Alevi Haber Ajansi

‘Aleviler başta olmak üzere bütün ezilenleri, geleceğimizi kazanmaya çağırıyoruz!’

PİRHA- FEDA ve DABK, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne dair açıklama yaparak, “İçinde bulunduğumuz sürecin başarıya taşınmasını hem tarihi hem hayati bir görev olarak ele alıyoruz. Bunun için her sürekte ve her renkten Aleviler başta olmak üzere bütün ezilenleri, geleceğimizi kazanmaya, bunun için Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni başarıya taşımaya çağırıyoruz” dedi.

 

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB), Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne dair açıklama yaptı.

Açıklamada devamında şunlara yer verildi:

“Her zaman Alevi inancı üzerinde oyunlar oynandı.

Yüzyıllardır Aleviler soykırımlardan, kıyımlardan geçirildi, sürgün edildi; kısacası mazlum halkımızın yaşamı cehenneme çevrildi. Buna karşı direnen kadim halkımız ise onurluca direnerek inancını, öğretisini, kültürünü, varlığını ve ibadetini ana diliyle bugüne taşıdı.

Değerli canlar,

Tarihi günler yaşadığımız bugünlerde esas sorunumuz barış ve demokratik toplum sürecine güç ve destek sunmaktır. Biz Aleviler, barış sürecini nihayete erdirip anayasal haklarımızı elde etmek zorundayız. Bunun için hem Suriye’de halklarımıza yönelik saldırılara hem de Türkiye’de Alevilere, Kürtlere ve tüm ezilenlere yönelik baskılara ve saldırılara karşı mücadele etmek biz Alevilerin asli görevidir.

Suriye’de Arap ve Kürt Alevi canlarımıza yönelik baskılar ve saldırılar kesintisiz devam etmektedir.

Değerli Canlar,

Türki devletinin desteğiyle Arap Alevi canlarımıza soykırım uygulayan HTŞ’nin cihatçı çete liderinin dünya devletleri tarafından muhatap alınması, BM’lerde ağırlanması halklarımızın adalet arayışını gölgelemektedir.  Bu gelişme uluslararası hukuk açısından da ciddi kaygılar doğurmaktadır.  Aynı şekilde, Suriye’de Rojava’ya yönelik saldırılarla barışın gerçekleşmesi engellenmektedir.  Bu kapsamda Irak sınırına örülen yüksek beton duvarlar da barışın önünde engel olmaktadır.  Barışın olmadığı coğrafyada Alevilerin huzur içinde yaşaması kolay olmayacaktır.  O nedenle biz Aleviler barışa zarar veren bu gelişmeyi kınıyor ve karşı çıkıyoruz. Ayrıca bu uygulamalar, hem insan hakları sözleşmelerinde güvence altına alınan özgürlüklerle hem de halkların barış içinde bir arada yaşama hakkıyla çelişmektedir.

Değerli Canlar,

Alevilik bir kadına özel bir yer veren bir inançtır. O nedenle ezilen bütün kadınlar gibi Alevi kadını da barış ve demokratik toplum yürüyüşünün en önünde yerini almıştır, almaktadır.  Alevi kadını olmadan barışın da, demokratik toplumun inşası da eksik kalacaktır. Yüzyılların direniş birikimini ruhunda ve bilincinde taşıyan Alevi kadını bu sürecin başarıyla sonuca götürülmesinin teminatı olacaktır.

Değerli canlar

İnsanlığa dayatılan bu zorba ve kan emici düzenin değiştirilmesi, barışın ve demokratik toplumun inşa edilmesi için emekçilerin gençlerin ve tüm ezilenlerin gücüne ve enerjisine ihtiyaç bulunmaktadır.  O nedenle samimiyetle barışa ve demokrasiye hizmet eden  her canımızın emeği ve çabası değerlidir.

Bütün bu nedenlerle bugün dil üzerinde sürdürülen ve son tahlilde asimilasyoncu politikalara hizmet eden yaklaşımları da doğru bulmuyoruz. Bir inanç olarak Aleviliğin dili halkların ortak hakikatidir. Alevilik Türkçe’de de, Kürtçe’de de, Arapça’da da Hakikat’e yönelir ve her dilde yaşatılır. Her dil, Hak ile insan arasındaki rıza köprüsünü kurar; herkes kendi ana dilinde doğalından ibadet eder. Alevilik hiçbir halkın, hiçbir dilin tekelinde değildir. Bu tutum ana dilimizin ötekileştirilmesine yol açmakta, sonuçları ise ağır olmaktadır. Nitekim Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu’nda Barış Anneleri’nin kendi ana dillerinde konuşturulmaması, bu zihniyetin somut bir örneğidir.

Değerli Canlar,

Bizler FEDA ve DABK olarak bu düşüncelerle içinde bulunduğumuz sürecin başarıya taşınmasını hem tarihi hem hayati bir görev olarak ele alıyoruz. Bunun için her sürekte ve her renkten Aleviler başta olmak üzere bütün ezilenleri, geleceğimizi kazanmaya, bunun için Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni başarıya taşımaya çağırıyoruz. Her canımız emin olmalıdır ki bizler örgütlenir ve mücadele edersek mutlaka kazanacağız. Onun için bir kez daha haykırıyoruz:

Tüm halklara barış, asimilasyona hayır. Geleceğimiz için hep beraber mücadeleye!”

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.