PİRHA-Kent uzlaşısı davasından çıkan karar, tutukluların yakınları tarafından protesto edildi. Çağlayan Adliyesi önünde hükümete seslenen DEM Parti Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, “Bir yandan çözüm diyerek, Kürt sorununu demokratik yollarla çözeceğiz diyerek, komisyon kurarak, diğer yandan Kürtleri zindanlara atamazsınız. Sokaktaki insanları bu şekilde ikna edemezsiniz. Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz; bu tutuklamalara, haksız yargılamalara son verin” dedi.
Kent uzlaşısı sebebiyle tutuklu bulunan 10 kişiden sadece bir kişi hakkında tahliye kararı verildi. Belediye çalışanı İ.P.’nin tahliyesine, 9 siyasetçinin kaçma şüphesi bulunduğu iddiasıyla tutukluluklarının devamına karar veren mahkeme, bir sonraki duruşma tarihini 27 Kasım olarak belirledi.
7 aydır tutuklu olan belediye meclis üyeleri hakkında çıkan karar çok sayıda yurttaş tarafından protesto edildi.
“BU KARARIN HUKUKSAL HİÇBİR YANI YOK”
Çağlayan Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan DEM Parti Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, “üzgünüz, söyleyecek söz bulamıyorum” dedi. Tiryaki, çıkan karar sebebiyle hükümete seslenerek şu konuşmayı yaptı:
“AKP gördük ki bir kez daha sandıkla elde edemediğini mahkeme koridorlarında elde etmeye çalışıyor. Bunun başka hiçbir açıklaması yok. 31 Mart 2024 tarihinde bir yerel seçim gerçekleştirildi. AKP ve MHP arasında da ittifak yapıldı. Bu gizli saklı olmadı. Bizler de pek çok yerde parti olarak seçime girdik ve 31 Mart tarihinde gerçekleşen seçimlerde 78 belediyeyi kazandık. Bu belediyelerin 10 tanesine kısa bir süre sonra kayyum atandı. Siyasi iktidar sadece bununla da yetinmedi, desteklediğimiz adayların meclis üyesi olmalarına da tahammül edemediler. Tam 7 aydır arkadaşlarımız tutuklu. Biz bu kararın ne anlama geldiğini biliyoruz. Bu kararın hukuksal olarak hiçbir değeri yok. Tutuklu olan arkadaşlarımızın birisine yöneltilmiş tek bir tane suç yok. Komşusuna gönderdiği 300 TL nedeniyle yargılama yapılıyor.
Ama bugün mahkeme hiçbir gerekçe olmadığı için uyduruk gerekçelerle, kaçma şüphesi var ve deliller toparlanmamış denilerek tutukluluk yönünde karar verdi. O kararın arkasında siyasi iktidarın desteği vardır. Bir yandan çözüm diyerek, Kürt sorununu demokratik yollarla çözeceğiz diyerek, komisyon kurarak, diğer yandan Kürtleri zindanlara atamazsınız. Sokaktaki insanları bu şekilde ikna edemezsiniz. Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz; bu tutuklamalara, haksız yargılamalara son verin. Eğer barışı toplumsallaştırmak istiyorsanız arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Bu kararı tanımıyoruz ve bu kararı hukuksuz olarak yorumluyoruz.”
Mahkemenin verdiği karara DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan sosyal medya hesaplarından tepki gösterdi.
“BU YARGILAMA TOPLUMSAL BARIŞIN TESİSİNE ZARAR VERİYOR”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları paylaşımında şunları ifade etti:
“Bugün görülen Kent Uzlaşısı davasında tutuklu bulunan herkesin serbest bırakılması gerekirken, bir kez daha hukuk dışı bir karara imza atıldı. Kent Uzlaşısı davasıyla “Kürde İstanbul’da yaşayabilirsin ama yaşadığın kenti yönetemezsin” diyorlar! Bunu kabul etmiyoruz! Kent Uzlaşısı, İstanbul’da yaşayan halkların ortak iradesinin ürünüdür. Halkların barış içinde kentlerini yönetme iradesini göstermesidir. Kent Uzlaşısı davasıyla sadece halkların ortak iradesi değil, demokratik siyasete katılımı da hedef alınmaktadır. Kent Uzlaşısı’nı yargılamak, halkların bir arada barış içinde yaşama talebini yargılamaktır. Bu yargılama toplumsal barışın tesisine zarar veriyor. Bir kez daha söylüyoruz: Kent Uzlaşısı suç değildir!”
“TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMI KABUL EDİLEMEZ”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da, Kent Uzlaşısı’na ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda bugün İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın, halkların demokratik seçme ve seçilme iradesine yönelik ciddi bir müdahale olduğunu vurgulayarak, “Bu davayla halkların demokratik siyasete katılımı hedef alınmakta; halkların ortak aklıyla şekillenen kent uzlaşısı suç gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Net bir şekilde ifade ediyoruz: Bu halkların iradesine karşı açılmış siyasi bir davadır. Halkların kentlerini demokratik yöntemlerle yönetme iradesi suç sayılamaz! Kent Uzlaşısı aynı zamanda barışa, demokrasiye ve ortak yaşama yönelik önemli bir yaklaşımdır. Kent uzlaşısını yargılamak, halkın barış talebini ve demokratik toplum idealini cezalandırmaya çalışmak anlamına gelmektedir. Bu nedenle Kent Uzlaşısı kapsamında tutuklu bulunan herkesin serbest bırakılması gerekirken, tutukluluk hallerinin devamı kabul edilemez ve hukuk dışı bir karardır” dedi.
PİRHA/İSTANBUL
İLGİLİ HABERLER
Yoruma kapalı.