PİRHA – Muharrem Orucu’nun bitmesi ardından Mersin Cemevi’nde de aşureler paylaşıldı. Pir Hasan Kılavuz, yaptığı konuşmada “Aşure lokmaları birliğe, barışa, kardeşliğe vesile olsun” dedi.
Kerbela’da katledilenler için tutulan oruçlar ardından Mersin Cemevi’nde Aşure lokması paylaşıldı. Binlerce yurttaşın katıldığı programda Sanatçı Dertli Divani’nin yanı sıra Ercem Şahan ve Mersin Cemevi Korosu da sahne aldı. Aşure lokması paylaşımında deyişler okundu, semah dönüldü.
“MASUMİYETİN VE MAZLUMİYETİN SİMGESİ!”
Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz, yaptığı konuşmada Muharrem Ayı ve aşurenin önemine değindi. Aşurenin bin yıldan beri değişmeyen bir gelenek olduğunu söyleyen Kılavuz, şu konuşmayı yaptı:
“Bütün peygamberlerin Muharrem Ayı’nda kurtuluşa kavuştuklarına inanıyoruz. Mitolojik olarak dara, zora düştüklerinde, onların kurtuluşunun Muharrem Ayı’nda olduğu hep bize anlatılmıştır. Fakat Muharrem deyince biz Anadolu Alevilerinde akla Kerbela gelir. Kerbela deyince de akla Hazreti Hüseyin gelir. Kerbela olayı tarihsel bir haklılığa yaslanmış bir kıyımıdır. Siyaset ve iktidar hırsıyla peygamberin torunlarını bile kılıçtan geçirebilecek kadar vefasızlığını gösteren bir tecrübenin 1345. yıl dönümüdür.
Yapılan bu zulmü kabullenmeyenler, o günden beri Hazreti Hüseyin’i ve Ehli Beyt yandaşlarını hep zikrederek her Muharrem Ayı geldiğinde onların adına oruç tutarak aşurelerini pişirirler. Kerbela büyük bir acının adıdır. Hazreti Hüseyin’e ve Yezid’e ebedi vasıflarını veren de Kerbela olayıdır. O günden sonra Yezid, zulmün ve zalimliğin, Hazreti Hüseyin ise masumiyetin ve mazlumiyetin simgesi olarak ebedi vasıflarını almışlardır. Kerbela iyi ile kötünün, zalim ile mazlumun, lanetli ile kutsalın, karanlık ile aydınlığın hesaplaşmasıdır. Kerbela, insan olmanın bilincidir.
SURİYE’DE YAPILANLARA KARŞI DURMAK LAZIM
Hazreti Hüseyin’e talip olanlar, dünün Kerbelası bugün de vardır. Filistin ve Gazze’de son 3 yıldan beri on binlerce masum, kadın, çoluk, çocuk, yaşlı, ihtiyar, genç demeden bir zulümle karşı karşıyadır. Zulmün en derinini yaşıyorlar. Onlara bunu reva görenleri lanetliyoruz.
Komşumuz Suriye’de Alevilere, oradaki mazlum insanlara yapılanlar; IŞİD’in baskısı, zulmü, köy basmaları… Çeteler halen Lazkiye ve nice bölgelerde baskınlar yapıyor, kadınları ve çocukları alıp esir pazarlarında satıyorlar. Daha birkaç hafta öncesine kadar bir kilisede yapılan o katliam… Orası da bir Kerbela’dır. Kerbela 1345 yıl önceki gün değildir. Günümüzde de böyle Kerbelalar yaşanmaktadır. Bunlara karşı da durmak lazım. Bunlara karşı da tavır sergilemek lazım.”
“DEVLETİN, 20 MİLYON ALEVİYİ GÖRMESİ LAZIM”
Kılavuz, aşure etkinliğine katılan Mersin Valisi’ne hitaben Alevilerin taleplerini de dile getirdi. Kılavuz, “Büyük Millet Meclisi’nde inanç yerlerimiz, cemevilerimizin yasal statüsü tamamen kabul edilsin ve bu konu Meclis’te görüşülsün. Bugüne kadar olmadı. Ama biz umutsuz değiliz. İnanıyorum ki bu da olacaktır. Sivas Madımak’ta 32 yıl önce büyük bir acı yaşandı. Oranın bir utanç müzesi olmalı. Dünyanın çeşitli yerlerinde bunun örnekleri var. Ülkemizde barıştan bahsederken, birlikten yan yana aşure lokmalarını bölüşürken, birbirimizi karşılıklı ziyaret ederken niçin bu da yapılmasın? Ülkemizde, halkımız arasında kuşku ve güvensizliğin son bulmasını, içindeki öfke, nefretin sevgiye dönüşmesini, her türlü kavganın, şiddetin son bulmasını yürekten arzu ederim. Bu aşure lokmalarını da birliğe, barışa, kardeşliğe ve hep böyle sevgiyle birbirimizi kucaklamaya vesile olsun diyorum” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından aşure lokması paylaşıldı.
PİRHA/MERSİN
Yoruma kapalı.