PİRHA- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü vesilesiyle Berlin Cemevinde düzenlenen panelde Almanya, Türkiye ve dünyada kadına yönelik şiddete ve buna karşı mücadeleye dair başlıklar tartışıldı.
Berlin Cemevi Kadınlar Kurulu tarafından organize edilen panel Cemevi ana salonunda gerçekleşti. Etkinliğe çok sayıda dernek temsilcileri ve üye kadınlar katıldı.
Katledilen kadınlar ile kadın mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan panel Müzisyen Pınar Yeşilbaş’ın deyişleriyle devam etti.
Ardından Kadınlar Kurulu adına selamlama konuşmasını kurul genel sekreteri Devrim Turan Özdemir yaptı. Kadınlara yönelik şiddete dikkat çeken Özdemir Alevi Kadınlar olarak şiddet ve sömürüye karşı mücadeleye her zaman devam edeceklerini vurguladı. Özdemir’in konuşmasının ardından panel bölümüne geçildi. Moderatörlüğünü Berlin Cemevi Yönetim Kurulu üyesi Nazire Karaman’ın yaptığı panele konuşmacı olarak; Yeşiller Partisinden Berlin Eyalet Parlamentosu Başkan Yardımcısı Kadın Politikaları ve Eşitlik Sözcüsü Dr. Bahar Haghanipour, Uluslararası Hukukçu Rojda Arslan ve Alman Sol Parti Eyalet YK üyesi Pilar Caballero Alvarez katıldı.
İlk sözü alan Dr. Bahar Haghanipour, Almanya’da Kadına yönelik şiddete yönelik hazırlanan raporlamalardan yola çıkarak kadına yönelik şiddeti engelleme konusunda olumlu yönde ciddi değişimler yaşanmadığına dair açıklamalarda bulundu.
Haghanipour’un ardından söz alan Hukukçu Rojda Aslan ise savaş ve göç alanlarında kadınların yaşadığı şiddete dair açıklamalar yaptı. Savaşlarda erkeklerin çoğu zaman “potansiyel savaşçı” olarak hedef alınarak öldürülürken, kadınların ise sistematik biçimde tecavüz, cinsel kölelik, zorla evlendirilme ve zorla hamile bırakılma gibi toplumsal cinsiyete dayalı suçlara maruz bırakıldığını” dile getiren Arslan; “Bu şiddet savaşın bir yan ürünü değil, ataerkil yapılara dayanan planlı ve stratejik bir savaş yöntemidir” dedi. Arslan ayrıca göç eden ve Almanya’ya gelen Kadınların barınma merkezlerinde yaşadığı şiddet çeşitlerinin göz önünde bulundurulmağı için pek çok kadın, faillerle aynı konaklama birimlerinde kalmak zorunda bırakılmakta ve bağımsız bir konuta erişimlerinin yılları aldığına ifade etti.
Arslan’ın ardından söz alan Pilar Caballero Alvarez de Kadına yönelik şiddete karşı 30’u aşkın ülkenin taraf olduğu ‘İstanbul sözleşmesi’ üzerinden konuya dikkat çekti. Türkiye’nin bu sözleşmeden çekildiğini ve kadına yönelik şiddetin ciddi şekilde devam ettiğini vurgulayan Alvarez Almanya’nın bu sözleşmeye taraf olduğunu ama sözleşme yükümlülüklerin tamamen yerine getirilmediğini, bunun yerine getirilmesi için mücadeleye devam edildiğini fakat çeşitli engellemelerle de karşılaştıklarını ifade etti.
Yapılan konuşmaların ardından panel soru-cevap ile son buldu.
Ulaş Yunus TOSUN/ALMANYA
Yoruma kapalı.