PİRHA-TBMM Komisyonu üyeleri, Demokratik Gelişim Enstitüsü’nün (DPI) davetiyle Dublin’de düzenlenen toplantıda Kuzey İrlanda, Filipinler ve Sudan barış süreçlerinin aktörleriyle bir araya geldi. DEM Parti Milletvekili Celal Fırat, görüşmelerin ardından “Bu coğrafyada acı tek taraflı değil. Derdimize merhem olmanın yolu, birbirimizi anlamaktan ve kirli dili terk etmekten geçiyor” dedi.
Demokratik Gelişim Enstitüsü’nün (DPI) Dublin’de düzenlediği toplantıya Türkiye’den katılan TBMM Komisyonu üyeleri, farklı ülkelerdeki barış deneyimlerini yerinde inceledi. DEM Parti Milletvekili Celal Fırat, Kuzey İrlanda, Filipinler ve Sudan süreçlerinin kilit aktörleriyle yapılan görüşmelerin “cesur adımların, doğru dilin ve empati kurmanın” önemini bir kez daha gösterdiğini belirtti. Fırat, “Dil meselesi çok değerli, bu ülkenin en temel barış eşiğidir. Komisyon cesur kararlar almalı ve toplumsal rızayı esas almalıdır” dedi. PİRHA’ya konuşan Celal Fırat sorularımızı yanıtladı.
“DUBLİNDE ÇOK ANLAMLI VE VERİMLİ BİR ATMORFER VARDI”
– TBMM Komisyonundan bir heyet olarak, Demokratik Gelişim Enstitüsü’nün (DPI) Dublin’de düzenlediği toplantıda Kuzey İrlanda, Filipinler ve Sudan barış süreçlerinin kilit aktörleriyle bir araya geldiniz. Nasıl bir atmosferdi?
Celal Fırat- Evet, Demokratik Gelişim Enstitüsü’nün (DPI) Dublin davet edildik. 2 günlük bir çalışmaydı. Bir gün tam gündü. Diğer günde Dublin’deki özellikle oradaki muhataplarıyla görüşme fırsatımız oldu. O dönemin Adalet Bakanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı, aynı şekilde barış sürecinde referans olan şahıslar, kişilerle görüşme gerçekleştirildi. Bizim açımızdan çok anlamlı ve verimli toplantı oldu. Deneyimler coğrafi bölgeler farklı, her ülkenin kendi iç meseleleri, iç sorunları farklı olsa da esasen birbirine benzerlikler var. Kimlik ve dil inkârı meselesi var. Katalanlar ile Protestanlar arasındaki özellikle iki mezhep arasındaki bir çatışma süreci. Bunu çözmüşler. Gerçekten önemli şeyler ifade edildi.
“ÇÖZÜMÜN ANAHTARI CESARET VE DOĞRU DİL”
– Sizce Türkiye’de yürütülen sürece benzerlikler ya da farklar nelerdi?
Celal Fırat-Dublin’de var olan sorunların üzerine cesaretle gidilmesi gerektiğini belirttiler. O ülkelerde yaşanan pratikleri Türkiye ile karşılaştırdığımızda da gerçekten benzer yanları var mı? Var. Ama bunun çözümü için yegâne koşul cesaret, dil meselesi; bunun üzerine gitmek gerekiyor. Birbirini algılayabilme, empati yapma, yaşananların kökenini, nedenlerini, niye bu noktaya geldiğini hesabını yapmak gerekiyor. Bunun için cesur kararlar almak gerekiyor. Dil meselesi çok değerli, çok anlamlı. Bunu uzun zamandır söylüyoruz. Şu an Türkiye’de görüşmeler yapılıyor ama halen maalesef dil, üslup bayağı problemli, sıkıntılı. Halen kirli bir dil kullanılıyor. Komisyonun ismi belli olmasına rağmen sabah akşam farklı farklı dillerle, “terörsüz Türkiye” söylemi dillendiriliyor. Bu dili de artık bir kenara bırakmak lazım.
Komisyon kısa süre içerisinde çalışmalarını bir rapor halinde Adalet Komisyonuna, TBMM’ye bir rapor halinde hızlı bir şekilde yazması gerekiyor. Dinlemeler bitti. Bu dinlemelerin ana koşulu şöyle: toplumsal rızalaşma. Farklı farklı düşüncede insanlar her iki taraftan da yürekleri yanan insanlar, sivil toplum kuruluşlarından tutun iş insanlarına kadar birçok kişiler geldi, dinlenildi. Anlatımlar da bulundular ve çok değerli anlatımlar da oldu. Tabii bundan sonra komisyonun bir ara rapor yazması gerekiyor.
“TOPLUMSAL RIZALAŞMA OLMADAN ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL”
– Komisyonun dinlediği kesimler kimlerdi, bu görüşmelerden nasıl bir tablo çıktı?
Celal Fırat- Şu an cezaevleriyle ilgili birçok sorun sıkıntı var. Yine silah bırakan PKK’lilere ne olacağı, bu insanların nereye gidecekleri ile ilgili buna hepimizin cevap vermesi lazım. Bu coğrafyada ne kadar acının yaşandığı hep dillendiriliyor. Acı evet yaşandı. Bunu hiç kimse inkâr etmiyor. Bu acı tek taraflı değil. Birbirimizi algılamamız, anlamamız lazım. Derdimize merhem olmamız lazım. Bunu yapabilirsek, bunun üzerine gidebilirsek ben bu sorunun nihayete erileceğine canı gönülden inanıyorum. Bunun için komisyonun biraz daha çalışması lazım.
Özellikle İrlanda’da, Filipinlerde, Sudan’da olsun, dünyanın çeşitli yerlerinde de bu meselelerle ilgili yaptığımız görüşmeler, yaptığımız okumalar şunu net bir şekilde gösteriyor ki güven artırıcı adımlar atmak lazım. Bunun için dilimize, üslubumuza hepimizin dikkat etmesi lazım. Bunda medyanın tabii çok büyük bir sorumluluğu ve rolü var. Medyanın biraz daha bu sürece katkı sağlaması lazım. Bu coğrafyada yaşayan halkların da buna yönelik ciddi bir şekilde bir çalışma yürütmesi ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor. Bunları yaptığımızda demokratik bir cumhuriyetin oluşacağına inanıyorum. Aynı şekilde tabii Sayın Öcalan’la komisyonun görüşülmesi gerekiyor. Ben kısa bir süre içerisinde bunun da yapılacağına inanıyorum.
“AKP HIZLI ADIMLAR ATMALI”
– Siyasi partilere, özellikle iktidara hangi görevler düşüyor?
Celal Fırat- AKP’nin hızlı bir şekilde bu sürece dair neler yapılması gerekir ile ilgili adımlar atması gerekiyor. Bu adımları kısaca da söylemek gerekirse, infaz düzenlemeleri olsun, özel yasalar olsun, çıkması gerekiyor. Şu an sadece biz bunu söylerken bir meseleye odaklanmıyoruz. Türkiye’deki bütün sorunların reçetesini bu komisyonun yazması gerekiyor. Alevi sorunu, cezaevlerinde farklı farklı düşüncedeki insanlar var. Bunlara yönelik de muhtemelen düzenlemeler olması lazım.Toplumda büyük bir beklenti var. Gerçekten birbirimizi algılayabilecek, empati yapabilecek duygularla birbirimize yanaşırsak üstesinden gelmeyeceğimiz bir sorunumuz olmayacağına inanıyorum.
Bu sürecin baş aktörünün Sayın Abdullah Öcalan olduğunu herkes söylüyor, dillendiriyor. İlk görüşmesi gereken kişilerden birisinin özellikle başta Abdullah Öcalan olması gerekiyor. Sayın Abdullah Öcalan bir videoyla Ortadoğu’da, Türkiye’de neler yaptığını hepimiz gördük. Eskiden beri Öcalan’ı kimse dinlemez şekilde dillendiriliyordu. Ama şu an Sayın Öcalan’ın ne kadar etkin ve etken olduğunu herkes gördü. Bu anlamda bir video yayınlanmasıyla Türkiye’nin kaderi değişti diyebilirim.
“BAHÇELİ’NİN SÖZLERİ ÖNEMLİ BARIŞ İÇİN HERKES KATKI SUNMALI”
– MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını nasıl yorumluyorsunuz?
Celal Fırat- Devlet Bahçeli’nin sözleri çok değerli ve anlamlı. Daha öncede birçok sözler dillendirdi. Bunun için sadece MHP konuşmamalı, buna dair biraz da baskı uygulamalı. Sayın Bahçeli’nin gerçekten söylemlerini ben çok anlamlı, değerli görüyorum. Onu söylemek lazım. Barışa dair kim ne söz söylüyorsa, ne cümle kuruyorsa, ne yapmış ne etmişse, sürece kim ne katkı sağlıyorsa teşekkür etmek gerektiğini düşünüyorum. Özellikle cezaevlerinde sevgili Selahattin Başkan, Figen Başkan, ‘Kobani Kumpas Davası’, belediyelere kayyum meseleleri, cezaevlerinde infazları yakılan yüzlerce arkadaşımız, hasta tutsaklar var. Bunlara dair hızlı bir şekilde komisyonun söz kurması lazım. Sadece belli bir noktada değil, Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerine yönelik yapılan operasyonlar var. Biz parti olarak ilk günden bugüne kadar bunun bir darbe olduğunu dillendiriyoruz, söylüyoruz. Dün de söyledik, bugün de söyleyeceğiz, yarın da söyleyeceğiz. Bize yaptıklarını, başkasına yaptıklarında sessiz duracak bir hareket de değiliz. Onun için birbirimizin yarasına merhem olmamız lazım.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.