PİRHA- Hınıs’ta aşure lokmasına katılan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Aleviler olmadan, bu ülkede yaşayan zenginlikler, farklılıklar olmadan barış da olmaz demokratik toplumda olmaz. Bu çağrı hepimize” diye konuştu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Erzurum Hınıs İlçe Örgütü, Yassı Matem orucun son bulmasıyla aşure lokmalarını paylaştı.
Lokma paylaşımına Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, DBP Eş genel Başkan Yardımcısı Narin Gezgör, il- ilçe eş başkanları ve çok sayıda yurttaş katıldı.
BEŞTAŞ: YALNIZ YAS DEĞİL BİR MÜCADELE GÜNÜ
Aşure lokmasında ilk olarak konuşan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, Kerbela’nın tarihsel önemine ve Alevilik inancındaki yerine vurgu yaparak, yalnız bir yas değil bir mücadele günü olduğunu söyledi. Aşurenin, farklılıkların bir zenginlik olarak kabul edilmesi için örnek olacak bir olgu olduğunu ifade eden Meral Danış Beştaş, “DEM Partinin, HDK’nin, DBP’nin bütün olarak hareketimizin, Kürt Özgürlük Hareketi’nin mücadelesinin temel felsefesidir bu mesele. Farklıyız ama eşitiz. Ama bir arada mücadele ediyoruz. Türk’ün Kürt’ün, Alevi’nin Sunni’nin, Hristiyan’ın insan olarak inançları ve kimliklerin bir arada yaşaması tıpkı bu aşure kazanı gibidir” dedi.
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne değinen Meral Danış Beştaş, “Bu ülke çok acı yaşadı. Hepimiz çok bedel ödedik. Haksızlıklara, zulümlere maruz kaldık ve bu hala bitmiş değil. Ama silahsız, demokratik kanallarla, siyaset yoluyla herkesin sözünü söyleyebildiği bir toplum emin olun özgürlüğü de beraberinde getirecek” diye belirtti.
UÇAR’DAN ALEVİ BEKTAŞİ CEMEVİ BAŞKANLIĞI’NA TEPKİ
Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Alevi inancının Kerbela’dan bu yana değerlerine sahip çıktığını söyledi. Hala yezidin zihniyetini sürdürmek isteyenlerin olduğuna işaret eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bu ülke Kürt’üyle, Türk’üyle, Alevi’siyle, Suni’siyle, Ermeni’siyle, Rum’uyla, Çerkez’iyle o kadar farklı zenginlikleri taşıyor ki. Hiçbir inancın kendisini yaşatması diğer inanca engel değil. Hiçbir inancın üstünde yeni bir inanç inşa edilemez” dedi.
Cemevlerinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca kurulun Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na bağlanmak istenmesine tepki Gösteren Çiğdem Kılıçgün Uçar, Aleviliğin nasıl asimile edileceğinin hesaplandığına dikkat çekti.
“ALEVİLER OLMADAN BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM OLMAZ”
“Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na işaret eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bu çağrı hepimize. Bu çağrı, bu ülkede yeniden, yeni bir yaşamı, özgür bir yaşamı hep birlikte inşa edebilme fırsatı. Alevi, Hristiyan, Türk, Kürt, Çerkez herkes buna kulak kabartmalı. Çünkü o çağrı bir günde yapılan nbir çağrı değil. Bu ülkede direnen halkların sesi olan bir çağrı. Bu ülkede eşit yaşamın mümkün olduğuna inananların çağrısı. Bizde diyoruz ki: Aleviler olmadan bu ülkede yaşayan zenginlikler, farklılıklar olmadan barış da olmaz demokratik toplumda olmaz. Bu çağrı hepimize” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Kureyşan Ocağı Pirlerinden Hüseyin Güzel de Kerbela olayının tarihselliğine dikkat çekti. Pir Güzelgül’ün verdiği gülbengler sonrasında aşure lokması pay edildi.
PİRHA/ERZURUM
Yoruma kapalı.