. Orman yangınlarının çıkarıldığı birkaç bölge hariç, diğer alanlarda yangına müdahale etmek isteyen bölge halkına kolluk kuvvetleri izin vermemiş, bazı bölgelerde ise yangına müdahale etmek isteyen halka kolluk kuvvetleri tarafından taciz ateşi açılmıştır. Dersim halkı bu uygulamalarla tekrar zorla yerlerinden edinme politikalarıyla karşı karşıya gelmiş, Yaban hayat ciddi şekilde etkilenmiş ve binlerce hektarlık alan kül olmuştur.”
Türkiye Cumhuriyeti devletinin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri ihlal edip suç işlediğini söyleyen Önlü, yaşananlara ilişkin meclis araştırması istedi.
“ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER İHLAL EDİLDİ”
Önlü sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anayasanın 169. maddesine göre, devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
Yine Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Roma Statüsü’nde ‘…geniş çapta, uzun vadeli ve ağır bir biçimde doğal çevreye zarar vereceğinin bilincinde olarak saldırı başlatılması; ağır uluslararası bir suç olarak tanımlanmaktadır.
İktidar, Dersim’e yönelik tüm bu uygulamalarla, Anayasada güvence altına alınmış olan vatandaşın barınma ve çevre hakkını elinden alırken, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri ihlal etmekte, suç işlemektedir.
Dersim’de çıkartılan orman yangınları ile bölge halkının yaşam alanlarını elinden alan, mezarlıklarının ve kutsal mekânlarının tahrip edilmesine yol açan bu uygulamaları devreye koyanların ve sorunluların yargı önüne çıkarılması, yaşanan mağduriyetler, ortaya çıkan ekolojik tahribatlar ve yıkımla yüzleşilmesi için Meclis Araştırılması açılması tarihi sorumluluktur.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.