Alevi Haber Ajansi

Sanatçı Erdoğan Emir: Kültür üreticilerinin, sürece dair fikirlerini ortaya koymaları oldukça önemli-VİDEO

PİRHA – Sanatçı Erdoğan Emir, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na yönelik tüm dezavantajlı grupların dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Emir, kültür üreticilerinin, sürecin parçası olmaları gerektiğini söyleyerek “Sanatla, müzikle, edebiyatla ilgili bütün kesimlerin, bu sürecin aktörü olarak görülmeleri, kendi açısından bu döneme dair fikirlerini ortaya koymaları oldukça önemli” dedi.

Abdullah Öcalan tarafından 27 Şubat’ta yapılan Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na sanatçılardan da destek gelmeye devam ediyor.

TBMM’de Ağustos ayı itibariyle çalışmalara başlayacak komisyonla birlikte yeni bir evreye geçilmesi planlanıyor.

Demokratikleşme adına atılan adımları Sanatçı Erdoğan Emir ile konuştuk. Taraflar arasında yapılan diyaloğun dahi çok önemli olduğunu söyleyen Emir, gelinen sürece dair şu değerlendirmeyi yaptı:

“Böylesine önemli bir sürecin tartışılmaya açılıp konuşulması oldukça önemli. Birçok kesim tarafından çok tutucu yaklaşılan bir durumdu, fakat bu çatışmalı iklimin ortadan kaldırılması, karşılıklı diyalog yolunun açılması oldukça önemli. Bu açıdan bunu çok değerli buluyorum. Fakat geçmiş dönemlerden önemli problemler, sorunlar devredildi bu döneme. Bu açıdan her şeyin daha güvence altına alınması, daha inandırıcı ve kapsayıcı olabilmesi için bütün kesimlerin eşit oranda, aynı koşullar içerisinde bir aradalığı savunan bir tartışma zemininin oluşması önemli.”

“DİYALOG KANALLARININ AÇILMASI ÖNEMLİ!”

Demokratik bir ülkenin, özgür sanata da kapı aralayacağını ifade eden Emir, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

“Nihayetinde sanat, özgür ortamda kendisini daha doğru ifade etme olasılığını barındırır.

Bu süreçler hepimizi, kendimizi bir meselenin içerisine dahil etmemiz, bir meselenin içerisinde üretim biçimimizi şekillendirecek çok pozitif durumlar, katkılar sağlayacak. Bunun için hepimizin daha özgür ortamlarda, daha nitelikli, daha kapsayıcı, bu geçmişin yarattığı sanat veya toplumlar üzerindeki o baskının ortadan kalkması, daha kapsayıcı, değiştirici bir üretim biçiminin fikre, değere dönüşmesi oldukça önemli. Hepimize, sanat yapan herkese veya hayata insani değerler üzerinden yaklaşan herkes açısından olumlu katkılar sağlayacak. Sadece sanatçılar açısından değil, toplumun bütün kesimleri bu konuda geçmişe yönelik yaşadığı mağduriyetlerin giderilebilmesi, daha olumlu bir noktadan kendi yaşamlarını, fikirlerini ortaya koyabilmeleri önemli. Bu toplumu geliştirecek bir şeydir. Savaş ortamı toplumu geren, kutuplaştıran, her türlü baskıyı normal kılan, güçlünün güçsüzle ilişkisini ve buna bağlı olarak toplumun bütün kesimlerini olumsuz etkileyecek bir dönem aşıladı. Bunun aşılabilmesi için de her zaman diyalog kanallarının açılması önemli ve değerli.”

“ÇATIŞMALAR, SANATÇILARI DERİNDEN ETKİLEDİ”

Erdoğan Emir, 41 yıllık çatışma ortamının sanatçılara olan yansımasını da değerlendirdi. “Çatışmalar, üretim şeklimizi değiştirdi” diyen Emir, “Çatışmalar, birçok insanı zihinsel ve ruhsal olarak çok derinden etkiledi. Dolayısıyla bir baskılanma süreci de yarattı. Bu savaşın vaziyetinden söz etmek her zaman ayrı bir baskı unsuru yarattı. Bu çatışmalı ortamın ortadan kalkması, bu süreci daha normal bir noktaya taşıyacaktır. Sanatçı, doğası gereği bu barış iklimini sürekli değerli görür. Tabii ki bu savaş ortamının yarattığı travmanın ortadan kalkması toplumun ileriye bir adım atabilmesi açısından önemli bir adımdır. Sadece geçmişten çıkarılması gereken dersler var. Her şeyin yasal ve anayasal olarak güvence altına alınması ve bu sürecin şeffaf, katılımcı ve bütün kesimleri içine dahil ederek tartışılması bizim açımızdan daha değerli sonuçlar yaratacağını düşünüyorum” yorumunu yaptı.

“SAANATÇILARIN, FİKİRLERİNİ ORTAYA KOYMALARI ÖNEMLİ”

Erdoğan Emir, barışın inşası için sanatçıların da sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Mevcut süreçte sanatçıların, fikir belirtmeleri gerektiğini söyleyen Emir, şöyle devam etti:

“Bizler hayatın bir parçasıyız. Dolayısıyla bu yaşanan sorunların da tam merkezinde yaşam süren insanlarız. Sürecin gidişatı olumlu olumsuz bizi etkileyecektir. Olumsuz süreci ortadan kaldıracak en önemli şey de sanat. Kültür üreticilerinin, sanatla, müzikle, edebiyatla ilgili bütün kesimlerin, bu sürecin aktörü olarak görülmeleri, kendi açısından bu döneme dair fikirlerini ortaya koymaları oldukça önemli.”

“YENİ ANAYASA, TRAVMALARI ORTADAN KALDIRMASI GEREKİR”

Hazırlanması planlanan yeni anayasaya dair de görüş belirten Erdoğan Emir, önerilerini şu cümlelerle sıraladı:

“Döneme pragmatik bakmadan, bir tarafın sadece ihtiyaçlarını karşılayacak, onun siyasi ömrünü uzatacak şekilde değil, kapalı kapılar arkasında bir sürecin devam etmesi değil, şeffaf olunmalı. Geçmişten çıkarılması gereken dersler, katılımcı bir yaklaşımla bütün dezavantajlı kesimlerin; sadece bu sürecin aktörü olan Kürtler açısından değil, inançla ilgili dezavantajlı grupların dahil edilmesi ve bu sürecin parçası olmaları önemli. Çünkü anayasa, nihayetinde ileri, çağdaş bir toplum yaratır. Bu kapsayıcılığı geniş tutacak şey de katılımı geniş tutmak ve bütün fikirlere açık kapılar bırakarak kendilerini ifade edebilmeleri için bir alan yaratmaktır. O anlamda anayasa bireyin, toplumun gelişimini sağlayacak pozitif katkılarla oluşturulmalı. Geçmiş travmaların, geçmiş olumsuzlukların, hatta üzerine oturup konuştuğumuz bu tartışmalı süreci ortadan kaldırması gerekir. Çünkü soruna yol açacak temel meseleler, bir tarafın pozitif olarak kayrıldığı, diğer kesimlerin tamamen dışında bırakıldığı, yazılmış bir anayasaydı. Bu bu yeni zamanda geçmişteki o eksikliklerden çıkarılması gereken derslerle yeni döneme değerli adımlar atmak gerekir.”

PİRHA/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.