Alevi Haber Ajansi

’22 yıldır gelmeyen adalet için Hayır’-VİDEO

PİRHA-Cumartesi Anneleri eyleminin 629. haftasında kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları yarın yapılacak olan referandumda neden hayır demek gerektiğini anlattılar.

Cumartesi Anneleri eyleminin 629. haftası Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirildi. Eylemde kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları referandumda neden hayır denmesi gerektiğini kendi cephelerinden anlattılar. Eylemde açılan “Failler belli kayıplar nerede?” pankartının üzerine karanfillerden “HAYIR” yazılarak yanına barışı temsilen beyaz tülbentler konuldu. Eyleme kayıp yakınlarının yanı sıra birçok insan hakkı savunucusu destek verdi.

“BEYAZ TOROSLA GÖTÜRÜLDÜ”

Açılış konuşmasında Yüksekovalı Kadir Kerimoğlu’nun gözaltında kaybedilişinin 22. yıl dönümü olduğu söylendi. Kadir Kerimoğlu bir beyaz torosa bindirilerek gözaltına alındığı ve daha sonra akıbeti hakkında hiçbir bilgi alınanamadığı, ailesinin tüm hukuki girişimlerinin sonuçsuz kaldığı bir kez daha hatırlatıldı. Kadir Kerimoğlu’nun davası da birçok dava gibi AİHM’de bekliyor.

“BİZİ UNUTTULAR”

İlk olarak söz alan Hanım Tosun 22 senedir burada oturduklarını ve iktidarın seslerini duymadığını belirterek “Referandum için hazırladıkları taslakta bizi unuttular. Bunun için hayır diyoruz. Siz bizi kabul edinceye kadar biz de sizi ve anayasanızı kabul etmiyoruz” dedi.

“DİKTA REJİMİ ANAYASAL GÜVENCEYE ALINMAK İSTENİYOR”

İnsan hakları savunucusu olan İkbal Eren yaşamının büyük bir bölümünün sivil ve askeri darbelerle geçtiğine dikkat çekti. Eren referandum dayatmasıyla dikta rejiminin anayasal güvence altın alınmak istendiğini vurgulayarak “Bunun kabul edilemez olduğunu belirtmek için yarın hepimiz sandığa gidip hayır diyeceğiz” şeklinde konuştu.

“HERKES İÇİN HAYIR”

Kayıp yakınlarında Hanife Yıldız “22 yıl önce burada herkes için adalet diyorduk. Bizi dövdüler, copladılar, gözaltına aldılar” diyerek hukukun ve adaletin herkes için gerektiğini ifade etti. Yıldız “Buraya 22 yıldır gelmeyen adalet için hayır diyoruz, öldürülen kadınlar için, çocuklar için, herkes için hayır diyoruz. Anayasayı mı kurtaracağız biz canların yaşam haklarını mı? İnsanların yaşam hakları için hayır diyoruz” dedi.

“SUÇLULARI KORUYAN ZİHNİYETE HAYIR”

Kayıp yakınlarında olan Ali Ocak 22 yıldır adalet arayışlarına hukuk çerçevesinde devam ettiklerini belirterek “Bu topraklarda yaşayan insanları ötekileştiren, yok sayan zihniyete hayır diyorum. Suçluları koruyan zihniyete hayır diyorum” diye ifade etti.

“ORADA MARANGOZ HATASI OLARAK OTURMUYORSUN”

“Hükumetler kuruldu, hükumetler düştü. Bizim taleplerimiz değişmedi” diyen Mikail Kırbayır mevcut anayasanın matah bir anayasa olmadığını ekledi. “Köprüler yapabilirsin. Elektriğini, suyunu getirebilirsin. Yapacaksın. Bu senin görevin. Orada marangoz hatası olarak oturmuyorsun” diye seslenen Kırbayır, bu yapılanların insanlara minnet olamayacağının altını çizdi. Kırbayır konuşmasına şöyle devam etti: İnsan hak ve çıkarları için hayır diyoruz, Evet şerri getireceği için hayır diyoruz. Ey halkım! Bu son şansın.
Sen mi yöneteceksin, bir kişi mi yönetecek. Biz hayır diyoruz.

“TÜM TOPLUMUN SAHİPLENDİĞİ BİR METİN DEĞİL”

Haftanın basın açıklamasını cumartesi insanlarında Rezzan Karaman okudu. Karaman referandumda sunulan anayasa değişikliğinin hak ve hakikat mücadelesi yürütenleri yakından ilgilendirdiğini belirterek “Bizler, gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetlerini öğrenmek istiyoruz. Bizler, gözaltında kaybetme suçunun tüm aktörlerinden hesap sorulması hakkımızın anayasal güvence altına alınmasını talep ediyoruz” diye ifade etti.

Yarın oylanacak olan anayasa teklifinin hazırlanış yöntemi ve içeriği bakımından tüm toplumun sahiplendiği bir metin olmadığını vurgulayan Karaman “Bu teklif Türkiye’nin temel sorunlarının çözümüne, toplumsal barışa, hukukun üstünlüğüne ve kuvvetler ayrılığının sağlanmasına yönelik düzenlemeler içermiyor. Aksine, Türkiye’nin demokratikleşme ve hukuk devleti olma imkanlarını ortadan kaldıracak düzenlemeler içeriyor. Bu anayasa teklifi denge ve denetim mekanizmalarını işlevsizleştirirken, tek kişiye devletin tümüne hükmetme gücü veriyor” şeklinde konuştu.

“ESAS İŞLEVİ TOPLUMU ÖZGÜRLEŞTİRMEK”

Anayasanın esas işlevinin toplumu özgürleştirmek olduğunun altını çizen Karaman devlet otoritesini hukuk kurallarıyla sınırlamayan ve yurttaşları hukukun üstünlüğü ile güvence altına almayan metinlerin anayasa sayılmadığını ifade etti. İktidarın anayasa teorisine göre anayasa sayılmayan bu teklifi onaylatmak istediğini vurgulayan Karaman sözlerini şöyle sürdürdü. “Biz de diyoruz ki: Gücü bir kişide toplayarak iktidarı kişiselleştirecek, keyfileştirecek, yozlaştıracak ve demokratik değerlerden uzaklaştıracak bu anayasa teklifine ‘Hayır’ demek yurttaşlık görevidir. Demokrasinin, hukukun, adaletin ve barışın önüne barikat kurmayı hedefleyen bu anayasa teklifine ‘Hayır’ demek insanlık görevidir. Kayıplarımız için, adalet için, hakikat için ve insanlık onuru için ‘Hayır.”

(HABER MERKEZİ)

Haberin Videosu

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak